Düzinelerce ila birkaç bin yıldızdan oluşan açık yıldız kümeleri, gökbilimcilerin evreni incelemesi için oldukça ilginç bir araç sunar.
Bunun nedeni, böyle bir kümedeki tüm yıldızların aşağı yukarı aynı anda oluşmasıdır. Bu durum, gökbilimcilere boyut ve bileşim açısından farklı türdeki yıldızları karşılaştırma imkanı tanır; çünkü hepsi benzer yaştadır. Bu özellik, farklı türdeki yıldızların zaman içinde nasıl evrildiğini anlamak için oldukça faydalıdır.
Bu açık kümelerden bazıları oldukça ünlüdür; örneğin, halk arasında “Yedi Kız Kardeşler” veya “Ülker” olarak bilinen Pleiades (Ülker) kümesi. Bu küme, Dünya’ya nispeten yakın olup sadece 444 ışık yılı uzaklıktadır. Diğerleri ise çok daha uzaktadır, mesela Küçük Macellan Bulutu galaksisinde yer alan NGC 460 ve NGC 456. İşte bugünkü konumuz bu uzak kümeler.
Hubble Uzay Teleskobu'nun görünür ışıkta çektiği ve James Webb Uzay Teleskobu'nun kızılötesi ışıkta yakaladığı bu kümelerin yan yana görüntüleri gözler önüne serildi. Hubble'ın görüntüsü, yıldız radyasyonunun gaz ve toz bulutlarında adeta baloncuklar gibi görünen iyonize gazın ışıltısını yakalarken, Webb ise tozun yoğunlaşmış bölgelerini ve narin ipliksi yapılarını vurgular.
Bugün yayınlanan görsel, 12 farklı gözlemin üst üste bindirilmesiyle oluşturulan bu iki veriyi tek bir birleşik kompozisyonda birleştiriyor. Ortaya çıkan manzara ise gerçekten büyüleyici.
