İtalya'nın Manciano kentinde bir astronom, teleskobunu gökyüzüne çevirdiğinde inanılmaz bir an yakaladı: Parlak bir kuyruklu yıldız, görünüşe göre bir göktaşının burgu şeklinde iziyle sarmaş dolaş olmuştu. Bu kozmik olay, gökyüzünün aynı noktasında bir kuaför direği gibi parıldıyordu.
Ön plandaki göktaşı ile arka plandaki kuyruklu yıldız arasındaki milyonlarca kilometrelik mesafe göz önüne alındığında, böyle bir tesadüfi anı yakalama olasılığı astronomik derecede düşüktü.
Çektiği bu muhteşem kareyi yakalayan astronom, "Bu fotoğrafta, göktaşının arkasında bıraktığı ışıltı, kuyruklu yıldızın iyon kuyruğuna dolanıyor gibi görünüyor. Bu tamamen bir perspektif mucizesi," dedi. Kendisi, meteorun yol açtığı atmosferik bir etki olduğunu, kuyruklu yıldızın ise yaklaşık 100 milyon kilometre uzakta olduğunu belirtti.
Burada görülen kuyruklu yıldız C/2025 A6 (Lemmon) olarak biliniyor. Şu anda güneş sistemini etkisi altına alan üç kuyruklu yıldızdan biri. Diğerleri ise Kuyruklu Yıldız R2 (SWAN) ve yıldızlararası ziyaretçi 3I/ATLAS. Kuyruklu Yıldız Lemmon, 21 Ekim'de Dünya'ya en yakın konumuna ulaştı. Bu grubun en parlak olanı ve basit teleskoplar ve astronomi dürbünleriyle birkaç gün boyunca gözlemlenebilecek kadar görünür kaldı.
Gözlemci, kuyruklu yıldızın yüzeyinden buharlaşan ve güneş rüzgarı tarafından uzaklaştırılan iyonize gazın bir ürünü olan uzun, mavi kuyruğunu açıkça görebiliyordu. Ancak gözlemler sırasında birkaç dakika boyunca, Dünya atmosferine giren bir göktaşının bıraktığı iyon izinin zayıf kalıntıları olan başka bir yapıda görüldü: bir göktaşının yol açtığı atmosferik iyonlaşma ve ardından moleküler oksijenin yeniden birleşmesiyle oluşan, bu dalga boyunda ışık yayılımına neden olan bir olguydu.
Göktaşlarının tipik olarak saatte 160.000 kilometreden fazla hızla hareket ettiği düşünülürse, bıraktıkları izler gökyüzünde birkaç dakika boyunca kalabiliyor. Bu süre zarfında, farklı yüksekliklerde esen rüzgarlar, bu izleri burada görülen gibi girintili çıkıntılı, yılan gibi kıvrılan şekillere dönüştürebiliyor. Göktaşının iz bıraktığı anı gösteren ve parıldayan izinin birkaç dakika boyunca gökyüzünde nasıl dalgalandığını gösteren bir hızlandırılmış video da paylaşıldı.
Burgu şeklinde göktaşı izleri olgusu üzerine kapsamlı bir çalışma yapılmamış olsa da, bu tür olayların oldukça nadir olduğu kabul ediliyor. 1980'ler ve 1990'larda yayınlanan bir dizi makale, gözlemlenen göktaşlarının yalnızca %0.5'inin doğrusal olmayan bir iz bıraktığını tahmin ediyor. Ancak bu sayı kesin olmaktan uzak ve o dönemde göktaşı izlerini kaydetmek için kullanılan yetersiz kamera ayarları nedeniyle yanıltıcı olabilir.
Halley kuyruklu yıldızının kalıntılarından kaynaklanan yıllık Orionid meteor yağmuru, Kuyruklu Yıldız Lemmon'un en parlak olduğu günlerle aynı gece olan 20-21 Ekim tarihlerinde zirveye ulaştı. Yağmur azalıyor olsa da, 7 Kasım'a kadar sürecek, bu da gözlemcinin yakaladığına benzer daha fazla 'kayan yıldızın' geceleri görülme olasılığını artırıyor. Gözlerinizi gökyüzüne çevirin ve belki de kendi 'mucizenizi' yakalarsınız.