Yıldızlararası kuyruklu yıldız 3I/ATLAS, Güneş'e yaklaşmadan çok daha önce, adeta bir yangın hortumu gibi su saçmaya başladı. Yapılan yeni bir araştırmaya göre bu keşif, yaşamın yapı taşlarının diğer gezegen sistemlerinde nasıl dağıldığına dair bilgilerimizi değiştiriyor.
Araştırmacılar, kuyruklu yıldızın beklenmedik derecede erken bir aşamada su dağıtmasını gözlemledi. 3I/ATLAS'ın yüksek karbondioksit (CO2) ve su (H2O) oranına sahip olduğu daha önceki gözlemlerle tahmin edilmişti. Yeni çalışmada ise kuyruklu yıldızın su aktivitesi incelenerek, Güneş'ten oldukça uzaktayken bile su kaybettiğine dair ilk net kanıtlar sunuldu. Bu bulgu, bilim dünyasında gezegen oluşumu ve yaşamın kökenleri hakkında yeni tartışmalar başlatacak.
Çalışmanın ortak yazarlarından biri, "Bir yıldızlararası kuyruklu yıldızdan suyun veya hatta zayıf ultraviyole yansıması olan OH'nin tespit edilmesi, başka bir gezegen sisteminden bir not okumak gibidir. Bu bize yaşam kimyasının bileşenlerinin kendi sistemimizle sınırlı olmadığını gösteriyor" dedi.
NASA'nın Neil Gehrels Swift uzay gözlemevi, suyun ultraviyole bir yan ürünü olan hidroksil (OH) gazının kuyruklu yıldızdan geldiğini tespit etti. Bu gözlem, kuyruklu yıldızın Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığının neredeyse üç katı (2.9 astronomik birim) kadar uzaktayken gerçekleşti. Bu mesafe, Güneş sistemimizdeki su buzunun tipik olarak gaz haline dönüştüğü bölgenin çok ötesindedir.
Araştırmacılar, kuyruklu yıldızın saniyede yaklaşık 40 kilogram su kaybettiğini hesapladı. Bu miktar, tam güçte çalışan bir yangın hortumunun akışına eşdeğer olarak ifade edildi.
Temmuz ayındaki keşfinden bu yana bilim insanları, 3I/ATLAS hakkında bilgi edinmek için çeşitli teleskoplar kullanıyor. Elde edilen ilk bulgular, kuyruklu yıldızın Güneş sistemimizde saatte 210.000 km'yi aşan hızlarda ve alışılmadık derecede düz bir yörüngede ilerlediğini gösteriyor.
3I/ATLAS, boyutları henüz tam olarak belirlenememiş olsa da, şimdiye kadar görülen en büyük yıldızlararası cisim olabilir. Bazı gözlemler, kuyruklu yıldızın maksimum genişliğinin yaklaşık 5.6 km olduğunu gösteriyor. Ayrıca, 4.6 milyar yıllık Güneş sistemimizden yaklaşık 3 milyar yıl daha yaşlı olduğu düşünülen 3I/ATLAS, görülen en eski kuyruklu yıldız olma potansiyeli taşıyor.
Yeni çalışma için araştırmacılar, Temmuz ve Ağustos aylarında Neil Gehrels Swift Gözlemevi'nin ultraviyole ve optik teleskobunu kullanarak yapılan gözlemleri değerlendirdi. Elde edilen ultraviyole hidroksil sinyalinin, kuyruklu yıldızın çekirdeğindeki küçük buz tanelerinin Güneş ışığı tarafından ısıtılması ve gaz haline dönüşerek buharlaşmasıyla oluştuğu öne sürüldü.
3I/ATLAS, 2017'de keşfedilen puro şeklinde 1I/'Oumuamua ve 2019'da keşfedilen bozulmamış 2I/Borisov kuyruklu yıldızlarının ardından kaydedilen üçüncü yıldızlararası kuyruklu yıldızdır. Şimdiye kadar her bir yıldızlararası ziyaretçinin farklı özelliklere sahip olması, evrende çeşitli gezegen ve kuyruklu yıldız oluşum ortamlarının olabileceğine işaret ediyor.
Çalışmanın baş yazarı, "Şimdiye kadarki her yıldızlararası kuyruklu yıldız bir sürpriz oldu. 'Oumuamua kuruydu, Borisov karbon monoksit açısından zengindi ve şimdi ATLAS, beklemediğimiz bir mesafeden su veriyor. Her biri, yıldızların etrafında gezegenlerin ve kuyruklu yıldızların nasıl oluştuğuna dair bildiklerimizi yeniden yazıyor" dedi.