Yapay zeka modellerinin eğitimi için kullanılan telif hakkıyla korunan içeriklerin 'adil kullanım' kapsamına girip girmediği konusunda karar vermesi beklenen bir hakim, perşembe günü görülen duruşmada Meta'nın bu konudaki iddialarına şüpheyle yaklaştı.
Meta, diğer birçok yapay zeka şirketi gibi, modellerini eğitmek için kullanılan verilerin 'adil kullanım' (fair use) olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Şirket, aksi takdirde yapay zeka sektörünün büyük gerileme yaşayacağını, veri sözleşmeleri müzakere etmekle değerli zaman kaybedileceğini ve küresel rakiplerin gerisinde kalınacağını belirtiyor.
Dava sürecinde, yazarlar Meta'yı telif haklarını ihlal etmekle suçluyor. Meta ise kendi Llama yapay zeka modellerinin yazarların eserlerinin yerini almadığını, sadece bu eserlere referans vererek tamamen yeni işler ürettiğini ve bu kullanımın 'dönüştürücü' (transformative) olduğunu iddia ediyor.
Ancak duruşma sırasında hakim, Meta avukatlarının yapay zeka modellerinin yazarların pazarları için bir tehdit oluşturmadığı yönündeki argümanına karşı çıktı. Hakim, "Telif hakkıyla korunan materyali kullanarak, sonsuz sayıda rakip ürün üretebilen bir ürün yaratan şirketler görüyorsunuz" dedi ve ekledi: "Bu kişinin eserinin pazarını dramatik bir şekilde değiştiriyorsunuz, hatta belki yok ediyorsunuz ve bu kişiye bir lisans ücreti bile ödemeniz gerekmediğini söylüyorsunuz."
Hakim, "Bunun nasıl 'adil kullanım' olabileceğini gerçekten anlamıyorum" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Meta'nın avukatları ise, yazarların geçim kaynaklarına yönelik herhangi bir tehdidin "sadece spekülasyon" olduğunu öne sürerek bu yoruma karşılık vermeye çalıştı.
Hakim, yazarların davayı kazanabilmesi için, dava açan yazarların kendi telif hakkıyla korunan eserlerinin pazarının "dramatik bir şekilde etkilendiğini" göstermeleri gerektiğini, aksi takdirde davanın 'adil kullanım' gerekçesiyle düşebileceği uyarısında bulundu. Bu dava, yapay zekanın telif hakkı ile ilişkisi konusunda emsal teşkil edebilir.