Yapılan yeni bir araştırma, evrenimizin başlangıcında beklenenin aksine 'önceden ısıtılmış' olduğunu ortaya koydu. Bu bulgu, evrenin ultra-soğuk bir durumdan ortaya çıktığına dair varsayımları sorgulatıyor.
Gökbilimciler, Büyük Patlama'dan yaklaşık bir milyar yıl sonra ilk yıldızların yanmaya başladığı 'Yeniden İyonlaşma Çağı'ndan kalan zayıf bir sinyali ararken bu keşfi yaptı. Bu dönemde evrenin en azından bir miktar sıcak olduğunu gösteren bulgular, iyonlaşma sürecinin aşırı düşük sıcaklık koşullarında gerçekleştiğini öne süren modelleri devre dışı bırakıyor.
Araştırmacılar, 'Evren geliştikçe, galaksiler arasındaki gaz genişler ve soğur, bu yüzden çok, çok soğuk olmasını beklerdik' diyor. Ancak yapılan ölçümler, gazın belirli bir miktar ısındığını gösteriyor. Bu ısınmanın, erken dönemdeki kara delikler ve yıldız kalıntılarından yayılan enerjiden kaynaklandığı düşünülüyor.
Yıldızlar ve galaksiler oluşmadan önce, evrende ışık kaynağı bulunmuyordu; sadece nötr hidrojen moleküllerinden oluşan bulutlar vardı. Zamanla, bu gaz bulutlarının bazı bölgeleri yoğunlaşarak günümüzdeki yıldızlardan daha parlak yanan ilk nesil yıldızları oluşturdu. Bu enerji salınımı, kozmik hidrojenin iyonlaşmasına neden oldu ve bu döneme 'Yeniden İyonlaşma Çağı' denildi.
Elektronlarından ayrılan hidrojen, ışık için şeffaf hale geldi ve bu sayede uzay ve zamanın derinliklerini görebiliyoruz. Ancak bu durum, bu çağ sırasında veya öncesinde evrenin nasıl olduğunu anlamayı zorlaştırıyor. Gökbilimciler, bu döneme dair bilgi toplamak için 'hidrojen çizgisi' adı verilen bir radyo sinyaline başvurmak zorunda kalıyor.
Bu sinyal, 21 santimetre uzunluğunda bir elektromanyetik dalgadan oluşuyor ve görünür ışığı dağıtan madde bulutlarının içinden geçerek kozmik karanlık çağ hakkında önemli bilgiler taşıması bekleniyor. Bu sinyali avlamak için Avustralya'daki Murchison Geniş Alan Dizisi (MWA) radyo teleskobu kullanılıyor. Ancak evren, yakın yıldızlar ve galaksilerden gelen emisyonlar, Dünya atmosferinden kaynaklanan parazitler ve hatta teleskobun kendisinden kaynaklanan gürültü gibi radyo sinyali kaynaklarıyla dolu.
Araştırmacılar, bu 'ön plan sinyallerini' dikkatlice çıkardıktan sonra kalan verilerin Yeniden İyonlaşma Çağı'ndan sinyalleri ortaya çıkaracağını belirtiyor. Elde edilen yüksek kaliteli veriler, ekibi hedefe yaklaştırmanın yanı sıra bazı yeni bilgiler de sunuyor. Bunlardan en önemlisi, yeniden iyonlaşmadan önce erken kozmosun 'önceden ısıtılmış' olduğu gerçeği.
Yakın gelecekte daha fazla radyo teleskobunun bu aramaya katılmasıyla, hidrojen çizgisinin bulunmasının an meselesi olduğu düşünülüyor. Araştırmanın, The Astrophysical Journal'da iki makale olarak yayımlandığı belirtiliyor.
