Güneş sisteminin göz bebeği, bazen ilgi odağı olan cüce gezegen Plüton'a bir jest olarak mı bilinmez, ama Güneş bu hafta bize adeta kalp gönderdi. Dünya'ya bakan yüzeyinde devasa bir coronal hole (koronal delik) belirdi ve bu delik, inanılmaz bir şekilde kocaman bir kalbi andırıyordu. Boyutu Dünya'dan kat kat büyük olan bu delik, Güneş sistemine güçlü bir parçacık akışı gönderdi.
Şu anda Dünya'dan yavaşça uzaklaşan bu eşsiz şekilli yapı, yalnızca birkaç gün önce tam karşımızdaydı. Bu da gezegenimizi Güneş rüzgarının doğrudan etkisine soktu.
Koronal delikler, Güneş'in yüzeyinde gerçek birer delik değil. Bunlar, Güneş'in manyetik alanının zayıfladığı bölgelerdir. Manyetik alanın zayıflaması, sürekli olarak yayılan Güneş parçacıklarının daha kolay ve güçlü bir şekilde uzaya kaçmasına neden olur, böylece Güneş sistemine doğru güçlü rüzgarlar gönderilir.
Bu bölgeler, normal optik dalga boylarında görülemez. Ancak, içlerindeki plazma çevresindeki plazmaya göre daha soğuk ve daha az yoğun olduğu için, aşırı morötesi ve yumuşak X-ışını dalga boylarında bakıldığında Güneş üzerinde koyu lekeler olarak belirirler.
Bu Güneş parçacığı akışları Dünya'nın manyetik alanıyla (manyetosfer) çarpıştığında, bir kısmı manyetik alan çizgileri boyunca hızlanır ve yüksek enlemlerde atmosferin üst katmanlarına doğru yönlendirilir. Bu akışların atmosferdeki gazlarla etkileşimi, kutuplarda görülen muhteşem kutup ışıklarının (aurora) oluşmasına neden olur.
Güneş'teki diğer olaylar da benzer etkilere yol açabilir. Güneş'ten devasa bir güneş enerjisi patlamasıyla yayılan koronal kütle atımları (CME) en görkemli kutup ışıklarını yaratır. Bununla birlikte, koronal deliklerden gelen rüzgarlar da küçümsenemez. Ortaya çıkan bu özel delik, Eylül ayının ortasında güçlü bir jeomanyetik fırtınaya neden olarak güzel bir kutup ışığı gösterisi sundu.
Güneş'in 11 yıllık aktivite döngüsünün zirve dönemi olan solar maksimumdan çıktığımız için, önümüzdeki birkaç yıl içinde Güneş aktivitesinin azalması bekleniyor. Ancak koronal delikler, Güneş'in davranışının sadece bir yönüdür.
NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'ndan gelen son raporlar, 2008'den bu yana Güneş rüzgarının gücünde kademeli bir artış olduğunu gösteriyor. Bu durum, 26. Güneş Döngüsü'ne ilerlerken beklenenden daha fazla aktivite görmemize neden olabilir.
Ve eğer anlaşılmadıysa belirtelim: Biz de seni seviyoruz, Güneş!
