Dünya dönüyor, Güneş dönüyor, Samanyolu Galaksisi dönüyor… Peki ya tüm evren dönüyorsa? Yeni bir model, tam da bunu öne sürerek kozmolojideki önemli bir açmazı çözme potansiyeli taşıyor.
Evrenin sürekli genişlediğini biliyoruz, ancak bu genişlemenin tam olarak ne kadar hızlı olduğu konusu bilim dünyasında ciddi bir tartışma yaratıyor. Farklı ölçüm yöntemleri, birbirinden oldukça farklı genişleme hızları ortaya koyuyor ve ölçümler hassaslaştıkça bu farklılık daha da belirginleşiyor. Fizikçiler arasında "Hubble Gerilimi" olarak bilinen bu tutarsızlık, adeta bir krize dönüşmüş durumda.
Ancak Macaristan ve ABD'den fizikçilerin yaptığı yeni bir çalışma, bu gerilimi azaltabilecek bir çözüm sunuyor. Araştırmacılar, standart evren modeline küçük bir 'dönme' etkisi eklediklerinde, matematiksel modelin bu gerilimi hızla ortadan kaldırdığını fark ettiler.
Yapılan hesaplamalara göre, evrenin tek bir tam dönüşünü tamamlaması trilyonlarca yıl sürebilir. Evrenin yaşının 14 milyar yıldan biraz daha az olduğu düşünüldüğünde, ilk dönüşünü tamamlamasına bile daha çok uzun zaman var. Bu size çok yavaş gibi gelebilir, ancak ekip bunun mümkün olan maksimum dönüş hızına yakın olduğunu belirtiyor. Neyse ki bu durum, hiçbir bilginin ışık hızından daha hızlı hareket etmesini gerektirmiyor, yani zamanın kendi üzerine katlanıp bir sürü zaman yolculuğu paradoksu yaratması gibi bir durum söz konusu değil.
Dönen bir evren fikri aslında tamamen yeni değil. Daha önceki bazı çalışmalar, galaksilerin neden belirli bir yönde dönmeyi diğerine tercih etme eğiliminde olduğunu açıklamak için bu olasılığı gündeme getirmişti. Eğer evren statik olsaydı, bu oranın kabaca yarı yarıya olması beklenirdi.
Ancak bu fikir, ilk kez Hubble Gerilimi'ni çözmek için kullanılıyor.
Bu gerilimin çözülmesi, evreni anlamamız açısından kritik öneme sahip. Sorunun merkezinde, evrenin genişleme oranını temsil eden "Hubble sabiti" bulunuyor. Gökbilimciler bu sabiti kullanarak evrenin yaşını, boyutunu, galaksimiz dışındaki nesnelere olan uzaklıkları ve karanlık enerjinin etkisini hesaplıyorlar. Eğer bu temel değerle ilgili ciddi bir hata varsa, tüm Standart Kozmoloji Modeli'nin temelden sarsılması riski bulunuyor.
Hubble sabitini ölçmenin bir yolu, evrenin erken dönemlerinden gelen sinyalleri – özellikle Kozmik Mikrodalga Arka Plan Işıması (CMB) ve baryon akustik salınımlarını – incelemek. Bu yöntemler, genellikle saniyede megaparsek başına yaklaşık 67 kilometrelik bir Hubble sabiti değeri veriyor.
Daha yakın evreni inceleyen diğer bir yöntem ise 'standart mumlar' olarak bilinen nesnelere dayanıyor. Bunlar, belirli türdeki yıldızlar ve süpernovalar gibi, gerçek parlaklıkları bilinen gök cisimleri. Bu cisimlerin bize görünen parlaklıkları ile gerçek parlaklıkları karşılaştırılarak uzaklıkları ve dolayısıyla Hubble sabiti hesaplanabiliyor. Ancak bu yöntemle bulunan değer, genellikle saniyede megaparsek başına yaklaşık 73 kilometre civarında oluyor.
İki değeri de 70'e yuvarlayıp geçmek cazip gelse de, her iki yöntemin hata payları son derece azaltıldı ve artık bu iki değerin birbirinden emin bir şekilde farklı olduğu biliniyor.
Yeni çalışmaya göre, dönen bir evren modeli bu boşluğu dolduruyor ve aslında her iki ölçümün de kendi bağlamında doğru olabileceğini söylüyor. Dönme etkisinin, gökbilimcilerin baktığı mesafe arttıkça daha belirgin hale geldiği düşünülüyor. Bu da neden iki farklı ölçüm yönteminin farklı sonuçlar verdiğini açıklayabilir.
Eğer tüm evren dönüyorsa, bu durum gerçekliğe dair büyüleyici soruları da beraberinde getiriyor. Hangi güç böyle devasa bir yapıyı harekete geçirmiş olabilir? Akıllara durgunluk veren bir hipotez, evrenimizin başka bir evrenin içindeki bir kara deliğin merkezinde yer alabileceğini öne sürüyor. Sonuçta, kara deliklerin de mümkün olan maksimum hıza yakın bir hızla döndüğü biliniyor.
Bu olasılıkları düşünmek heyecan verici olsa da, araştırmacılar bir sonraki adımın dönen bir evreni içeren tam bir bilgisayar modeli oluşturmak olduğunu belirtiyor. Bu modelleme, gökbilimcilerin gerçek gözlemlerle arayabileceği öngörüler üreterek, bu fikri doğrulamalarına veya çürütmelerine yardımcı olabilir.