Güneş atmosferinde devasa bir delik oluştu ve bu delikten yüksek hızlı bir güneş rüzgarı doğrudan Dünya'ya doğru akıyor.
Güneşten gelen bu yüklü parçacık akışı, yakın zamanda orta şiddette (G2 seviyesi) bir jeomanyetik fırtınaya neden olma potansiyeline sahip. Koronal delikler, Güneş'in yüzeyindeki manyetik alanların zayıflayarak açıldığı bölgelerdir. Bu durum, Güneş Sistemi'ne sürekli olarak saçılan yüklü parçacık akışının, yani güneş rüzgarının daha serbestçe kaçmasına olanak tanır.
Güneş rüzgarı Dünya'nın yanından geçerken, parçacıkların bir kısmı gezegenimizin manyetik alanına takılır. Bu etkileşim bazen büyüleyici görsel şölenlere yol açar.
Manyetik alan çizgileriyle yüksek enlemlere taşınan bu parçacıklar, Dünya'nın üst atmosferine boşaltılır. Burada atmosferdeki parçacıklarla etkileşime girerek dans eden bir ışık huzmesi oluştururlar; bu ışık, hepimizin bildiği kutup ışıkları veya auroradır (Aurora Borealis ve Aurora Australis).
G2 seviyesindeki bir fırtına (en üst seviye olan G5 çok nadir görülür), önemli bir tehlike oluşturmaz. Bazı uydular küçük rota düzeltmeleri yapmak zorunda kalabilir veya yüksek frekanslı radyo iletişiminde kısa süreli kesintiler yaşanabilir.
Bu tür bir olayın bizler için en heyecan verici yanı ise, kutuplardan yaklaşık 55 derece kuzey ve güney enlemlerine kadar olan bölgelerde aurora görülme olasılığının artmasıdır. Güneş'in 11 yıllık aktivite döngüsünün en aktif dönemi olan mevcut güneş maksimumunda, daha önce de muhteşem auroralara tanık olmuştuk.
