Ara

Görünmez Tehdit: Venüs Yakınındaki Asteroitler Dünya İçin Risk Oluşturuyor Olabilir

Güneş Sistemi'nin merkezine yakın, yani Venüs'ün yörüngesinde, Dünya için bir tehlike oluşturabilecek yüzlerce keşfedilmemiş asteroit bulunuyor. Ancak bu gök cisimleri, konumlaraı gereği Güneş'in parlak ışığı tarafından gizlendiği için mevcut teleskoplarla tespit edilmesi oldukça zor.

Güneş'e Dünya'dan daha yakın olan bu asteroitleri gözlemlemek için Güneş yönüne bakmak gerekiyor. Bu durum, yansıttıkları ışığın Güneş'in yoğun parlaklığı tarafından örtülmesine neden oluyor.

Bu durumun ciddiyetini vurgulayan bir çalışmaya göre, mevcut gözlem teknolojileriyle fark edilemeyen potansiyel olarak tehlikeli bir asteroit popülasyonu mevcut. Bu cisimler, ana asteroit kuşağında yer almayıp Venüs ile yörüngede rezonans halinde bulunuyor. Ancak o kadar zor gözlemleniyorlar ki, gelecekte gezegenimizle çarpışma riski taşısalar bile görünmez kalabiliyorlar.

Bu tehlikeli cisimler hayal ürünü değil. Bugüne kadar Venüs ile eş yörüngede hareket eden 20 asteroit tespit edildi. Bu cisimler Venüs'ün kendisi etrafında değil, Güneş etrafında gezegenin yörüngesiyle senkronize bir şekilde hareket ediyorlar. Bazen önde, bazen geride kalırken, bazen de karmaşık desenlerle Venüs'ün yörüngesini keserek ilerliyorlar.

Bilinen bu cisimlerin kararlı yapıda olmadığı düşünülüyor. Oldukça kaotik bir yörünge izliyorlar ve yörüngelerinin şekli nispeten kısa zaman ölçeklerinde, ortalama 12.000 yıl civarında değişebiliyor. Dahası, yörünge yolları geleceğe yönelik sadece yaklaşık 150 yıl kadar güvenilir bir şekilde tahmin edilebiliyor.

Yörüngelerinin şeklindeki rastgele bir geçiş sırasında, bir asteroit Venüs etrafındaki nispeten stabil yörüngesinden çıkarak Dünya'ya yaklaşabilir ve potansiyel olarak tehlike oluşturacak kadar yakınlaşabilir. Hatta Dünya'nın yörüngesini de kesebilirler.

Bilim insanları, bu bilinen cisimlerin, Venüs ile eş yörüngede bulunan asteroitlerin sadece görünen kısmı olduğuna inanıyor ve geri kalan büyük çoğunluğu henüz keşfedilmeyi bekliyor.

Yaklaşık 300 metre çapındaki asteroitlerin, 3 ila 4,5 kilometre genişliğinde kraterler oluşturabilecekleri ve yüzlerce megaton enerji açığa çıkarabilecekleri belirtiliyor. Böyle bir çarpışmanın kalabalık bir bölgede gerçekleşmesi durumunda büyük çaplı yıkıma yol açacağı öngörülüyor.

Şimdiye kadar tespit edilen Venüs ile eş yörüngede bulunan asteroitlerin büyük çoğunluğunun ortak bir özelliği var: 0.38'den yüksek bir dış merkezliğe (eccentricity) sahipler. Dış merkezlik, bir yörüngenin ne kadar dairesel olduğunun bir ölçüsüdür; 0 dış merkezlik mükemmel dairesel bir yörünge anlamına gelir. Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinin dış merkezliği 0.017'dir, yani oldukça yuvarlaktır. Dış merkezlik ne kadar yüksekse, yörünge o kadar uzundur.

Bilinen Venüs ile eş yörüngedeki asteroitler yüksek dış merkezlikleri nedeniyle Venüs'ten daha uzaklaşarak Dünya'ya daha fazla yaklaşabilirler. Bu durum, Güneş ufkun altında ancak yakındaki küçük bir cismi aydınlatabilecek menzildeyken, yani alacakaranlıkta gökyüzümüzde daha kolay görülmelerini sağlar.

Gökbilimciler, daha düşük dış merkezliğe sahip Venüs ile eş yörüngede bulunan asteroit popülasyonunu araştırmak için simülasyonlar gerçekleştirdi. Özellikle potansiyel yörünge aralıklarına, bu yörüngelerin Dünya için bir tehdit oluşturup oluşturmadığına ve henüz faaliyete geçecek olan yeni nesil gözlemevinin onları gözlemlemeye yardımcı olup olamayacağına odaklanıldı.

Sonuçlar, gelecekte Dünya için tehdit oluşturabilecek, 0.38'in altında dış merkezliğe sahip bir dizi yörünge ortaya koydu. Endişe verici bir şekilde, yeni gözlemevi bu cisimleri yalnızca yılın belirli zamanlarında sınırlı pencere aralıklarında tespit edebilecek.

Bu durum, gezegen savunması için önemli bir sorun teşkil ediyor; çünkü gelmekte olan bir sorunu çözmek çok daha zordur. Ancak başka bir çözüm daha var: Venüs yörüngesinde veya onunla aynı yörüngeyi paylaşan bir uydu gözlemevi, Venüs'ün uzaydaki köşesini paylaşan asteroitleri görmek için çok daha iyi bir konumda olacaktır. Ayrıca, NASA'nın Güneş Sistemi'nin iç kısmındaki bu kör noktayı ele almayı amaçlayan yeni görevleri gibi gelişmekte olan misyonların da bu soruna çözüm olabileceği unutulmamalıdır.

Araştırmacılar, yeni gözlemevi gibi projelerin bazı asteroitleri tespit edebilse de, bu tür 'görünmez potansiyel tehlikeli asteroitleri' tam olarak haritalayıp keşfetmenin ancak Venüs yakınından yapılacak özel bir uzay görevi ile mümkün olabileceğini belirtiyor.

Önceki Haber
Amazon'dan Şaşırtan Hamle: Alexa Hayatta Kalmak İçin Daha Pahalı Cihazlara mı Odaklanıyor?
Sıradaki Haber
Mantarlar Psilosibini İki Kez mi Evrimleştirdi? Bilim Dünyasında Yeni Keşif!

Benzer Haberler: