Bilgisayar faresi, yaklaşık 60 yıldır masaüstü bilgisayarların vazgeçilmez bir parçası olarak ikonikleşmiş bir donanım. Yıllar içinde trackball'dan lazer teknolojisine, kablolu bağlantıdan kablosuz kullanıma ve bilek yorgunluğunu azaltmaya yönelik ergonomik geliştirmelerle evrimleşse de, temel formu büyük ölçüde aynı kaldı. Ancak şimdi bu durum değişmek üzere.
Yeni bir araştırmada bilim insanları, geleneksel fare tasarımlarından oldukça uzaklaşan iki prototip geliştirdi: biri sıkılabilir bir ağ gövdeye sahip, diğeri ise dikey duran menteşeli bir A-frame tasarıma sahip.
Bu tasarımların ortak amacı, tekrarlayan zorlanma yaralanmalarına (RSI) yol açan bilek hareketlerini azaltmak. Araştırmacılar, mevcut eğimli tutuşlu veya parmak altı trackball gibi ergonomik çözümlerin bu sorunu tam olarak çözemediğini savunuyor.
Bilim insanları, "Fareden kaynaklanan zorlanmanın vücudun diğer bölgelerine yayılmasının temel nedeni, kullanıcıların saatte yüzlerce kez fareyi yeniden konumlandırmak (kaldırmak) zorunda kalmasıdır, örneğin ekranın köşelerine ulaşmaya çalışırken. Her fare kullanıcısının bildiği gibi, fareyi kaldırmak bilek ve bazen ön kol hareketlerini gerektirir." şeklinde açıklıyor.
Yaralanma ve rahatsızlığın başlıca nedeninin, çoğu fare tasarımında hala rijit dış kabukların bulunması olduğunu belirten araştırmacılar, hatta 1970'lerde çekiç ve tornavida gibi aletlerin tutma yerlerinde kauçuk ve silikon gibi daha yumuşak malzemeler kullanılmaya başlanmasına rağmen, farelerin büyük ölçüde sert kasalarla üretilmeye devam ettiğini vurguluyor. Bunun temel nedenleri ise üretim maliyetinin düşüklüğü ve kolaylığı.
Araştırmacılar, "Ergonomik cihazların etkinliği, fare tasarımında kullanıcıların ellerinin rijit katılar olmadığı dikkate alınırsa önemli ölçüde artabilir. İnsanların kullandığı el aletlerinin ezici çoğunluğu – klavyeler, kalemler, çekiçler, tornavidalar, fareler – ekonomi ve gereklilik nedenleriyle rijit üretilir." diyor.
Bununla birlikte, 3D baskı teknolojisindeki ilerlemeler, yumuşak robotiklerin popülerliği ve esnek elektronikler gibi diğer trendler sayesinde, vücudumuza uyumlu tüketici elektronik cihazları üretmenin mümkün hale geldiğini belirtiyorlar.
Fleximouse ve A-Frame Tasarımları
Araştırmacıların ilk prototipi, Fleximouse olarak adlandırılıyor. Bu tasarım, sıkılmaya tepki veren esnek bir ağ gövdeye sahip. Bu sayede kullanıcılar, cihazı bir yüzey üzerinde hareket ettirmek yerine kavrayışlarını değiştirerek imleci kontrol edebiliyorlar.
Diğer prototip olan A-frame tasarımı ise Avustralya'daki Melbourne Tasarım Okulu ile işbirliği içinde geliştirildi. Bu tasarım daha doğal bir kavrayış sunuyor ve daha az hareketli parçaya sahip, bu da onu aşınmaya karşı daha dayanıklı hale getiriyor. Ayrıca, araştırmacıların bilek yorgunluğunun önde gelen nedenlerinden biri olarak belirlediği, el düz yatarken çapraz duran ön kol kemiklerinin (radius ve ulna) sürekli çapraz durmasını engelliyor.
Bu iki tasarım, KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü'nde eğitim gören 28 öğrenci tarafından test edildi. Bu öğrencilerin çoğu oyuncu ve sık fare kullanıcısıydı. Öğrencilerin 11'i daha önce uzun süreli fare kullanımından kaynaklanan kronik rahatsızlık bildirmişti ve dördünün ise klinik olarak teşhis edilmiş RSI'ları vardı.
Geri bildirimler karışıktı. Bazı katılımcılar Fleximouse'u eğlenceli buldu ve bileklerini daha sık yeniden konumlandırmak zorunda kalmamalarını takdir ettiler. Ancak diğerleri kaydırma çubuğu gibi tanıdık özelliklerin eksikliğini hissettiler. A-frame farede ise, el boyutundaki küçük farklılıkların bile kavrayışın ne kadar rahat veya doğal hissettirdiğini etkilediği görüldü. Buna rağmen, her iki prototip de rahatsızlığın önemli bir katkı maddesi olarak belirtilen "bilek yeniden konumlandırmasını önemli ölçüde azalttı".
Araştırmacılar, gelecekteki çalışmalarında esnek tasarımları daha da hassas hale getirmeye odaklanacaklarını, bunları ayarlanabilir veya kullanıcının ellerine daha kolay uyum sağlayabilecek şekilde geliştirmeyi hedeflediklerini ve potansiyel olarak "giyilebilir veya ayakkabı numaraları kadar hassas kişiselleştirme" sunmayı amaçladıklarını belirtiyorlar.
Araştırmacılar, "Bilgisayar faresini giysiler gibi özelleştirme ve kişiselleştirme fikri artık gerçeğe daha yakın görünüyor." şeklinde ekliyorlar.