Ara

Dijital Yöntemlerle Mısırlı Mumyalara Yeniden Hayat Verildi: Yüzleri İlk Kez Ortaya Çıktı!

Kolombiya'nın And Dağları'nda bulunan ve yüzyıllar öncesine ait mumyaların dijital olarak yüzleri yeniden canlandırıldı. Bu sayede, bu kişilerin yaşamları boyunca nasıl göründüklerine dair önemli ipuçları elde edildi.

13. ve 18. yüzyıllar arasında yaşamış olan bu bireyler, yüzlerini ve çenelerini örten ölü maskeleriyle gömülmüştü. Bu uygulama, Kolombiya'da nadir görülen ancak Güney Amerika'nın diğer bölgelerindeki yerli topluluklar arasında yaygın olan bir kültürel ritüeldi. Ancak mezarlarının yağmalanması nedeniyle, bu dört birey ve arkeolojik bağlamları hakkında çok az bilgiye sahiptik.

Şimdi ise araştırmacılar, dijital yöntemlerle mumyaların kafataslarını 'maskesiz hale getirerek' yüzlerini yeniden yapılandırdılar. Bu çarpıcı sonuçlar, Peru'da düzenlenen 11. Dünya Mumya Çalışmaları Kongresi'nde ilk kez kamuoyu ile paylaşıldı.

Bu yeniden yapılandırmalar, Güney Amerika'da yaşamış olan yerli halkların 'büyüleyici kültürel pratiklerini' vurguluyor. Proje yöneticisi, bu çalışmanın, mumyaların gizemini çözmeye yardımcı olduğunu belirtti.

Mumyalar arasında 6-7 yaşlarında bir çocuk, 60'lı yaşlarında bir kadın ve iki genç erkek bulunuyor. Hepsinin yüzüne reçine, kil, balmumu ve mısırdan yapılmış stilize maskeler yerleştirilmişti. Maskelerin çoğunda burun ve alt kenarlarında hasarlar bulunsa da, göz çevresindeki bazı süs boncukları korunmuş durumda. Doğu Cordillera bölgesindeki, Kolombiya Andları'na ait yerli topluluklardan gelen bu bireylerin radyokarbon tarihlemesi, 1216 ile 1797 yılları arasında yaşadıklarını gösteriyor.

Maskeli kafataslarına bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları yapıldı. BT taramaları, X-ışınları kullanarak numunenin 2 boyutlu kesitlerinin çok sayıda görüntüsünü alıp bunları birleştirerek sanal 3 boyutlu görüntüler oluşturuyor. Bu teknoloji sayesinde, araştırmacılar maske içeren katmanları dijital olarak kaldırarak kafatasını 'etkin bir şekilde maskesiz hale getirebildiler.

Ardından, araştırmacılar özel yazılımlar ve dokunmatik bir kalem kullanarak dijital olarak maskesi kaldırılmış kafataslarına kasları, yumuşak dokuları ve yağları yerleştirdiler. Bu işlem, kafatasının iskelet yapısını kullanarak dokuyu bireye mükemmel şekilde uydurmak gibi sanal bir heykel çalışmasına benzetiliyor.

Genç yetişkin erkeklerin kafataslarına modern Kolombiyalı erkeklerin ortalama yüz dokusu derinliği verileri kullanılarak yumuşak doku eklendi. Çocuk ve kadın kafatasları için güncel doku verisi bulunmadığından, bu bireyler için bu tür veriler kullanılmadı. Ancak yine de bu yüzler, kaslar eklenerek ve her bir kafatasına uyacak şekilde ince ayarlar yapılarak yeniden yapılandırıldı. Çocuğun yüzüne ise bir miktar yağ eklenerek daha dolgun bir görünüm elde edildi. Burun boyutu ve şekli, kafatasının kemik dokuları ölçülerek ve bir dizi seçenek arasından en uygun burun seçilerek belirlendi.

Kişilere bölge insanına özgü deri, göz ve saç renkleri verildi ve nötr bir yüz ifadesi oluşturuldu. Daha sonra ise en zorlu aşama olan yüz 'dokusunun' eklenmesi süreci başladı: kırışıklıklar, kirpikler, çiller ve gözenekler. Bu, sürekli değişiklikler yaparak en uygun görünümü bulmayı gerektiren uzun bir süreçtir.

Doku ekleme aşamasının en büyük zorluğunun, kişilerin yüzlerindeki yara izleri, dövmeler veya tam cilt tonları gibi detayları bilmemekten kaynaklandığı belirtildi. Sunulan doku, bu bireyler hakkında bilinenlere dayanarak ortalama bir temsiliyet sunuyor.

Bu noktada önemli bir husus vurgulanıyor: Oluşturulan yüzler grup ortalamalarına dayandığı için, 'hiç kimse tam olarak ortalama değildir'. Bu nedenle, yeniden canlandırılan bu yüzler, bireylerin kesin portreleri değil, 'onların nasıl görünebileceklerine' dair bir gösterim sunuyor.

Önceki Haber
Suda51'den Cesur Açıklama: Peacemaker İçin Kanlı Bir Oyun İstiyor!
Sıradaki Haber
FCC'den Televizyon Sahibi Olma Kurallarında Sürpriz Değişiklik İhtimali

Benzer Haberler: