Oyun dünyasının devlerinden Electronic Arts (EA), yatırımcı konsorsiyumu tarafından 55 milyar dolarlık bir devralma anlaşmasıyla özel statüye geçiyor. Bu anlaşmanın, Suudi Arabistan'ın kamu yatırım fonu PIF, Amerikan özel sermaye şirketi Silver Lake ve Jared Kushner'ın kurduğu Affinity Partners gibi önemli isimleri bünyesinde barındırması dikkat çekiyor.
Anlaşmanın detayları netleşmeye başlarken, teknoloji ve oyun basınının önde gelen kaynakları EA'de ciddi bir işten çıkarma dalgasının kapıda olabileceği yönünde raporlar yayımlıyor. Bu durum, daha önce Microsoft'un Activision Blizzard'ı devralmasının ardından yaşananları akıllara getiriyor. Financial Times'ın edindiği bilgilere göre, yatırımcılar EA'nin operasyonel maliyetlerini düşürmek ve 20 milyar dolarlık borç yükünü yönetmek amacıyla yapay zeka (YZ) teknolojilerinden yoğun şekilde faydalanmayı planlıyor. Bu strateji, oyun geliştirme ve seslendirme gibi alanlarda insan gücünün yerine YZ'nin daha fazla kullanılması anlamına gelebilir.
Bloomberg'in haberine göre, bu devralma işleminin önemli bir kısmı JPMorgan Chase & Co. tarafından sağlanan 20 milyar dolarlık borçla finanse ediliyor. Bu rakam, bir şirket devralması için bugüne kadar kaydedilen en büyük borç taahhüdü olma özelliği taşıyor. Borcun EA'nin bilançosuna kaydedilecek olması, şirketin finansal yükünü daha da artıracak.
Bu durum, EA çalışanları için endişe verici. Özellikle Dragon Age: The Veilguard ile beklenen mali başarıyı yakalayamayan BioWare stüdyosunun, maliyet düşürme önlemleri kapsamında risk altında olabileceği düşünülüyor. Daha önce de bazı işten çıkarmalar yaşayan BioWare'in mevcut çalışan sayısının 100'ün altında kaldığı biliniyor. Umutlar, stüdyonun bir sonraki Mass Effect oyunuyla son bir fırsat yakalamasına bağlanıyor.
Oyun analizi firması SuperData'nın eski CEO'su Joost van Dreunen, EA'nin devralma anlaşmasını değerlendirirken, bu işlemin oyun sektöründeki ikinci en büyük anlaşma (Microsoft'un Activision Blizzard'ı devralmasının ardından) ve tüm zamanların en büyük şirket devralması olduğunu vurguluyor. Suudi Arabistan'ın PIF fonunun zaten EA hisselerinin yaklaşık %10'una sahip olması, anlaşmayı kendileri için daha az maliyetli hale getirmiş. Van Dreunen'a göre PIF'in stratejisi, pazar hakimiyeti kurmak için büyük miktarda para harcamak ve bu kaynaklarla başarılı olma potansiyellerinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Van Dreunen ayrıca, halka açık şirketlere kıyasla özel şirketlerin piyasa baskısına karşı daha dirençli olabileceğini ve yeni sahiplerin kısa vadeli kârlar yerine uzun vadeli bakış açısını benimseyebileceğini öne sürüyor. Ancak, konsorsiyumda Silver Lake ve Affinity Partners gibi farklı yatırım anlayışlarına sahip şirketlerin de bulunması, bu stratejinin işleyişini etkileyebilir.