Güneş sistemimize giren ve gezegenimiz için gizemli bir 'yıldızlararası ziyaretçi' olan 3I/ATLAS'ın, yeni bir araştırmaya göre yaklaşık 3 milyar yıl boyunca evrende yalnız gezdiği tahmin ediliyor. Bu durum, keşfedilen en yaşlı kuyruklu yıldız olma potansiyelini taşıdığını gösteriyor. Dahası, bilim insanlarının tahminlerine göre bu yılın ilerleyen aylarında muhteşem bir kuyruk oluşturarak gökyüzünde görsel bir şölen sunabilir.
Yaklaşık 24 kilometre çapa sahip olduğu düşünülen 3I/ATLAS, saatte 210.000 kilometreden fazla bir hızla Güneş'e doğru yol alıyor. Yörüngesinde Güneş'e en yakın noktayı geçtikten sonra, sistemimizden uzun bir yolculuğa başlayacak ve bir daha geri dönmemek üzere evrenin derinliklerine kaybolacak.
1 Temmuz'da keşfedilen ve NASA tarafından da kısa sürede yıldızlararası bir nesne olduğu teyit edilen bu kozmik misafir, gökbilimcileri de heyecanlandırmış durumda. Topluluk, bu sıra dışı konuk hakkında mümkün olduğunca çok bilgi toplamak için yoğun bir çalışma yürütüyor.
7 Temmuz'da ön baskı sunucusu arXiv'e yüklenen ve 11 Temmuz'da İngiltere'nin Durham kentinde düzenlenen Kraliyet Astronomi Topluluğu Ulusal Astronomi Toplantısı'nda sunulan yeni bir çalışmada, araştırmacılar bilgisayar modelleri kullanarak 3I/ATLAS'ın kökenini incelediler. Ekip, kuyruklu yıldızın büyük olasılıkla Samanyolu'muzun 'kalın disk' olarak adlandırılan, Güneş'in ve galaksimizin çoğunluğunun bulunduğu ana disk bölgenin üstünde ve altında yer alan daha yaşlı yıldızların bulunduğu bir bölgesinden geldiğini tespit etti.
Galaksinin bu bölgesindeki yıldızların çoğunun, Güneş sistemimizden milyarlarca yıl daha yaşlı olduğu düşünülüyor. Kuyruklu yıldızlar ise yeni yıldızların etrafındaki gezegen oluşum disklerinin kalıntılarından meydana geldiği için, 3I/ATLAS'ın da bu yaşa sahip olması oldukça muhtemel.
Çalışmanın baş yazarı ve Oxford Üniversitesi'nden doktora adayı Matthew Hopkins, yaptığı açıklamada, "İstatistiksel yöntemimiz, 3I/ATLAS'ın şimdiye kadar gördüğümüz en yaşlı kuyruklu yıldız olma olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor." dedi. Ancak, bu yeni bulguların henüz hakem denetiminden geçmediğini ve kuyruklu yıldızın kesin yaşını belirlemek için daha fazla gözlem yapılması gerektiğini de ekledi.
Çalışma ekibi, Avrupa Uzay Ajansı'nın Gaia uzay gözlemevi verilerini kullanarak yıldızlararası nesnelerin (ISOs) kökenini tahmin etmeye yardımcı olan Ōtautahi-Oxford adlı yeni bir bilgisayar programı kullandı.
Hopkins, bu modeli doktora çalışması kapsamında tasarladığını ve 3I/ATLAS'ın keşfedilmesinden yaklaşık bir hafta önce tez savunmasını tamamladığını belirtti. Bu durum, teorilerini test etmek için anında bir fırsat sundu.
Hopkins, "Modelimizi yepyeni ve potansiyel olarak antik bir nesne üzerinde test etmek harika bir fırsat." diye konuştu.
Yıldızlararası Kökenler
Bugüne kadar sadece iki başka yıldızlararası nesne keşfedilmişti: 2017'de keşfedilen bir asteroid olan 1I/'Oumuamua ve 2019'da görülen 2I/Borisov adlı bir kuyruklu yıldız.
Hem 'Oumuamua hem de Borisov, Samanyolu içindeki yörünge hareketimize göre Güneş'e doğru doğrudan geldiler, bu da onların galaksimizin ana diskinden geldiklerini düşündürüyordu. Ancak 3I/ATLAS'ın yan tarafından gelmesi, önceki yıldızlararası nesnelerden tamamen farklı bir kökene sahip olduğunu gösteriyor.
Çalışmanın ortak yazarlarından ve Oxford Üniversitesi'nden bir gökbilimci olan Chris Lintott, "Bu, galaksinin daha önce yakından tanık olmadığımız bir kısmından gelen bir nesne. Bu kuyruklu yıldızın Güneş sistemimizden daha yaşlı olma ve o zamandan beri yıldızlararası uzayda süzülüyor olma olasılığının üçte iki olduğuna inanıyoruz." dedi.
Araştırmacılar, 3I/ATLAS hakkında daha fazla veri topladıkça, modellemelerini geliştirmeye devam ederek bu yıldızlararası misafirin nereden gelmiş olabileceğini daha hassas bir şekilde belirlemeye çalışacaklar. Ancak yine de, bilim insanlarının kökenini ne kadar kesinlikle takip edebileceğine dair sınırlamalar bulunuyor.
Yeni çalışmaya dahil olmayan Michigan Üniversitesi'nden bir lisansüstü öğrencisi olan Aster Taylor, daha önce yaptığı bir açıklamada, "Muhtemelen onu asla tek bir yıldız sistemine sabitleyemeyeceğiz." demişti.
Görkemli Bir Kuyruk Mu?
3I/ATLAS'ın kökenini anlamak, araştırmacıların bu yıl Güneş'in yanından geçerken nasıl davranacağını tahmin etmelerine de yardımcı oluyor.
Uzmanlar, kalın diskteki gezegen sistemlerinin bol miktarda suya sahip olabileceğini öngörüyor, bu da 3I/ATLAS'ın su buzu açısından zengin olabileceği anlamına geliyor. Eğer durum böyleyse, araştırmacıların yazdığına göre, Güneş'in dış katmanlarını buharlaştırmasıyla önümüzdeki aylarda büyük bir kuyruklu yıldız kuyruğu oluşturması muhtemel.
Kuyruklu yıldızın etrafını saran buz, toz ve gaz bulutu olan koma da daha büyük hale gelebilir, bu da daha fazla güneş ışığını yansıtmasına ve bize daha parlak görünmesine neden olarak Dünya'ya yaklaşırken görsel olarak daha da büyüleyici hale gelmesini sağlayabilir.
Ancak, bu yıldızlararası kuyruklu yıldız çıplak gözle görülemeyecek, bu da onu kendiniz görebilmek için iyi bir ev dürbününe veya bir çift yıldız gözlem dürbününe ihtiyacınız olacağı anlamına geliyor. Araştırmacılara göre, onu görmenin en iyi zamanı muhtemelen 2025 sonu ve 2026 başı olacak.