Yeni bir araştırma, Yer'in çekirdeğinin sanılandan çok daha zengin olduğunu ve devasa miktarda altın barındırdığını ortaya koydu. Daha da şaşırtıcısı, çekirdekteki bu değerli madenlerin manto katmanı üzerinden yüzeye doğru sızdığı belirlendi.
Litofosferin derinliklerinden yükselen volkanik kayaçlarda bulunan izotoplar üzerinde yapılan yeni bir çalışma, yer kabuğundaki altın ve diğer değerli metallerin, aslında gezegenin oluşumunun ilk evrelerinde çekirdeğe battıktan sonra, zaman içinde manto akıntılarıyla tekrar yüzeye doğru uzun bir yolculuğa çıktığını gösterdi.
Araştırmacılar, ilk sonuçları aldıklarında kelimenin tam anlamıyla 'altına vurduklarını' belirtiyor. Yapılan veri analizleri, altın ve diğer değerli metaller dahil olmak üzere çekirdekten gelen malzemenin, yukarıdaki manto katmanına sızdığını doğruladı.
Yer kabuğundan erişebildiğimiz altın miktarı, gezegenimizin toplam altın rezervinin tahmini olarak çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Tıpkı bir ejderha gibi, Dünya altının çoğunu çekirdeğinde saklıyor. Araştırmalar, altının %99'undan fazlasının metalik çekirdekte bulunduğunu ve bu miktarın, tüm karaları 50 santimetre kalınlığında kaplayabilecek kadar olduğunu öne sürüyor.
Bu durum aslında mantıklı: Gezegenimiz hala oluşum aşamasındayken, ağır elementler gezegenin erimiş iç katmanlarından aşağı doğru battı ve farklılaşmış çekirdekte toplandı. Bu sürece 'demir felaketi' adı verilir. Daha sonra, göktaşı çarpmaları da yer kabuğuna ek altın ve ağır metaller getirdi.
İlkel helyum ve ağır demir izotoplarının Yer'in çekirdeğinden sızdığına dair güçlü kanıtlar olsa da, yüzeyde bulduğumuz ağır metallerin ne kadarının çekirdekten, ne kadarının uzaydan geldiği belirsizdi.
Ancak bu durumu araştırmak için bir yöntem vardı: Rutenyum adı verilen değerli bir ağır metalin izotopları. İzotoplar, aynı elementin farklı sayıda nötrona sahip varyasyonlarıdır.
Yer'in çekirdeğindeki rutenyum izotopları, yüzeydeki rutenyumdan biraz farklıdır. Bu fark daha önce tespit edilemeyecek kadar küçüktü, ancak araştırmacılar, bu küçük farklılıkları ortaya çıkaracak yeni analiz teknikleri geliştirdi.
Bu yeni teknikleri, Hawaii adalarındaki volkanik kayaçlardan çıkarılan rutenyumu incelemek için kullandılar ve ortam mantosunda bulunandan önemli ölçüde daha yüksek miktarda rutenyum-100 tespit ettiler. Rutenyum-100, Yer'in çekirdeğinden köken alan rutenyum izotopudur.
Bu keşif, Dünya genç ve tamamen erimişken çekirdeğe göç eden tüm siderofil elementlerin (rutenyumun yanı sıra paladyum, rodyum, platin ve altın gibi elementler) çekirdekten sızdığını düşündürüyor.
Altın, çok yüksek bir oranda yüzeye çıkmayacak ve tabii ki 2.900 kilometre derinliğe inip onu kazıp çıkaramayacağız. Ancak bu bulgu, kendi gezegenimiz ve belki de diğer kayaç gezegenler hakkında bize yeni bilgiler veriyor.
Araştırmacılar, bulgularının yalnızca Yer'in çekirdeğinin daha önce varsayıldığı kadar izole olmadığını göstermekle kalmadığını, aynı zamanda birkaç yüz katrilyon metrik ton kayaçtan oluşan devasa hacimdeki süper ısıtılmış manto malzemesinin çekirdek-manto sınırından kaynaklandığını ve Hawaii gibi okyanus adalarını oluşturmak üzere Yer'in yüzeyine yükseldiğini kanıtladığını belirtiyor.
Araştırma, saygın bilim dergisi Nature'da yayımlandı.