Güneş sistemimizden geçen ve şimdiye kadar görülen en büyük yıldızlararası nesne olarak kayıtlara geçen 3I/ATLAS'ın boyutları, Vera C. Rubin Gözlemevi'nden alınan yeni fotoğraflarla kesinleşti. Yaklaşık 11.2 kilometre çapa sahip olan bu "uzaylı kuyrukluyıldızı", daha resmi olarak keşfedilmeden önce çekilen detaylı görüntüler sayesinde bu devasa büyüklüğüyle dikkat çekiyor.
Araştırmacılara göre, bu son teknoloji gözlemevi tarafından elde edilen görüntüler, yeni keşfedilen yıldızlararası ziyaretçileri tespit etmedeki gücünü ve gelecekteki benzer keşifler için ne kadar değerli olacağını gösteriyor.
3I/ATLAS, saatte 210.000 kilometreden fazla bir hızla Güneş'e doğru yol alırken 1 Temmuz'da keşfedildi. Keşfinden 24 saatten kısa bir süre sonra, bizim güneş sistemimizden geçerek uzaklaşan üçüncü bilinen yıldızlararası nesne olduğu doğrulanmıştı. Bu nesnenin bir kuyrukluyıldız olduğu ve yapılan simülasyonlar, kökeninin Dünya'dan 3 milyar yıl kadar daha eski olabileceğini, bu da onu şimdiye kadar tespit edilen en yaşlı kuyrukluyıldız yapabileceğini gösteriyor.
Bu ana kadar yapılan araştırmalarda, kuyrukluyıldızın buz, toz ve gazdan oluşan çevresel bulutunun (koma) 24 kilometreye kadar geniş olduğu bilinse de, buzlu çekirdeğinin veya dış kabuğunun boyutu bir sır olarak kalmaya devam ediyordu.
Ancak, 17 Temmuz'da ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan yeni bir çalışmada, 200'den fazla araştırmacıdan oluşan bir ekip, Vera C. Rubin Gözlemevi'nin geniş veri setindeki kuyrukluyıldızın görüntülerini inceleyerek çekirdeğin olası boyutunu ortaya çıkardı.
21 Haziran'da çekilen görüntüler, kuyrukluyıldızın çekirdeğinin yaklaşık 3.5 mil (5.6 km) yarıçapa, yani yaklaşık 7 mil (11.2 km) çapa sahip olduğunu ve bu ölçümde yaklaşık 0.4 mil (0.7 km) hata payı bulunduğunu gösteriyor.
Daha önce yalnızca iki yıldızlararası nesne doğrulanmıştı: 2017'de keşfedilen bir asteroid olan 1I/'Oumuamua ve 2019'da görülen bir kuyrukluyıldız olan 2I/Borisov. 'Oumuamua'nın yaklaşık 0.4 kilometre, Borisov'un ise yaklaşık 1 kilometre çapa sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu da 3I/ATLAS'ı şimdiye kadar görülen en büyük yıldızlararası nesne konumuna getiriyor.
Yeni çalışma, kuyrukluyıldızın koması hakkında da bilim insanlarına detaylı bilgi sağladı ve çekirdeği çevreleyen büyük miktarda toz ve su buzu tespit edilmesine yardımcı oldu. Bu bulgular, 3I/ATLAS'ın, bazı araştırmacıların iddia ettiği gibi gelişmiş bir uzaylı uygarlığı tarafından gönderilmiş bir teknoloji ürünü değil, doğal bir kuyrukluyıldız olduğuna dair ek kanıtlar sunuyor.
Şili'deki And Dağları'nda bulunan Vera C. Rubin Gözlemevi, dünyanın en büyük dijital kamerasına sahip ve bu kamera, Güney Yarımküre semalarını 10 yıl boyunca tarayacak olan Uzay ve Zamanın Miras Anketi (LSST) görevine başlayacak. Gözlemevi, Haziran ayında ilk görüntülerini yayınlayarak daha önce görülmemiş detaylarla 10 milyondan fazla galaksiyi gözler önüne sermiş ve şimdiden binlerce yeni asteroid keşfetmişti.
Araştırma ekibi, yeni yayımlanan fotoğrafların, nesne keşfedilmeden 10 gün önce 3I/ATLAS'ın boyutlarını belirleyebilmiş olmasının, Vera C. Rubin Gözlemevi tam kapasiteyle çalışmaya başladığında neler başarabileceğinin kanıtı olduğunu belirtti.
Birçok uzman, gözlemevinin yıldızlararası nesnelerin incelenmesinde devrim yaratacağını ve önümüzdeki on yıl içinde 50'ye yakın yeni yıldızlararası nesne tespit edebileceğini öngörüyor.
