Diğer gezegenlerde yaşam bulma olasılığı heyecan verici olsa da, Dünya'daki yaşamın hala ne kadar çok bilinmez barındırdığını unutmamak gerek. Örneğin, denizin yüzeyinde yüzen bu tuhaf görünümlü larvaların büyüdüğünde neye dönüştüğünü biliyor muyuz?
Bilim insanları, 1880'lerden beri mikroskobik boyuttaki bu canlıları, yani 'facetotectan'ları biliyorlar. Ancak bugüne dek bu larvaların hangi yetişkin canlıya ait olduğunu kesin olarak belirleyememişlerdi. Bu durum, onların da kurgusal evrenlerdeki 'Yaratık' karakterleri gibi parazitik bir yaşam evresine sahip olabileceği spekülasyonlarına yol açmıştı.
Yeni bir çalışma, bu düşünceyi destekliyor.
Japonya açıklarında, okyanus yüzeyinde yaşayan 3.000'den fazla bu minik canlıyı toplayan araştırmacılar, bu kabukluların RNA protein şablonlarına dayanarak genetik bir soyağacı oluşturdular. Elde edilen bulgular, bu canlıların balinaların üzerinde yaşayan ve kayaçlara yapışan zararsız görünümlü canlılar olarak bildiğimiz barnacellarla akraba olduğunu doğruladı. Ancak, bilinen parazit barnacellarla çok yakın bir akrabalıkları bulunmuyor.
Facetotectanların balinalarla yakın akraba olmasa da, kanca benzeri uzantıları ve büyüme hormonuna verdikleri tepki, yaşam biçimlerinin 'endoparazitik' olduğunu, yani canlı bir konakçının içinde yaşadıklarını kuvvetle düşündürüyor. Xenomorph'ların aksine, bu canlıların bebeklik evrelerinde serbestçe yaşadıkları ve yetişkinliklerinde henüz bilinmeyen konakçı türlerini istila ettikleri düşünülüyor.
Bazı barnacel türleri, konakçılarının içine yerleşerek bir mantar ağı gibi büyüyorlar. Bu türler, konakçılarının üreme yeteneğini ortadan kaldırabiliyorlar. Hatta bazı durumlarda, konakçıyı gebe olduğuna inandırarak, kendi vücutlarından büyüyen ve konakçının yumurtası sanılan bir kitleyi beslemesini sağlıyorlar. Erkek yengeçleri bile dişilere benzetebilen bu parazitler, onların davranışlarını taklit etmelerine neden olabiliyorlar.
Önceki araştırmalar, facetotectanların kabuklu eklembürütlere özgü bir hormonla karşılaştıklarında, dış iskeletlerinden kurtularak tıpkı yengeçlere parazit olan barnacellere benzeyen korumasız, solucan benzeri yaratıklara dönüştüklerini ortaya koymuştu.
Araştırmacılar, bu durumu 'yakınsal evrim'in bir örneği olarak değerlendiriyor. Bu, doğrudan soyundan gelmeyen türlerde bile evrimsel baskıların benzer fiziksel veya davranışsal özellikler ortaya çıkarabilmesi durumudur.
Ekip, genetik verilerinin, parazitliğin Thecostraca takımında serbest yaşayan atalardan defalarca bağımsız olarak ortaya çıktığı yönündeki yaygın kabul gören senaryoyu desteklediği sonucuna vardı.