Bilim insanları, Güneş dışındaki bir yıldızda şimdiye dek gözlemlenen en şiddetli fırtınalardan birini tespit ettiklerini duyurdu. Bu devasa patlama, yakındaki gezegenlerin atmosferini tamamen yok edebilecek bir güce sahip.
Güneş'te zaman zaman meydana gelen ve koronal kütle atımı olarak adlandırılan şiddetli patlamalar, Dünya'ya ulaştığında uyduları etkileyebiliyor ve gökyüzünde muhteşem aurora (kutup ışıkları) dansına neden oluyor. Hatta yakın zamanda yaşanan güçlü bir güneş fırtınası, ABD'nin Tennessee eyaleti gibi güney enlemlerinde bile auroralara yol açtı.
Ancak bu türden şiddetli olayları uzak yıldızlarda gözlemlemek, astronomlar için oldukça zorlu bir süreç olagelmişti. Yeni bir araştırma, Nature dergisinde yayınlandı ve uluslararası bir araştırma ekibinin bu zorluğun üstesinden geldiğini ortaya koydu.
Keşif, LOFAR (Low-Frequency Array) adlı Avrupa'ya ait bir teleskop ağı kullanarak gerçekleştirildi. Ekip, 2016 yılından bu yana evrendeki en uç ve şiddetli olayları (örneğin kara delikler gibi) tespit etmek için LOFAR'dan elde edilen verileri inceliyordu. Bu tür olaylar genellikle zamanla oldukça kararlı radyo sinyalleri yayar.
Ekip, takip ettikleri devasa gök cisimlerinin arkasında kalan yıldızlarda neler olduğunu kaydetmek için özel bir veri işleme sistemi kurmuştu. 2022 yılında bu sistemin kaydettiği verileri incelemeye karar verdiklerinde, beklenmedik bir keşif yaptılar.
16 Mayıs 2016 tarihinde meydana gelen ve yalnızca bir dakika süren devasa bir patlama tespit edildi. Bu patlama, 133 ışık yılından daha uzakta bulunan StKM 1-1262 adlı bir kırmızı cüce yıldızdan kaynaklanıyordu. Yapılan incelemeler, bunun bir koronal kütle atımı yani bir yıldız fırtınası olduğunu doğruladı.
Araştırmacılar, bunun kendi Güneş'imiz dışındaki bir yıldızda tespit edilen ilk koronal kütle atımı olduğunu belirttiler. Dahası, bu fırtınanın bilinen güneş fırtınalarından en az 10.000 kat daha şiddetli olduğu tahmin ediliyor.
Atmosfer Avcıları
Bu keşif, Güneş Sistemi dışındaki yaşama elverişli olabilecek gezegenlerin aranması üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Güneş'in kütlesinin %10 ila %50'si arasında kütleye sahip kırmızı cüce yıldızlar, Dünya boyutlarında gezegenlere ev sahipliği yapma potansiyeli en yüksek yıldız türleri olarak öne çıkıyor.
Araştırmanın ortak yazarlarından Philippe Zarka, "İlk radyo tespiti, diğer yıldız sistemlerine uygulanan uzay havası açısından yeni bir dönemi başlatıyor. Bu gelişmekte olan alan, yıldızların manyetik aktivitesinin çevrelerindeki gezegenlerin yaşanabilirliğini nasıl etkilediği konusunda büyük perspektifler açıyor." dedi.
Bilim insanları, kırmızı cüce yıldızların Güneş'e göre çok daha dengesiz ve şiddetli davranışlar sergilediğini düşünüyor. Bunun anlamı, bu yıldızların yakınlarındaki gezegenler için oldukça yaşanmaz olabileceğidir. Çünkü bu yıldızlardaki fırtınalar, gezegenlerin atmosferlerini yok edebilecek kadar güçlü.