Yeni araştırmalar, Appalachian Dağları'nın altında bulunan ve anormal derecede sıcak bir kaya kütlesinin, yaklaşık 80 milyon yıl önce Grönland'ın Kuzey Amerika'dan ayrılması sırasında oluştuğunu ortaya koyuyor.
Bilim insanları daha önce, Kuzey Appalachian Anormalliği olarak bilinen bu sıcak bölgenin, 180 milyon yıl önce Kuzey Amerika'nın Afrika'dan ayrılmasının bir kalıntısı olduğunu düşünüyordu. Ancak yeni incelemelere göre bu teori geçerliliğini yitiriyor.
Çalışmanın baş yazarı, bu sıcaklık yükselişinin Kuzey Amerika jeolojisi için uzun zamandır kafa karıştırıcı bir özellik olduğunu belirtti. Kıtaların parçalanmasıyla ortaya çıkan bu durumun, 180 milyon yıldır tektonik olarak sessiz olan bir kıta parçası altında bulunması, önceki teorilerin tutarlı olmadığını gösteriyor.
Yeni bulgular, 200 kilometre derinlikte bulunan ve New England'ı 350 kilometre boyunca kaplayan bu sıcak bloğun, günümüzdeki Grönland ve Kanada'nın ayrıldığı yaklaşık 80 milyon yıl önce ortaya çıktığını gösteriyor. Araştırmacılar, kıta ayrılmalarında bu tür sıcak blokların zaman zaman oluştuğunu ve bunun da dağlar, volkanlar ve buz tabakaları üzerinde etkileri olabileceğini belirtiyor.
Araştırmacılar, sıcak blokların nasıl oluştuğunu daha önceki bir çalışmalarında detaylandırmışlardı. Sıcak bloklar, yer kabuğundaki yırtılmaların doldurduğu boşlukları doldurmak için mantodan yükselen malzemeler tarafından oluşturuluyor. Bu malzeme zamanla soğuyup yoğunlaştıkça dibe batıyor ve araştırmacıların "mantle dalgaları" olarak adlandırdığı zincirleme reaksiyonları tetikliyor.
Sıcak blokların oluşumu için özel koşulların gerekebileceğini, örneğin dibe batan malzemenin mantoya girdiği yerde dik bir sıcaklık gradyanı olabileceğini belirtiyorlar. Bu da her kıta ayrılmasının mantle dalgaları oluşturmayacağı anlamına geliyor.
Bu yeni çalışma için araştırmacılar, doğrudan jeolojik gözlemler ve bilgisayar simülasyonları kullanarak levha tektoniği ve jeodinamiği modellediler. Appalachian'ın 1800 kilometre kuzeydoğusunda bir sıcak bloğun başlangıcını simüle ettiklerinde, jeolojik süreçlerin bu bloğu her milyon yılda 20 kilometre hızla güneybatıya doğru ittiğini buldular. Bu sonuçlar, önceki tahminlerle uyumlu.
Ekibin simülasyonları, sıcak bloğun buraya ulaştığında Appalachian Dağları'nın yükselmesine yardımcı olmuş olabileceğini gösterdi. Bu, Appalachian Dağları'nın son 20 milyon yılda büyük erozyona rağmen neden hala yüksek kaldığı sorusunu çözüyor.
Araştırmacılar, bir kıtanın tabanındaki ısının, yoğun kökünü zayıflatıp çıkarabileceğini, böylece kıtayı daha hafif ve daha kabarık hale getirebileceğini açıklıyor. Bu durumun, antik dağların son milyon yıllarda daha da yükselmesine neden olmuş olması muhtemel.
Araştırmacılar, Appalachian Dağları'na benzer jeolojiye sahip dağların neden hala ayakta durduğunu, sıcak blokların başka yerlerde de açıklayabileceğini söylüyor. Bu bloklar ayrıca elmasları Dünya yüzeyine getiren nadir volkanik patlamaları da açıklayabilir.
Çalışma büyük ölçüde Kuzey Appalachian Anormalliği'ne odaklanmış olsa da, araştırmacılar aynı kıta ayrılması olayında diğer tarafta oluşan ve şu anda kuzey-orta Grönland'ın altında bulunan "ikizini" de incelediler. Ekip, bunun Grönland Buz Levhası'nın altındaki ısı akıntılarının, buzun bugünkü hareketini ve erimesini etkilediğini belirtti.
Araştırmacılar, eski ısı anomalilerinin, kıtasal buz tabakalarının dinamiklerini aşağıdan şekillendirmede kilit rol oynamaya devam ettiğini ifade ediyorlar. Yüzeyde devam eden tektonik hareketlere dair çok az işaret olsa da, derinlerde eski yırtılmaların sonuçlarının hala yaşandığına dikkat çekiyorlar.
Kuzey Appalachian Anormalliği hala hareket halinde ve araştırmacılar, bunun 10 ila 15 milyon yıl sonra New York'a ulaşmaya devam edeceğini tahmin ediyorlar.
Sıcak blok Appalachians'ı terk ettiğinde, oradaki Dünya kabuğu tekrar çökecek. Daha fazla tektonik veya mantodan kaynaklanan bir yükselme olmadığında, erozyon dağları aşındırmaya ve yüksekliklerini kademeli olarak düşürmeye devam edecek.
Genel olarak, sonuçlar kıta ayrılmalarının ve diğer büyük jeolojik olayların, binlerce ve hatta milyonlarca yıl boyunca gezegeni etkilemeye devam edebileceğini ortaya koyuyor.
Kıta yırtılmalarının derinliklerde sirküle eden sıcak kaya damlaları ve hücreleri oluşturabildiği ve bunun da binlerce kilometre iç kesimleri etkileyebildiği fikrinin, hem günümüzdeki hem de Dünya'nın derin geçmişindeki kıta kenarları hakkındaki bilgilerimizi yeniden gözden geçirmemize neden olduğunu belirtiyorlar.