Ara

DNA Depolarıyor: 1 Litre Sıvıya 10 Milyar Şarkı Sığdırabilen Devrim Niteliğinde Veri Depolama Teknolojisi

Geleneksel manyetik bantlara göre 1.000 kat daha fazla veri depolama kapasitesine sahip sentetik bir DNA depolama sistemi tanıtıldı. Bu teknoloji, binlerce yıl boyunca değiştirilemez arşivler oluşturmayı hedefliyor.

Atlas Eon 100 adı verilen ürün, aile fotoğraflarından bilimsel verilere, kurumsal kayıtlardan kültürel miraslara, dijital sanat eserlerinden filmlere, el yazmalarına ve müziğe kadar insanlığın paha biçilmez arşivlerini saklamak için geliştirildi. Bu, uzun süreli arşivleme, yapay zeka modelleri için veri koruma ve miras ile yüksek değerli içeriklerin güvenliğini sağlama konularında yeni çözümler sunmayı amaçlıyor.

Temelde tüm dijital veriler, 1'ler ve 0'lardan oluşan dizilerdir. DNA da bu mantıkla çalışır; dörtlü kimyasal baz olan adenin (A), sitozin (C), guanin (G) ve timinden (T) oluşur. DNA veri depolama sistemlerinde, ikili kod bu bazlara eşlenir. Örneğin, bir kodlama şeması A'yı 00, C'yi 01, G'yi 10 ve T'yi 11 olarak atayabilir. Ardından yapay DNA, bu bazların ilgili sıraya göre dizilmesiyle sentezlenir.

Atlas Eon 100'de DNA, dehidre edilerek (kurutularak) dayanıklı çelik kapsüllerde toz halinde saklanıyor. Veriye ihtiyaç duyulduğunda ise rehidre edilerek (nemlendirilerek) bazlar tekrar ikili koda çevriliyor.

Manyetik Teypten Çok Daha Kullanışlı

Sadece bir litre DNA çözeltisi, 60 petabayt veri depolayabiliyor. Bu, yaklaşık 10 milyar şarkı veya 12 milyon HD filme denk geliyor. Bu da Atlas Eon 100'ü, manyetik teyplerden 1.000 kat daha fazla depolama yoğunluğuna sahip kılıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, bu miktarda veriyi depolamak için yaklaşık 25.000 kilometre uzunluğunda LTO-10 teybi gerekirdi.

Bu yüksek depolama yoğunluğu, büyük veri yığınlarının taşınmasını geleneksel sabit diskler veya teyp rulolarına göre çok daha kolay hale getiriyor. DNA'nın yüzyıllar boyunca formunu koruyabilmesi, uzun süreli veri koruma için de dikkat çekici bir özellik olarak öne çıkıyor.

Atlas Data Storage, ürünlerinin ofis ortamında %99.99999999999 güvenilirlikle stabil olduğunu ve kapsüllerin 40°C'ye kadar olan sıcaklıklara dayanabildiğini belirtiyor. Manyetik teypler ise sıcaklık ve nem kontrolüyle bile yaklaşık on yılda bozulabiliyor. CD ve DVD gibi optik medyanın ömrü ise genellikle 30 yıl civarındayken, sabit diskler yaklaşık 6-7 yıl sonra bozulma belirtileri göstermeye başlıyor.

Atlas ayrıca, DNA depolama hizmetinin müşterilerinin verileri için diğer medyalara göre daha kolay yedekleme imkanı sunduğunu savunuyor. Bir DNA ipliği kodlandıktan sonra, enzimler kullanılarak sadece birkaç saat içinde bir milyardan fazla kopya oluşturulabiliyor.

Veriye Aç Bir Toplum İçin Çözüm mü?

Atlas'a göre, toplum her dakika 280 PB veri üretiyor. Bu durum, özellikle üretken yapay zeka patlamasıyla daha da artan dijital veri yayılımı sorununa bir çözüm olarak sunuluyor.

Ancak, teknoloji önünde önemli bir ölçeklenme zorluğu bulunuyor. Kodlanmış yapay DNA'yı sentezlemek, bir fotoğrafı mevcut bir sabit diske kaydetmekten hala oldukça uzun bir süreç. DNA sentezleme süreci konusunda lider olan şirketlerde bile, gen ve oligo (kısa ve uzun DNA iplikleri) siparişleri için genellikle 2 ila 8 iş günü arasında bir bekleme süresi bulunuyor.

Verinin okunması (sekanslama) da oldukça maliyetli. Bir gigabayt DNA'yı okumak yaklaşık 30 ABD doları tutuyor ve bu da yaklaşık 250 GB veriye denk geliyor. Ayrıca bu işlem de uzun sürüyor; tek bir dosyanın geri kazanılması 25 dakika kadar sürebiliyor. Buna rağmen, Atlas Data Storage modern DNA sekanslayıcılarının, Moore Yasası'ndan 1.000 kat daha hızlı bir şekilde veri işleme hızını artırdığını ve maliyetleri düşürdüğünü iddia ediyor.

Yine de, DNA sentezleme ve sekanslama için gereken süre göz önüne alındığında, DNA Veri Depolama İttifakı'nın 2025'teki bir raporunda, DNA'nın büyük ölçekli arşiv veri depolamada 3 ila 5 yıl içinde yaygınlaşmasını beklemedikleri belirtiliyor.

DNA tabanlı veri depolama üzerine araştırmalar yapan bir bilgisayar bilimleri profesörü, Atlas'ın yayınladığı somut veriler konusunda şüpheci yaklaşıyor. Benzer vaatlerde bulunan başka bir şirketin kısa süre önce iflas ettiğini örnek göstererek, etkileyici bir cihaz geliştirilmiş olsa da somut bilgi olmadan performansını değerlendirmenin zor olduğunu belirtiyor. Ticari DNA depolamanın önündeki asıl zorluğun sentezleme olduğunu, okuma (sekanslama) değil, vurguluyor. Mevcut durumda sentezleme maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ve ekonomik olarak uygulanabilir bir çözümün henüz görülmediğini ekliyor.

Önceki Haber
DDR4 Geri Dönüyor: ASUS, 2026'da Bellek Sıkıntısını Çözmek İçin AM4 ve LGA 1700 Anakart Üretimini Artırıyor
Sıradaki Haber
Ünlü Oyun Direktöründen Nintendo Switch 2'ye Çözüm: D-Pad Sorunu Nasıl Aşılıyor?

Benzer Haberler: