Harvard Üniversitesi'nin Trump yönetimine karşı açtığı davada federal bir yargıç, üniversite lehine karar vererek ABD hükümetine yaklaşık 2.6 milyar dolarlık fonlamayı yeniden serbest bırakma emri verdi.
Yargıcın kararı, Yüksek Mahkeme'nin "pek açıklama yapmadan" emsal kararları bir kenara bırakan emirler yayınlamasını da eleştirdi. Trump yönetimine karşı verilen diğer birçok kararın aksine, Harvard davası temyiz edilecek ve en üst mahkemeye kadar gidebilir.
Trump yönetimi, Harvard'ın fonlamasını üniversitedeki antisemitizm nedeniyle çektiğini belirtmişti. Ancak ABD Bölge Hakimi Allison Burroughs, dünkü kararında, "İdari kaydın incelenmesi, Tarafların antisemitizmi, ülkenin önde gelen üniversitelerine yönelik hedefli, ideolojik olarak güdümlü bir saldırı için bir perde olarak kullandığı sonucundan başka bir şeye ulaşmayı zorlaştırıyor" dedi.
Burroughs, ABD hükümetinin eylemlerinin İdari Usul Yasası'nı (APA) ve Anayasa'nın Birinci Ek Maddesi'ni ihlal ettiğini belirtti. Harvard'ın kendi açıklamaları, üniversitenin "son yıllarda antisemitizmden mustarip olduğunu ve bu sorunla daha iyi başa çıkabileceğini (ve çıkması gerektiğini)" söylese de, fon kesintilerinden etkilenen araştırmalar ile antisemitizm arasında "çok az bağlantı" olduğunu kaydetti.
Hükümet, 14 Nisan'da 2.2 milyar dolarlık fonlamayı dondurmuş ve sonraki emirlerle ek fonları çekmişti. Harvard, fon kesintilerini tersine çevirmek amacıyla Massachusetts Bölge Mahkemesi'nde Trump yönetimine dava açtı. Bölge mahkemelerindeki kararlar, ABD Temyiz Mahkemesi'nin 1. Daire'sine temyiz edilebilir.
Burroughs, hükümetin Harvard'a gönderdiği mektupların, "Harvard'ın zaten yaptığı reformları ve taahhütleri kabul etmediğini", "Harvard kampüsündeki antisemitizmin belirli örneklerini tanımlamadığını" ve "Harvard'ın bu tür antisemitik eylemlere 6. Başlık [1964 Sivil Haklar Yasası] kapsamındaki bir eylemi ihlal edecek şekilde nasıl yanıt vermediğini belirtmediğini" söyledi.
Yargıç: Yüksek Mahkeme Belirsiz ve Yararsız Davrandı
Obama tarafından atanan Burroughs, Yüksek Mahkeme Yargıcı Neil Gorsuch'un, alt mahkemelerin yüksek mahkemenin kararlarını "reddedemeyeceği" yönündeki son yorumlarına değinen bir dipnot yazdı. Gorsuch, başka bir davadaki kararında, "kendi görüşleri ne olursa olsun, yargıçlar Anayasa ve Kongre tarafından oluşturulan federal mahkeme sisteminin hiyerarşisine saygı duymakla görevlidir" diye yazmıştı ve bölge mahkemelerinin Yüksek Mahkeme emsal kararlarını takip etmediği iddia edilen birkaç örnek sıralamıştı.
Burroughs'un dipnotunda, bölge mahkemelerinin Yüksek Mahkeme kararlarını takip etmeye çalıştığı, ancak "Yüksek Mahkeme'nin fon kesintilerine ilişkin son acil durum çizelgesi kararlarının netlik modelleri olmadığı ve birçok konuyu çözümsüz bıraktığı" belirtildi.
Burroughs, "Mahkeme, elbette, Yüksek Mahkeme'nin de bölge mahkemeleri gibi bu konuları hızlı bir şekilde, genellikle acil bir temelde çözmeye çalıştığını ve konuların karmaşık ve gelişmekte olduğunu anlıyor" dedi. "Bu durum göz önüne alındığında, Mahkeme saygıyla sunar ki, hızla gelişen doktrinel bir ortamda doğru cevabı bulmaya çalışırken bölge mahkemelerini Yüksek Mahkeme'yi 'reddetmekle' eleştirmek hem yararsız hem de gereksizdir, çünkü bu mahkemeler hem mevcut emsal hukuk hem de Yüksek Mahkeme'den gelen ve bu emsal hukuku pek açıklama veya fikir birliği olmadan bir kenara bırakıyor gibi görünen geçici rehberlikle boğuşmak zorundadır."
Beyaz Saray: "Eyleme Geçen Obama Atamalı Yargıç" Eleştirisi
Beyaz Saray sözcüsü Liz Huston, hükümetin "ağır" kararı derhal temyiz edeceğini belirten bir açıklama yaptı. Huston, "Başkan Trump'ın duruşma günü doğru bir şekilde öngördüğü gibi, bu eyleme geçen Obama atamalı yargıç, gerçekler ne olursa olsun, her zaman Harvard lehine karar verecekti" dedi.
Huston ayrıca, "Harvard'ın vergi mükellefi dolarlarına ilişkin anayasal bir hakkı olmadığını ve gelecekteki hibeler için uygun olmadığını" belirtti. "Herhangi bir adil gözlemciye, Harvard Üniversitesi'nin öğrencilerinin tacizden korunmasında başarısız olduğu ve yıllarca kampüsünü sömüren ayrımcılığa izin verdiği açık," diye ekledi.
Harvard Rektörü Alan Garber, üniversitenin web sitesindeki bir mesajında, "kararın Harvard'ın Anayasa'nın Birinci Ek Maddesi ve usuli haklarını onayladığını, üniversitenin akademik özgürlüğü, kritik bilimsel araştırmaları ve Amerikan yüksek öğretiminin temel ilkelerini savunduğumuz argümanlarımızı doğruladığını" yazdı.
Garber, davanın henüz bitmediğini belirtti. "Görüşün etkilerini değerlendirmeye, daha fazla hukuki gelişmeleri izlemeye ve misyonumuzu yerine getirmeye çalışırken değişen manzarayı akılda tutmaya devam edeceğiz" diye yazdı.
