ABD Adalet Bakanlığı'nın (DOJ) sosyal medya platformlarıyla etkileşimde bulunmasının ardından Facebook'un, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) ajanlarını hedef alan bir grubu kaldırdığı bildirildi. Bir eyalet başsavcısının açıklamasına göre, bu adım, ICE ajanlarının kimliklerini ifşa etme ve onlara yönelik şiddeti teşvik etme potansiyeli taşıyan bir sayfanın kapatılmasını sağladı.
Yetkililer, çevrimiçi platformlar ve sosyal medya kampanyalarının, görevlerini yerine getiren ICE memurlarına yönelik bir şiddet dalgasını körüklediğini iddia ediyor. Adalet Bakanlığı'nın, radikallerin federal kolluk kuvvetlerine karşı şiddeti kışkırtabileceği platformları ortadan kaldırmak için teknoloji şirketleriyle temas halinde olmaya devam edeceği belirtildi.
Facebook'un sahibi Meta ise ilgili grubun, 'koordineli zarar verme' politikalarını ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırıldığını açıkladı. Şirket, açıklamasında spesifik bir ihlalden bahsetmedi ancak kolluk kuvvetlerinin gizli statüsünü ifşa etmeyi yasaklayan bir politika belgesine yönlendirdi.
Bu gelişmeler, ABD'de hükümetin sosyal medya şirketleri üzerindeki potansiyel etkisine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle, geçmişte benzer şekilde sosyal medya platformlarındaki içeriğin düzenlenmesi konusunda baskı iddiaları gündeme gelmişti. Beyaz Saray'dan yapılan bir açıklamada, belirli bir operasyon kapsamında ICE ajanlarına yönelik saldırılarda önemli bir artış olduğu iddia edilmişti, ancak bu iddialara dair bağımsız kanıtlar henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.
Söz konusu grubun kapatılması talebinin, bir aktivistin bu yöndeki çağrısının ardından Adalet Bakanlığı tarafından iletildiği ve bakanlığın Facebook yöneticileriyle iletişime geçtiği belirtildi. Kapatılan grubun, özellikle belirli bir göçmenlik operasyonu sırasında federal ajanların okullar ve marketler gibi yerlerde bulunduğunu bildiren uyarılar yayınladığı ve bu bilgilerin insanları bilgilendirme amacıyla kullanıldığı aktarıldı.
Bu durum, ifade özgürlüğü ile kamu güvenliği arasındaki hassas dengeyi ve sosyal medyanın bu dengedeki rolünü bir kez daha gündeme getirdi. Geçmişte benzer iddialarla eleştirilen önceki yönetimlerin de sosyal medya şirketlerine yönelik baskı uyguladığına dair haberler bulunuyor. Bu çerçevede, bazı siyasetçiler, hükümetin sosyal medya üzerindeki etkisinin ifade özgürlüğünü kısıtladığı yönünde endişelerini dile getirmişti.
Ayrıca, bu olayın öncesinde, benzer uygulamaların mobil uygulama mağazalarında da yaşandığı belirtildi. Hükümetin talebi üzerine bazı teknoloji şirketlerinin, ICE ajanlarının yerini bildiren uygulamaları mağazalarından kaldırdığına dair haberler yer aldı. Bu tür uygulamalar, göçmenlik takibinden kaçınmak isteyen kişiler tarafından kullanılıyordu.
Büyükşehirlerde yürütülen göçmenlik operasyonları ve bu operasyonlar sırasında yaşanan olaylar da kamuoyunun dikkatini çekiyor. Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza ekiplerinin görev başındayken karşılaştığı durumlar ve bu durumların sonuçları hakkında farklı raporlar mevcut. Özellikle son dönemde yaşanan bazı olaylar, kolluk kuvvetlerinin görev yaparken karşılaştığı zorluklara ve bu zorlukların toplumsal yansımalarına işaret ediyor.