Ara

Formula E’nin Yeni Canavarı Gen4 Tanıtıldı: Daha Hızlı, Daha Güçlü, Daha Agresif!

Formula E'nin merakla beklenen yeni elektrikli yarış otomobili Gen4, nihayet resmi olarak tanıtıldı. İlk bakışta önceki nesillere benzese de, Formula E CEO'su Jeff Dodds'un da belirttiği gibi, bu yeni makine "çok daha tehditkar" bir görünüme sahip. Gen4 sadece daha uzun ve daha geniş değil, aynı zamanda çok daha güçlü.

Yeni otomobilin aerodinamik yapısı ve gövde tasarımı, anlamlı bir yere basma kuvveti üretiyor. Ayrıca, tek koltuklu yarışlara geri dönen Bridgestone ile birlikte yeni bir lastik tedarikçisi de spora entegre oluyor. Gen4'ün bir diğer dikkat çekici özelliği ise tamamen geri dönüştürülebilir olması.

Formula E'nin ilk sezonunu (2014) yaşayanların, sporun on yılı aşkın bir süre sonra hala var olacağına dair bir bahis yapması pek olası değildi. Pek çok kişi, ilk otomobilleri Pekin'de pistlere çıktığında yavaş oldukları veya yarış ortası araç değişimleri nedeniyle sporu eleştirirken, diğerleri ise motor sporları dünyasında yeni bir deneme yapıldığı için övgüyle bahsetmişti.

Tüm bu eleştirilere rağmen yarışlar çoğunlukla ilgi çekiciydi ve araç değişimlerini tarihe karıştıran Gen2 otomobilin tanıtılmasıyla birlikte daha da iyileşti. Gen3 daha fazla güç kattı ve Gen3 Evo ile geçici dört çeker sistemi de spora dahil oldu. Mevcut Gen3 Evo, 6 Aralık'ta Brezilya'da başlayıp Londra'da bitecek olan 12. sezon boyunca pistlerde olacak. Ancak 13. sezon başladığında, Formula E yarışlarında oldukça farklı bir tabloyla karşılaşabiliriz.

Dodds, bu yeni aracın kendileri için "gerçek bir an" olduğunu söyledi. Yeni Gen4 otomobili, yarış modunda 603 beygir gücü üretecek ki bu, Gen3 Evo'ya göre yüzde 50'lik bir artış anlamına geliyor. Saldırı modu (attack mode) ise bu gücü 804 beygir gücüne (600 kW) çıkaracak. Kıyaslamak gerekirse, gelecek yılın F1 otomobilleri bataryaları tamamen dolu olduğunda daha fazla güç üretecek, ancak batarya bittiğinde sadece 536 beygir gücünde (400 kW) bir V6 motoru kalacak.

FIA yarışlarında son on yıllarda görülen ilk kalıcı dört çeker sistemi sayesinde ivmelenmenin son derece şiddetli olması bekleniyor. Maksimum hız ise ilk yarış otomobilinin yaklaşık iki katına çıkarak 337 km/saat'e (210 mph) ulaşacak. İşte bu yüzden sporun aerodinamik tutuşu faydalı bir ekleme olarak görmesi şaşırtıcı değil.

Yeni Gen4'te iki farklı gövde konfigürasyonu bulunacak: biri yüksek yere basma kuvveti için, diğeri ise daha az yere basma kuvveti için. Ancak bu, Formula E takımlarının F1 rakipleri gibi rüzgar tünelleri inşa edeceği anlamına gelmiyor. Dodds, "Yazılım iyileştirmeleri, verimlilik iyileştirmeleri, güç aktarma organları geliştirmeleri ile önemli kazanımlar elde edilebilir" diyerek, küçük zaman kazandıracak aerodinamik geliştirmelere çok para harcamak için bir teşvik olmadığını belirtti.

Performans artışı bulmak için en büyük fırsatın çekiş kontrolü ve anti-kilit fren sistemlerinde olabileceği düşünülüyor. Formula E, teknolojisinin yola uygun olmasını istediği için, bu tür sürücü destek sistemleri Gen4 döneminde sınırsız olacak. Ancak verimlilik en üst düzeyde önem taşımaya devam edecek; araçlar yarışın tamamlanması için gereken enerjinin yüzde 40'ını rejenerasyon ile sağlamak zorunda kalacak, zira 55 kWh'lik batarya tam gazla sona kadar gitmek için yeterli değil. Sürücüler için iyi haber ise, yeni otomobilin frenleme sırasında 700 kW'a kadar enerji geri kazanabilmesi.

Son olarak, otomobilin ömrünün sonu da düşünülmüş. Formula E, tamamen geri dönüştürülebilir yarış otomobilinin şimdiden yüzde 20 geri dönüştürülmüş içerik barındırdığını belirtiyor.

Şimdiye kadar Gen4 otomobili, bir Formula E sezonunun tamamının test mesafesinden daha fazla olan 8.000 km'den (5.000 mil) fazla yol kat ederek test edildi. Takımlar, şasi teslimatlarını almaya başladı ve onları tanıma, yarışa hazırlama çalışmalarına giriştiler. Bu çalışmalar devam ederken, gelecek ay başlayacak olan 12. sezona da hazırlanıyorlar.

Gen4 döneminin yarışları nasıl değiştireceğini ise 13. sezon başladığında göreceğiz. Daha büyük ve daha hızlı otomobillerle birlikte, Londra'daki çok dar Excel Arena pisti gibi her Formula E pisti hala uygun olmayabilir. Ancak verimliliğin önemini korumasıyla, muhtemelen daha önceki gibi yakın takipli yarışları görmeye devam edeceğiz.

Önceki Haber
Göz Taraması Kalp Hastalığı ve Yaşlanma Belirtilerini Erken Tespit Edebilecek
Sıradaki Haber
Apple'dan İlk Katlanabilir iPhone'a Yenilikçi Selfie Kamerası ve Sürpriz Yüz Tanıma Kararı!

Benzer Haberler: