Ara

Evren Bir Simülasyon mu? Fizikçiden Çarpıcı Teori: Yerçekimi Bile Kanıt Olabilir!

Yıllardır yerçekimini doğanın temel kuvvetlerinden biri, evreni bir arada tutan görünmez bağlardan biri olarak kabul ettik. Peki ya bu doğru değilse? Ya yerçekimi yasası, daha temel bir şeyin sadece bir yankısıysa; evrenin bilgisayar benzeri bir kod altında işlemesinin bir yan ürünü ise?

Bir fizikçi tarafından ortaya atılan bu çarpıcı iddia, bilim dünyasında yeni bir tartışma başlattı. Fizikçiye göre, evrenin bir bilgisayar simülasyonu gibi işlediğine dair kanıtlar giderek artıyor ve yerçekimi de bu durumun en büyük göstergelerinden biri olabilir.

Dijital teknolojilerde, cep telefonumuzdaki uygulamalardan siber uzay dünyasına kadar her alanda verimlilik esastır. Bilgisayarlar, bellek ve işlem gücünden tasarruf etmek için verilerini sürekli sıkıştırır ve yeniden yapılandırır. Belki de evrenin her yerinde aynı şey oluyordur?

Bilginin nicelleştirilmesi, depolanması ve iletilmesinin matematiksel incelemesi olan bilgi teorisi, bu durumu anlamamıza yardımcı olabilir. Fizikte giderek daha popüler hale gelen bilgi teorisi, çeşitli araştırma alanlarında kullanılıyor.

Ortaya atılan yeni bir teoride, bilgi teorisi kullanılarak 'infodinamiğin ikinci yasası' öneriliyor. Bu yasa, bilgi 'entropisinin' veya bilgi düzensizliğinin, herhangi bir kapalı bilgi sistemi içinde azalması veya sabit kalması gerektiğini öne sürüyor. Bu durum, fiziksel düzensizliğin her zaman arttığını belirten termodinamiğin popüler ikinci yasasının tam tersidir.

Örneğin, soğuyan bir fincan kahveyi ele alalım. Enerji sıcaktan soğuğa doğru akar ve kahvenin sıcaklığı odanın sıcaklığıyla aynı olana kadar devam eder. Bu noktada, tüm moleküllerin enerjileri aynı seviyeye gelir ve sistemin entropisi maksimuma ulaşır. Yani, sıvıdaki molekül başına enerji dağılımı azalır.

Eğer her molekülün enerjiye dayalı bilgi içeriğini düşünürsek, sıcak kahvede bilgi entropisi maksimumdur, denge durumunda ise minimumdur. Çünkü neredeyse tüm moleküller aynı enerji seviyesindedir ve bir bilgi mesajındaki özdeş karakterlere dönüşür. Bu da, denge olduğunda mevcut farklı enerjilerin dağılımının azaldığı anlamına gelir.

Ancak enerji yerine sadece konumu dikkate alırsak, parçacıklar uzayda rastgele dağıldığında çok fazla bilgi düzensizliği vardır. Onların konumlarını takip etmek için gereken bilgi çok fazladır. Ancak gezegenler, yıldızlar ve galaksilerin yaptığı gibi kütleçekimsel çekim altında bir araya geldiklerinde, bilgi sıkıştırılır ve daha yönetilebilir hale gelir.

Simülasyonlarda, bir sistem daha verimli çalışmaya çalıştığında tam olarak bu gerçekleşir. Dolayısıyla, yerçekimi etkisi altındaki madde akışı bir kuvvetin sonucu olmak zorunda değildir. Belki de bu, evrenin üzerinde çalıştığı bilgiyi sıkıştırma şeklinin bir fonksiyonudur.

Bu bakış açısına göre, uzay sürekli ve düzgün değildir. Uzay, bir fotoğraftaki pikseller veya bir bilgisayar oyununun ekranındaki kareler gibi küçük bilgi hücrelerinden oluşur. Her hücre, evren hakkında temel bilgiler içerir (örneğin bir parçacığın nerede olduğu gibi) ve tüm bunlar bir araya gelerek evrenin dokusunu oluşturur.

Bu alana öğeler yerleştirdiğinizde, sistem daha karmaşık hale gelir. Ancak tüm bu öğeler bir araya gelip birçok öğe yerine tek bir öğe haline geldiğinde, bilgi yeniden basitleşir.

Bu görüşe göre, evren doğal olarak minimum bilgi entropisi durumlarını aramaya eğilimlidir. İşin ilginç yanı, hesaplamalar yapıldığında, bu basitlik eğilimiyle yaratılan entropik 'bilgi kuvvetinin' Newton'un yerçekimi yasasına tam olarak eşdeğer olduğunun görülmesidir.

Bu teori, daha önceki 'entropik yerçekimi' çalışmalarına dayanmakla birlikte bir adım daha ileri gider. Bilgi dinamiklerini yerçekimi ile ilişkilendirerek, evrenin bir tür kozmik yazılım üzerinde çalışıyor olabileceği ilginç sonucuna ulaşırız. Yapay bir evrende, maksimum verimlilik kuralları, simetriler ve sıkıştırma beklenir.

Ve yasanın -yani yerçekiminin- bu hesaplama kurallarından ortaya çıkması beklenir.

Bir simülasyonda yaşadığımıza dair kesin kanıtlarımız henüz olmayabilir. Ancak ne kadar derine bakarsak, evrenimiz o kadar çok hesaplama sürecine benzemeye başlıyor.

Önceki Haber
AMD B850 Anakarttan İlginç Tasarım Ortaya Çıktı: PCIe Yuvaları Arka Tarafta!
Sıradaki Haber
Akıllı Telefonunuz Tuvalette Sağlığınızı Tehdit Ediyor: Basur Riski %46 Arttı!

Benzer Haberler: