Ara

Göz Yanılgıları Hayvanları da mı Kandırıyor? Bilim Dünyası Merak Ediyor!

Hepimiz Ebbinghaus illüzyonuna aşinayızdır. Ortadaki bir çember, etrafındaki daha büyük çemberlerle çevrili olduğunda daha küçük görünürken, daha küçük çemberlerle çevrili olduğunda daha büyük görünür. Bu, algımızın bağlama göre şekillendiğinin bir örneğidir. Peki, bu durum sadece insanlara mı özgü, yoksa bazı hayvanlar da optik yanılgılara karşı hassas mı? Yeni yayınlanan bir bilimsel makaleye göre, yanılgının etkili olabilmesi için bağlamsal ipuçlarına dayanması nedeniyle, bu durum hayvanların duyusal çevrelerine göre değişiklik gösterebilir.

Araştırmacılar, bu konudaki daha önceki çalışmaların karışık sonuçlar verdiğini belirtiyor. Örneğin, yunuslar, civcivler ve kırmızı kuyruklu splitfin balıklarının bu yanılgılara karşı hassas olduğu görülürken, güvercinler, babunlar ve gri bambu yılanlarının hassas olmadığı gözlemlenmiştir.

Belki de en bilinen örneklerden biri, kedilerin kutulara ve karelere olan bariz sevgisidir. İnternette 'sığarsa otururum' fenomeni olarak bilinen bu durum, genellikle kedilerin küçük alanlarda kendilerini daha güvende hissetmeleriyle açıklansa da, aynı zamanda kedilerin görsel algısı hakkında da ipuçları vermektedir. Yapılan bazı çalışmalar, kedilerin Kanizsa karesi yanılgısına karşı hassas olduğunu göstermekte ve onların da insanlar gibi öznel konturları algıladığına işaret etmektedir.

En son yapılan bu çalışmanın yazarları, farklı duyusal ortamlarda yaşayan iki tür üzerinde Ebbinghaus yanılgısını test etmeye karar verdiler: halka güvercinleri ve gupiler. Güvercinler, yerde dağılmış küçük tohumları yiyerek beslenen karasal canlılardır. Bu nedenle yazarlar, güvercinler için insanların tüm sahneyi analiz etmesine kıyasla detaylara daha fazla dikkat etmenin ve hassasiyetin daha avantajlı olacağını düşünmüşlerdir. Ayrıca güvercinlerin binoküler görüşe sahip olmaları, boyut ve mesafeyi doğru bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olmaktadır.

Buna karşılık, gupiler tropikal akarsuların sığ sularında yaşarlar. Sık bitki örtüsü, titreyen ışık ve yırtıcıların öngörülemezliği gibi zorluklarla başa çıkmak zorundadırlar. Hayatta kalabilmek için hızlı kararlar almaları gerekir. Bu durum, gupilerin Ebbinghaus yanılgısının temelini oluşturan, insan benzeri bir yetenek olan göreceli boyutu bir bakışta değerlendirebilmelerini avantajlı hale getirir.

İki Farklı Türün Hikayesi

Araştırmacılar, deneyleri için 38 halka güvercini ve 19 gupi üzerinde testler gerçekleştirdiler. Güvercinler, tabanı kaymaz ahşap bir panel ve başlangıç noktası olarak görev yapan bir dal ile donatılmış test kafesine yerleştirildi. Yem istasyonu kafesin diğer ucundaydı. Gupiler ise tekli tanklarda, çakıl taşlı bir zeminde test edildi.

Her iki durumda da, test edilen canlılara iki beyaz plastik kart şeklinde görsel uyaranlar sunuldu. Boyutlar güvercinler ve gupiler için farklılık gösterse de, her kartta altı siyah çember ve merkezde bir parça yiyecek bulunuyordu: güvercinler için kırmızı darı tohumları ve gupiler için ticari pul yem. Çemberler, kartlardan birinde daha küçük, diğerinde ise daha büyüktü. Test edilen canlılar, kartlardan birinden yem seçmekte serbest bırakıldı ve seçilmeyen yem içeren kart derhal kaldırıldı. 15 dakika sonra hala bir seçim yapılmamışsa, deneme geçersiz sayıldı ve ekip 15 dakikalık bir aradan sonra tekrar denedi.

Araştırmacılar, gupilerin Ebbinghaus yanılgısına karşı oldukça hassas olduğunu buldular. Daha küçük çemberlerle çevrili yemi, daha büyük algıladıkları ve dolayısıyla daha çekici buldukları için daha sık seçtiler. Halka güvercinleri için ise sonuçlar daha karışıktı: bazı güvercinler hassas görünürken, bazıları hassas değildi. Bu durum, onların algısal stratejilerinin daha yerel, detay odaklı ve çevre bağlamından daha az etkilendiğini göstermektedir.

Araştırmacılar, “Güvercinlerin karmaşık tepkileri, bireysel deneyimin veya içsel eğilimin, bir hayvanın yanılgıları nasıl yorumladığını güçlü bir şekilde şekillendirebileceğini düşündürmektedir,” diye sonuca varmışlardır. “İnsanlarda olduğu gibi, bazı insanlar yanılgılardan şiddetle etkilenirken bazılarından neredeyse hiç etkilenmezken, hayvan algısı da homojen değildir.”

Araştırmacılar, çalışmalarının bazı sınırlılıkları olduğunu kabul etmektedir. Örneğin, gupiler ve halka güvercinleri yüz milyonlarca yıl önce farklılaşmışlardır ve bu nedenle filogenetik olarak uzaktırlar. Bu nedenle aralarındaki algısal farklılıklar sadece ekolojik baskılardan değil, aynı zamanda doğal seçilim yoluyla kazanılan veya kaybedilen evrimsel özelliklerden de kaynaklanabilir. Farklı duyusal ortamlara sahip daha yakın akraba türleri içeren gelecekteki deneyler, hayvan algısında ekolojik faktörlerin rolünü daha iyi izole edecektir.

Önceki Haber
Apple, Geliştiricilere iOS 26.1 ve Diğer Sistemler İçin Dördüncü Beta Sürümlerini Sundu
Sıradaki Haber
SpaceX Starlink Ağında 10.000 Uyduya Ulaştı: Hız Kesmeden Devam Ediyor!

Benzer Haberler: