Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda, Appalachian Dağları'nın derinliklerinde yavaşça hareket eden devasa bir sıcak kaya kütlesinin, yaklaşık 80 milyon yıl önce Grönland ve Kanada arasındaki jeolojik ayrılığın bir sonucu olduğu düşünülüyor.
Uluslararası bir araştırmacı ekibinin yaptığı çalışma, hem coğrafi hem de zamansal açıdan mevcut jeolojik görüşleri sorguluyor. Daha önce bu sıcak baloncuğun, yaklaşık 180 milyon yıl önce Kuzey Amerika ve Afrika kıtalarının ayrılmasından geriye kalan bir kalıntı olduğu düşünülüyordu.
Araştırmacılar, bu iddialarını test etmek için mevcut verileri ve bilgisayar modellemesini birleştirerek, bu sıcak baloncuğu Kuzey Atlantik'teki Labrador Denizi'nde yaklaşık 85-80 milyon yıl öncesine tarihlenen jeolojik bir oluşumla ilişkilendirdi.
Yer bilimci Thomas Gernon, bu durumun Kuzey Amerika jeolojisi için uzun süredir gizemli bir özellik olduğunu belirtiyor. Tektonik olarak 180 milyon yıldır sakin olan bir kıta parçasının altında yer alan bu oluşumun, kıtaların ayrılmasından kalan basit bir kalıntı olduğu fikri, bu yüzden hiçbir zaman tam olarak oturmamıştı.
Teknik olarak Kuzey Appalachian Anomalisi (NAA) olarak bilinen, 350 kilometre genişliğindeki bu sıcak kaya kütlesi, mevcut konumuna ulaşmak için aceleci davranmıyor. Milyon yılda yaklaşık 20 kilometre hızla hareket ediyor. Bu hızla, baloncuğun yaklaşık 10 ila 15 milyon yıl içinde New York'un altından geçmesi bekleniyor.
Ancak araştırma ekibi, bu anomalinin Appalachian Dağları'nın hala yerinde durmasının ana nedenlerinden biri olduğunu öne sürüyor. Isı, kıtasal kabuğun yüzerliğini korumasına yardımcı oluyor ve yıllar içinde dağların daha da yükselmesine katkıda bulunuyor.
Yeni çalışma, aynı araştırmacıların bazı önceki çalışmalarına dayanıyor. "Manto dalgası" teorisi olarak bilinen bu teoriye göre, kıtalar ayrıldığında lav lambası benzeri bir şekilde yükselen sıcak kaya baloncuklarının, volkanik patlamalar ve dağ oluşumu gibi çeşitli jeolojik olayları tetiklediği düşünülüyor.
Almanya'daki GFZ Helmholtz Jeobilim Merkezi'nden jeofizikçi Sascha Brune, bu kaya damlalarının domino taşları gibi bir dizi halinde oluşabildiğini ve zamanla sıralı olarak göç ettiğini belirtiyor. New England'ın altında görülen bu özelliğin, aslında çok uzağında başladığı bu tür damlalardan biri olma olasılığının yüksek olduğunu ekliyor.
Sıcak kaya kütlesinin daha fazla analizi ve takibi, kökenlerinin doğrulanmasına yardımcı olacaktır. Bu sırada, benzer jeolojik özellikleri tanımlamak için aynı teoriler ve teknikler kullanılabilir.
Hatta araştırmacılar, Labrador Denizi'nden kaynaklanan ve Kuzey Grönland'ın orta-kuzey kesiminde yer alan bir "ayna" görüntülemiş olabileceklerini düşünüyorlar.
Southampton Üniversitesi'nden jeofizikçi Derek Keir, kıtaların ayrılmasının, kıta kenarlarını hem bugün hem de Dünya'nın derin geçmişi hakkında yeniden düşünmemizi sağlayan, kilometrelerce içeriye yayılan sıcak kaya damlaları ve dolaşan hücreler oluşturabileceği fikrinin altını çiziyor.
Araştırma, Geology dergisinde yayımlandı.