Ara

Felaket Kapıda: Hayatta Kalmak İçin Hangi Bitkileri Yetiştirmeliyiz?

Küresel bir felaket aniden nükleer kışa yol açarsa, milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya kalabilir. Ancak bilim insanları şimdi, böyle bir yıkıcı olay meydana gelirse bir şehri ayakta tutmak için hangi bitkilerin yetiştirilmesi gerektiğini buldu.

Yeni bir araştırmaya göre, şehir içi ve şehir yakınlarındaki alanlarda ıspanak, şeker pancarı, buğday ve havuç yetiştirmek, kıyamet sonrası bir dünyada orta büyüklükteki bir şehrin nüfusunu besleyebilir.

Bilim insanları, nükleer savaş, aşırı salgın hastalıklar veya güneş fırtınaları gibi küresel bir felaket sonrası ekilecek en uygun bitkileri belirlemek için önceki araştırmalardan faydalandı. Amaçları, bir insanı en az miktarda toprak kullanarak beslemenin en verimli yolunu bulmaktı.

Araştırmacılar, bu çalışmanın aslında mevcut jeopolitik durumdan doğrudan ilham almadığını, ancak güncel belirsizlikler ve küresel olaylar göz önüne alındığında son derece alakalı hale geldiğini belirtiyor.

Çalışmada, orta büyüklükte bir şehrin nüfusunun küresel bir felaket durumunda tarımla nasıl hayatta kalabileceği incelendi. Araştırma, felaket durumunda iki senaryoyu ele aldı: normal iklim koşullarında şehir içinde ve çevresinde ne yetiştirilmeli ve nükleer kış durumunda ne yetiştirilmeli.

Normal koşullarda ılıman bir şehirde yetiştirilebilecek en uygun bitkinin mütevazı bir baklagil olduğu ortaya çıktı: bezelye. Araştırmacılara göre bezelye yüksek proteinli bir gıda, şehir içi tarım ortamlarında iyi yetişiyor ve bir insanı beslemek için ihtiyaç duyulan toprak miktarını en aza indiriyor.

Ancak bezelye bitkileri dona dayanıklı değil. Nükleer savaş, süper yanardağ patlaması veya büyük bir asteroit çarpması gibi olayların neden olabileceği nükleer kış durumunda, stratosfere fırlayan kurum ve diğer maddeler nedeniyle güneş ışığı engellenecek. Bu da sıcaklıkların düşmesine ve bitkilerin fotosentez yapmasının zorlaşmasına yol açacak.

Araştırmacılar, bu senaryoda, daha dayanıklı olan ıspanak ve şeker pancarı kombinasyonunun daha iyi bir seçim olduğunu buldu.

Araştırmacılar, bu sonuçlara kısmen, dünya genelinde onlarca şehirdeki farklı bitkilerin verimini analiz eden bir meta-analiz verilerini kullanarak ulaştı.

Örneğin, bezelye normal koşullarda zirveye çıktı çünkü bir kişinin yıllık kalori ve protein ihtiyacını karşılamak için diğer bitkilere göre çok daha az alan gerektiriyor.

Araştırma orta büyüklükte, tipik bir şehir yapısına sahip bir yerleşim yerini model alarak yapıldı. Bilim insanları, şehirdeki mevcut yeşil alanları (ön bahçeler, arka bahçeler, parklar gibi) kullanarak ne kadar alanın tarıma ayrılabileceğini hesapladı.

Şaşırtıcı bir şekilde, şehrin kendi sınırları içinde gıda yetiştirmek, normal iklim koşullarında nüfusun yalnızca yaklaşık %20'sini besleyebiliyor. Bu sayı, nükleer kış sırasında yaklaşık %16'ya düşüyor. Nüfusun geri kalanını beslemek için, şehrin dışındaki alanların da kullanılması gerekiyor. Bu da şehrin yerleşim alanının yaklaşık üçte biri kadar bir alanda ekim yapmak anlamına geliyor. Ayrıca traktörler ve diğer tarım makineleri için yakıt sağlayacak kolza gibi bitkilerin yetiştirilmesi de gerekiyor.

Şehrin hemen dışındaki alanlarda, normal iklim senaryosu için patateslerin ideal olduğu, nükleer kış sırasında ise daha soğuk sıcaklıklara yüksek toleransları nedeniyle buğday ve havucun en uygun kombinasyon olduğu belirlendi.

Araştırmanın dışında yer alan ancak konuya hakim uzmanlar da, şehirlerde bile gıda yetiştirmek için kullanılabilecek çok sayıda tarım arazisi olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, insanların şehirleri nehir kenarlarındaki zengin topraklara yakın yerlere kurduğunu ve bu değerli kaynağın göz ardı edilmemesi gerektiğini ekliyor.

Çalışmayı yapan bilim insanları, gerçek dünyada bitki verimini etkileyecek bir dizi bilinmeyen faktör olduğunu belirtiyor. Toprak kalitesi büyük bir değişken, çünkü daha düşük kaliteli toprak daha az ürün verecektir. Ayrıca su sistemlerinin hala akıyor olduğu varsayılıyor, ancak küresel felaket senaryolarında ek engeller ve problemler olabileceği de unutulmamalı. Bir insanın tüm yıl boyunca sadece bezelye yemesini beklemediklerini, ancak en verimli bitkileri ekmenin bir nüfusu beslemek için ihtiyaç duyulan toprak miktarını en aza indirdiğini vurguluyorlar.

Bilim insanları, bu çalışmanın, şehirlerin arazi kullanım politikalarında dayanıklı şehir tarımını kullanmak istemeleri için bir ilk adım olarak kullanılabileceğini söylüyor. Bir lensle (belki ekonomik olarak) en uygun görünen kararların, dayanıklılık, güvenlik ve refah gibi bir lensi de içerdiğinde biraz daha az uygun görünebileceğini ekliyorlar.

Önceki Haber
Zuckerberg'den Apple'a İğneleyici Sözler, Google'a Övgüler: Teknoloji Dünyasında Rekabet Dorukta
Sıradaki Haber
NASA Uydusu Mars'ta Şaşırtıcı Keşif: Yüzeydeki Desenler Dünya'yla Benzerlik Gösteriyor!

Benzer Haberler: