Bilim dünyası, aşıların uygulanma biçimine dair yenilikçi bir yaklaşımı keşfetti. Son yapılan bir araştırmada, bilim insanları farelere influenza (grip) aşısını, diş ipi kullanarak uyguladı ve sonuçlar oldukça umut verici görünüyor.
Geleneksel iğneli aşıların, iğne fobisi, ağrı endişesi gibi dezavantajları bulunuyor. Ayrıca iğneli uygulamalar daha fazla tıbbi uzmanlık gerektiriyor ve saklama ile dağıtım süreçleri daha karmaşık olabiliyor. Buna karşılık, ağız damlaları veya burun spreyleri gibi iğnesiz yöntemler daha pratik çözümler sunuyor.
Yeni geliştirilen ve konsept kanıtı niteliğindeki bu çalışmada, araştırmacılar inaktive edilmiş grip virüsleriyle kaplanmış diş ipleri kullanarak farelerin dişlerini temizledi ve bu sayede onları influenza virüsüne karşı aşılamayı başardı. Bu yöntem, iğne korkusunu ve uygulamayla ilgili lojistik zorlukları ortadan kaldırma potansiyeli taşıyor. Hatta araştırmacılar, bu tür aşıların posta yoluyla bile dağıtılabileceğini belirtiyor.
Bu yenilikçi aşı yaklaşımı, özellikle daha az kaynak bulunan bölgelerde, minimal eğitimle uygulanabilir ve salgın durumlarında aşılamanın hızla yaygınlaştırılmasına yardımcı olabilir. Daha önceki çalışmalar, ağız içindeki yanak veya dil altı gibi bölgelere uygulanan aşıların da olumlu bağışıklık tepkileri oluşturduğunu göstermişti. Ancak bu bölgelerdeki mukoza zarlarının yeterli dozda aşıyı emmesi bazen zorlayıcı olabiliyor.
Bilim insanları, diş etlerinin dişlerle buluştuğu bölgedeki 'junctional epithelium' (JE) adı verilen ve moleküllerin kolayca emildiği bir alanı hedefledi. JE, ağızdaki patojenlere karşı savunma mekanizması olarak görev yapıyor. Bu bölgenin hem molekülleri emebilmesi hem de bağışıklık tepkisini tetikleyebilmesi, onu aşı uygulaması için potansiyel bir aday haline getiriyor. Bu bölgeye ulaşmak için ise doğal olarak akla diş ipi geldi.
Araştırmacılar, hipotezlerini fareler üzerinde test etti. Farelerin dişlerini diş ipiyle temizleyerek, inaktive edilmiş grip virüsü ile kaplı ipi kullandılar. Üç hafta arayla üç kez uygulanan aşı sonrası, fareler aktif grip virüsüne maruz bırakıldı. Aşılanan farelerin tamamı hayatta kalırken, aşılanmayan kontrol grubundaki fareler hayatını kaybetti. İncelemeler sonucunda, diş ipiyle aşılanan farelerin vücutlarında ve salgılarında antikorlar ve bağışıklık hücreleri açısından güçlü bir tepki geliştirdiği gözlemlendi.
Araştırmanın ilk yazarı, bu yöntemin hem sistemik hem de mukoza bağışıklığı sağladığını, oysa geleneksel kas içi aşıların genellikle sadece sistemik bağışıklığı uyardığını belirtti. Bu durum, diş ipi aşısının enfeksiyonların vücuda giriş yollarına karşı ek bir koruma sağlayabileceği anlamına geliyor. Bu teorinin doğrulanması için ilerleyen dönemlerde bu iki yöntemin doğrudan karşılaştırılması planlanıyor.
Araştırmacılar, bu yöntemin insanlar için de geçerli olup olmadığını anlamak için erken testler yaptı. Gönüllülere uygulanan boyalı diş ipiyle yapılan işlemlerin ardından, boyanın diş ve diş eti arasına önemli ölçüde transfer olduğu görüldü. Bir sonraki adım olarak, araştırmanın daha büyük hayvanlar üzerinde denenmesi ve ardından insan testlerine zemin hazırlanması hedefleniyor.