Güneş sistemimizde dokuzuncu bir gezegen arayan gökbilimciler, Neptün'ün çok ötesinde "iyi" bir aday bulduklarını iddia ediyor.
Eğer varsa, Güneş'imizin çok uzakta yörüngesinde dönen devasa, keşfedilmemiş bir dünya olduğu düşünülen Dokuzuncu Gezegen'e dair insanlığın ilk ipucu bu olabilir. Ancak, dokuzuncu gezegen önerisi tartışmalı bir konu ve bu yeni bulguların bu durumu değiştirmesi pek olası değil.
Araştırmacılar, bu son gezegen adayını eski uydu verilerini incelerken keşfetti. Bu aşamada aday, sadece birkaç kızılötesi görüntüde görünen merak uyandıran bir nokta. Ancak bu nokta, büyük, uzak bir gezegenin hareketleriyle tutarlı bir şekilde hareket ediyor gibi görünüyordu.
Keşfi anlatan bir araştırmacı, "Çok heyecanlıydım," dedi. "Bu bizi çok motive etti."
Araştırmacılar bulgularını bir ön baskı sunucusunda yayımladı ve çalışmalarının bilimsel bir dergide yayına kabul edildiği belirtildi. Ancak, ön baskı bazı şüphelerle karşılandı.
İlk olarak 2016'da Dokuzuncu Gezegen hipotezini öne süren araştırmacılardan biri, kızılötesi noktaların söz konusu gezegene karşılık geldiğinden tam olarak emin değil. Bu çalışmaya dahil olmayan bu uzman, kızılötesi sinyalin yörüngesini hesapladı ve nesnenin Güneş Sistemi düzleminden yaklaşık 120 derece eğimli olacağını buldu. Bu eğim, Dokuzuncu Gezegen'in tahmin edilen yaklaşık 15 ila 20 derecelik eğiminden çok daha fazla. Ayrıca bu, nesnenin bilinen gezegenlerden (hepsi kabaca aynı düzlemde yer alır) farklı bir yönde yörüngede döndüğü anlamına geliyor.
Bu uyuşmazlığın, "orada olmadığı anlamına gelmediğini, ancak Dokuzuncu Gezegen olmadığı anlamına geldiğini" belirten uzman, "Bu gezegenin, gördüğümüzü düşündüğümüz Güneş Sistemi üzerindeki etkilerin hiçbirine sahip olacağını sanmıyorum." dedi.
Dokuzuncu Gezegen'in tahmin edilen konumu, Güneş sistemimizin uzak ucundaki bazı Kuiper Kuşağı nesnelerinin düzensiz yörüngelerini açıklamayı amaçlıyor. Ancak, bazı araştırmacılar bu yörüngelerin keşfedilmemiş bir gezegenden kaynaklandığına ikna olmuş değil ve bilim camiası bir bütün olarak Dokuzuncu Gezegen'in varlığına dair herhangi bir doğrudan gözlemsel kanıt bekliyor.
Eğer Dokuzuncu Gezegen gerçekten varsa, araştırmacılar bunun Dünya'dan çok daha büyük olduğunu ve Neptün'ün (güneş sistemimizdeki mevcut son gezegen) milyarlarca kilometre ötesinde olağan dışı bir düzende yörüngede döndüğünü tahmin ediyor. Dokuzuncu Gezegen'in varsayımsal yörüngesi Güneş'ten o kadar uzakta ki, Dünya'daki bilim insanlarının onu tespit etmesi zorlaşıyor, bu yüzden varlığını kanıtlamakta veya çürütmekte zorlanıyorlar.
Yeni çalışmanın arkasındaki ekip, hizmet dışı bırakılan iki uydunun (1983 tarihli Kızılötesi Astronomi Uydusu (IRAS) ve 2006-2011 tarihli AKARI uydusu) veri arşivlerinde Dokuzuncu Gezegen adayları aradı. Uzak mesafede bulunan ve bir veri setinden diğerine yavaşça hareket eden nesneleri arıyorlardı, tıpkı önerilen Dokuzuncu Gezegen'in Güneş'imizin etrafında dönmesi durumunda yapacağı gibi.
Verilerdeki bilinen nesneleri eledikten sonra araştırmacılar, kısa bir aday listesine odaklandı. Daha sonra bu potansiyel nesnelerin görüntülerini detaylıca incelediler ve sonunda çalışmada "iyi bir aday" olarak tanımladıkları bir sonuca ulaştılar. Aday, iki görüntü setinde de aynı renklere ve parlaklığa sahip bir nokta, bu da her iki uydu tarafından yakalanan tek bir nesne olduğunu düşündürüyor. Çalışmaya göre, nesnenin tam yörüngesini belirlemek için ek gözlemler gerekiyor.
Konuyla ilgili uzman, kızılötesi sinyalin bir gezegen olması durumunda, kendi hesaplamalarına dayanarak, iki nesnenin birbirlerinin yörüngelerini istikrarsız hale getirmeden orijinal varsayımsal Dokuzuncu Gezegen ile birlikte var olamayacağını belirtti. Bu nedenle, Dokuzuncu Gezegen için yeni aday, Dokuzuncu Gezegen hipotezini çürütme potansiyeline sahip farklı bir gezegen olabilir.
Dokuzuncu Gezegen'in veya güneş sistemimizdeki başka bir keşfedilmemiş dokuzuncu gezegenin varlığı şimdilik tartışmalı bir konu olmaya devam edecek gibi görünüyor. Ancak, 2025 yılı arayışın sonunun başlangıcı olabilir.
Şili'de yapımı devam eden Vera C. Rubin Gözlemevi, bu yılın sonlarında açılacak ve Dokuzuncu Gezegen tartışmasını çözme potansiyeline sahip. Bu son teknoloji gözlemevi, dünyanın en büyük dijital kamerasına sahip olacak ve öncekilerden daha derin uzaya bakacak. Araştırmacılar, eğer oradaysa, gözlemevinin bir veya iki yıl içinde Dokuzuncu Gezegen'i tespit edebileceğini umuyor.