Uzaydan gelen ve 3I/ATLAS olarak adlandırılan kuyrukluyıldızın 7 Eylül'deki Ay tutulması sırasında çekilen görüntüleri, Güneş Sistemi'ne konuk olan bu cismin yeşil renkte parladığını gösteriyor. Kuyrukluyıldızlar için yeşil bir parlama aslında şaşırtıcı bir durum değil. Birçok kuyrukluyıldız, ısındığında buhar yayarak yeşil bir ışık saçar. Ancak 3I/ATLAS'ın durumu farklı olabilir. Eldeki kimyasal analizler, yeşil parlamaya neden olan ve genellikle 'dikarbür' (C2) olarak bilinen molekülün bu kuyrukluyıldızda az miktarda bulunduğunu gösteriyor.
Bu durum, dikarbür molekülünün henüz tespit edilemediği anlamına gelebilir ya da yeşil parlamaya başka bir molekülün neden olduğu ihtimalini akla getiriyor. Her iki durumda da, 3I/ATLAS'ın kimyasal yapısının hala çözülmemiş sırları olduğu anlaşılıyor.
Görüntüler, gökbilimciler Gerald Rhemann ve Michael Jäger tarafından Namibya'da, 7 Eylül 2025 gecesi gerçekleşen Ay tutulması sırasında elde edildi. Güneş'e yaklaşan bir kuyrukluyıldızda, buzlar süblimleşerek gaz halinde bir atmosfere, yani komaya dönüşür. Bu gazdaki moleküller, Güneş ışınlarının etkisiyle uyarılır ve görünür, kızılötesi, morötesi ve radyo dalga boylarında ışık yayarak parlar.
JWST gözlemleri, 3I/ATLAS'ın karbondioksit oranının normalden daha yüksek olduğu bilinen tuhaf bir kimyasal bileşime sahip olduğunu ortaya koydu. Ayrıca nikel ve siyanogen varlığı da diğer gözlemlerde saptandı. Ancak bu maddeler normalde kuyrukluyıldızların yeşil floresan yaymasına neden olmaz ve bu yeşil parlamadan sorumlu olan molekül henüz bulunamadı.
Sorun, sadece C2 molekülünün tespit edilememesinden daha karmaşık. Yapılan bir ön-yayın çalışmasına göre, siyanogenin erken tespiti, hem C2 hem de C3 dahil olmak üzere karbon-zincir moleküllerinde güçlü bir tükenmeye işaret ediyor. Çalışmada, C2'nin CN'ye oranının üst sınırının, 3I/ATLAS'ı bilinen en karbon-zincir tükenmesi yaşamış kuyrukluyıldızlar arasına yerleştirdiği belirtiliyor.
Dolayısıyla, önümüzde ilginç bir gizem yatıyor. Umuyoruz ki bilim insanları, kuyrukluyıldızın Aralık ayında Dünya'ya en yakın geçişi sırasında bu sırrı çözecek yeterli veriyi toplayabilir.