Güneş Sistemi'mizin kökenlerine dair bilimsel anlayışımızı değiştirebilecek yeni bir keşif, küçük bir göktaşında bulundu.
Kuzeybatı Afrika 12264 olarak bilinen ve Güneş Sistemi'nin dış kısımlarında oluştuğu düşünülen 50 gramlık bir göktaşından alınan örnekler, Dünya gibi kayalık gezegenler ile uzak buzlu cisimlerin aynı anda oluşmuş olabileceğine işaret ediyor. Bu bulgu, Güneş'e yakın gezegenlerin, asteroid kuşağı ile Jüpiter arasındaki daha uzak ve soğuk bölgelerdeki gezegenlerden önce oluştuğuna dair uzun süredir devam eden inanışı sarsıyor.
Gezegenler, genç yıldızların etrafında dönen gaz ve toz diskleri içinde, parçacıkların çarpışıp birleşmesiyle oluşan yığılma (akresyon) süreciyle meydana gelir. Oluşum halindeki kayalık gezegenler ısındıkça, çekirdek, manto ve kabuk gibi farklı iç katmanlar şeklinde ayrışmaya başlar.
Bilim insanları, Güneş Sistemi'nin içindeki kayalık gezegenlerinin (Merkür, Venüs, Dünya ve Mars) ilk önce, yaklaşık 4.566 milyar yıl önce oluştuğunu varsaymışlardı. Gaz devleri ve dış Güneş Sistemi'ndeki buzlu cisimlerin ise Güneş'e olan uzaklıkları nedeniyle daha soğuk ortamlarda, yaklaşık 4.563 milyar yıl önce, biraz daha geç bir zamanda bir araya geldiği düşünülüyordu. Daha uzaktaki kayalık gezegenlerin ise su ve buz içeriklerinin yüksek olmasının iç ısınmayı ve çekirdek gelişimini geciktirmesi sebebiyle daha yavaş oluştuğu öngörülüyordu.
Fas'ta bir satıcıdan 2018'de satın alınan göktaşının bileşiminin analizi, krom ve oksijen oranının, bu cismin Güneş Sistemi'nin dış kısmından geldiğini gösterdi. Hassas izotopik yaşlandırma yöntemleri kullanılarak yapılan araştırmada, kayanın Güneş Sistemi'nin en erken katı maddelerinden sadece iki ila üç milyon yıl sonra, yani 4.564 milyar yıl önce oluştuğu tespit edildi.
Şimdiye kadar bu kadar erken bir oluşumun, sadece iç Güneş Sistemi'ne ait cisimlerle sınırlı olduğu düşünülüyordu. Jüpiter'in ötesindeki kayalık gezegenlerin, iç gezegenler kadar hızlı ve aynı zamanda oluştuğuna dair kanıtlar, yalnızca kendi Güneş Sistemi'mizdeki değil, evrendeki tüm gezegen sistemlerinin nasıl şekillendiğine dair anlayışımızı kökten değiştirebilir.
Bu bulgular, Temmuz ayında yayımlanan bir bilimsel makalede duyuruldu.
