Ara

Güneş’teki Yağmurun Gizemi Çözülüyor: Bilim İnsanları Şaşırtıcı Bir Keşif Yaptı!

Devasa ve milyonlarca derecelik füzyon 'ateşleriyle' yanan Güneş'te de yağmur yağıyor. Bu 'yağmur' süper ısınmış plazmadan oluşuyor ve araştırmacılar, bu gizemin kaynağını çözmüş olabilirler: Demir, silikon ve magnezyum gibi elementlerin hızla değişen akışları.

Bilimsel bir ironiyle, bu yeni bulgular, kendi belirgin yağış düzenlerine sahip olan volkanik adalardan oluşan ve 'Güneşli' Hawaii'deki Astronomi Enstitüsü'nden gelen araştırmacılar tarafından elde edildi.

Peki, Güneş'te gerçekten yağmur yağıyor mu? Evet ve hayır. Yeryüzündeki yağmurla bazı benzerlikler var. Güneş'teki 'koronal yağmur', Güneş'in atmosferinin en dış katmanı olan koronasından yüzeyine doğru düşen soğuk, yoğun plazma damlacıklarından oluşuyor.

Ancak Güneş'teki yağmur, elektriksel olarak yüklü, milyonlarca derecelik bir gaz olan plazmadan meydana geliyor. Bu 'koronal yağmur' düşerken, Güneş'in genellikle görünmez olan bir başka yönünü de ortaya çıkarıyor: Manyetizma. Plazma elektriksel olarak yüklü olduğu için, Güneş'in manyetik alanlarını ve döngülerini takip ederek, düşerken devasa akış arkları oluşturuyor. Bu arklar, üst üste dizilmiş beş Dünya kadar yüksekliğe ulaşabiliyor.

Bu Güneş yağmurunun tam olarak nasıl oluştuğunu henüz bilmiyoruz. Genellikle şiddetli güneş patlamalarının ardından gözlemleniyor ve bu yağışların, koronal döngülere yol açan ani ısı enjeksiyonuyla ilişkilendirildiği düşünülüyor. Yoğun araştırmalara rağmen, koronal yağmur gizemini koruyor ve modellenmesi veya tahmin edilmesi zor.

Şimdi araştırmacılar, bu durumun Güneş'in koronasındaki elementlerin dengesiz dağılımının neden olduğu akışlara bağlı olabileceğini ortaya koyuyor. Bu keşif, önceki Güneş atmosferi simülasyonlarındaki element bolluklarının nispeten sabit olduğu varsayımını çürütüyor.

Araştırmacılardan biri olan Luke Benavitz, mevcut modellerin, koronasındaki çeşitli elementlerin dağılımının uzay ve zaman içinde sabit olduğunu varsaydığını, ancak durumun böyle olmadığını belirtiyor. Benavitz ve ekibi, Güneş'in koronasındaki element dağılımındaki değişikliklere izin veren simülasyonlarında, koronal yağmurun sadece 35 dakika sonra yoğunlaşmaya başladığını buldular. Bu süre, önceki modellerin koronal yağmuru açıklamak için saatler veya günler süren ısınmaya ihtiyaç duymasından çok daha kısa.

Benavitz, demir gibi elementlerin zamanla değişmesine izin verildiğinde modellerin gözlemlenenlerle nihayet eşleştiğini görmenin heyecan verici olduğunu ve fiziği gerçek gibi hissettirdiğini ekliyor.

Diğer mekanizmaların da rol oynadığı muhtemel olsa da, araştırmacılar bu değişen element bolluklarının radyatif enerji kaybını etkilediğini düşünüyor. Bu durum, koronal döngülerin zirvesinde radyasyondaki ani artışların sıcaklığın düşmesine neden olduğunu ve bunun da daha fazla malzemenin döngü boyunca yukarı çekilerek aşırı soğumaya yol açtığını ve sonuçta koronal yağmura neden olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar, 'element bolluklarındaki değişimlerin, Güneş atmosferindeki plazmanın soğumasını anlamak için kritik olduğunu ve gösterdikleri gibi doğrudan koronal yağmura neden olabileceğini' belirtiyorlar.

Araştırmanın diğer yazarlarından Jeffrey Reep, bu keşfin Güneş'in gerçekte nasıl çalıştığını anlamamıza yardımcı olduğu için önemli olduğunu vurguluyor.

Bu çalışma, sıkça gözlemlenen ancak anlaşılması zor bir olgu olan Güneş yağmurunun inceliklerini ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda koronal ısınmayla ilgili daha fazla bilinmeyen olabileceğini de ima ediyor. Reep, 'koronal ısınma konusunda yeniden düşünmemiz gerekebileceğini ve yapılacak çok yeni ve heyecan verici işler olduğunu' ekliyor.

Bu araştırma, 'The Astrophysical Journal'de yayımlandı.

Önceki Haber
Vücudumuzdaki Gizli Sakinler: Mantarlar ve Sağlığımız Üzerindeki Etkileri
Sıradaki Haber
M5 MacBook Pro, SSD Hızında M4'ü Katladı: İşte Karşılaştırmalı Performans Farkı!

Benzer Haberler: