Cebelitarık Boğazı'nın hemen güneyinde yer alan Fas'ın Tangier (Tanca) bölgesinde arkeologlar, üç antik mezarlık alanı keşfetti. Bu mezarlıklar arasında yaklaşık 4000 yıl öncesine ait, taşlarla çevrili özel bir mezar da bulunuyor.
Ek olarak, ekip bölgede kaya sanatı içeren çok sayıda kaya sığınağı ve muhtemelen toprakları işaretlemek için kullanılan dikili taşlar tespit etti. Araştırmacılar, antik mezarlıkların "zengin bir cenaze gelenekleri mozaiği" sergilediğini belirtiyor.
Arkeolojik alanlar, Fas'ın kuzeybatısındaki Tangier Yarımadası'nda yer alıyor. Bölgenin ne kadar süredir yerleşim gördüğü ve insanların yaşamlarının zamanla nasıl değiştiği akademisyenler arasında bir tartışma konusu. Araştırmacılar, bölgenin cenaze gelenekleri ve antik peyzajı üzerine daha önce çok az arkeolojik çalışma yapıldığını vurguluyor.
3000 ila 500 M.Ö. arasına tarihlenen alanları inceleyen arkeologlar, üç mezarlık buldu. Bu mezarlıkların bazılarında "sanduka mezarlar" adı verilen, kayanın içine oyulmuş ve bazen üzerini kapatmak veya işaretlemek için taş levhaların kullanıldığı yapılar yer alıyor. Kayayı oymanın zorluğunu belirten araştırmacılar, bu yapıların inşasının önemli bir zaman ve çaba gerektirmiş olabileceğini ifade ediyor.
Ekip, sanduka mezarlardan birindeki insan kemikleri üzerinde radyokarbon tarihleme yöntemi uyguladı. Bu analiz, mezarın yaklaşık MÖ 2000 civarında inşa edildiğini gösterdi. Araştırmacılar, bu tarihin kuzeybatı Afrika'daki bir sanduka mezar için elde edilen ilk radyokarbon tarihi olduğunu belirtiyor.
Kaya Sanatı İzleri
Ekip, duvarlarında kaya sanatları bulunan yaklaşık bir düzine sığınak keşfetti. Sanat eserleri arasında kareler, noktalar ve dalgalı çizgiler gibi çeşitli geometrik tasarımlar yer alıyor. Ayrıca, insanları veya tanrıları tasvir edebilecek insan benzeri figürler de bulunuyor.
Bazı kaya sığınaklarında, arkeologların "çanak izleri" olarak adlandırdığı dairesel oymalar duvarlarda tespit edildi. Bu çanak izleri bazen daireler ve paralel çizgiler gibi desenler halinde düzenlenmiş durumda.
Araştırmacılar, bazı "dikkat çekici" çizimlerin, "üst üste bindirilmiş sekiz zıt üçgen" gösterdiğini, bunun bölgesel olarak "çift üçgenler" olarak bilindiğini yazdı. Benzer çizimlerin İber Yarımadası'nda da bulunduğunu ve genellikle insan benzeri figürler, bazen de özellikle kadın temsilleri olarak yorumlandığını eklediler.
Ekibin bulduğu bir diğer ilginç kaya sanatı formu ise içinde noktalar ve çizgiler bulunan kareleri tasvir ediyor; ekip, benzer kaya sanatının Sahra Çölü'nde de bulunduğunu belirtti.
Gizemli Dikili Taşlar
Mezarlık ve kaya sanatı alanlarının her ikisinde de arkeologlar, gökyüzüne doğru dikilmiş halde duran taşların kalıntılarını buldu. Bazı alanlarda, aynı yerde kümelenmiş birden fazla dikili taş vardı. Bu taşlar boyut olarak değişiklik gösteriyor, en büyüklerinden biri 2,5 metreden daha uzun duruyor.
Dikili taşların tarih öncesi dönemlerde yaygın olarak bölgesel işaretler olarak görüldüğünü belirten araştırmacılar, bunların "toplanma ve ritüel aktivite alanları olarak da işlev görmüş olabileceğini" kaydetti.
Bulgular, Tangier Yarımadası'ndaki "ritüel peyzajların daha önce varsayıldığından çok daha karmaşık ve yaygın olduğunu" gösteriyor. Araştırmacılar, bulunanların en yakın paralellerinin geç tarih öncesi güney İber Yarımadası ve Sahra'da olduğunu ifade ediyor.