Avustralyalı bilim insanlarından oluşan bir araştırma ekibi, elektronik atıklardan ve cevherden altın çıkarmak için mevcut tehlikeli yöntemlere kıyasla daha güvenli, daha hızlı ve daha ucuz yeni bir yöntem geliştirdi. Geleneksel altın çıkarma yöntemleri, çevre ve insan sağlığı için son derece zararlı olan siyanür ve cıva gibi kimyasallara dayanıyordu. Ancak bu yeni yöntem, bu tehlikeleri ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Araştırmacılar, altını cevherden veya elektronik atıklardan ayrıştırmak için genellikle su arıtmada ve dezenfeksiyonda kullanılan ucuz ve güvenli bir bileşik olan trikloroisosiyanürik asit (TCCA) kullandı. Altın, TCCA içinde çözündükten sonra, sadece çözünmüş altına bağlanan yeni bir kükürt bazlı polimer geliştirdiler. Bu polimer, altını yakalıyor ve diğer maddelerden ayırıyor. Daha sonra polimer ısıtılarak veya kimyasal olarak parçalanarak, %99'un üzerinde saflıkta altının serbest kalması sağlanıyor.
Bu yeni yöntemin en önemli avantajlarından biri, kullanılan kükürt polimerinin yüksek oranda geri dönüştürülebilir olması. Bu, polimerin tekrar tekrar kullanılabilmesi anlamına geliyor, bu da hem maliyeti düşürüyor hem de kaynak tüketimini azaltıyor. Ayrıca, küçük ölçekli madencilikte sıkça kullanılan ve en büyük cıva kirliliği kaynaklarından biri olan cıva kullanımına da güvenli bir alternatif sunuyor.
Geliştirilen bu teknik, sadece altın madenciliğinin ötesine geçerek, elektronik atıklardan altın geri kazanımını da çok daha verimli ve güvenli hale getiriyor. Tehlikeli kimyasallar kullanmıyor, çok fazla elektrik tüketmiyor ve atıklardan çok daha yüksek saflıkta altın elde edilmesini sağlıyor. Araştırma ekibi, eski elektronik cihaz yığınları ve laboratuvar atıkları üzerinde bu süreci test etti ve bu materyallerden başarıyla saf altın elde etmeyi başardı.
Elektronik cihazlarımızda yaygın olarak kullanılan altın, sadece değerli bir metal değil, aynı zamanda çipler gibi teknolojik bileşenlerin vazgeçilmez bir parçası. Ancak altın, sınırlı bir kaynak ve bir gün tükenebilir. Elektronik atıklardan altın geri dönüşümünü daha güvenli ve erişilebilir hale getirmek, aksi takdirde çöpe gidecek değerli malzemelerin yeniden kullanılmasını teşvik ederek hem çevreye hem de ekonomiye büyük katkı sağlayacaktır.
