Dünyalar Arası Bir Veri Bağlantısı. Bandai Namco'nun yakında çıkacak canavar yakalama RPG'si Digimon Story: Time Stranger ile geçirdiğimiz kısa ilk deneyimden aklımda kalan ana fikir buydu. Seriyle daha önce çok haşır neşir olmamış olsanız bile, Bandai Namco Time Stranger'ın serinin diğer oyunları kadar bağımsız bir hikayeye sahip olacağını belirtiyor.
Digimon Story: Time Stranger'a daldığınızda ilk dikkat çeken şeylerden biri sanat tarzı ve karakter tasarımları oluyor. Suzuhito Yasuda'nın karakter tasarımcısı olarak geri dönmesiyle, animasyonlu portreler ve karakter profilleri, sanatçının Bandai Namco ile yaptığı önceki çalışmaların en yüksek çözünürlüklü versiyonları gibi görünüyor. Karakter modelleri, dijital dünyanın daha sakin renkleri arasında öne çıkarak bu JRPG'ye kendine özgü bir çekicilik katıyor. Düşman Digimon'ların harita üzerinde görünür olduğu 'sembol karşılaşmaları' ilk kez bu oyunda yer alıyor, bu da rastgele karşılaşmaların insafına kalmak yerine hangi savaşlara gireceğinizi seçmenize olanak tanıyor.
Digimon Story: Time Stranger'ın anlatısı, gerçek dünya Japonya'sı (başta Shinjuku ve Akihabara gibi tanıdık yerler) ve Digimon'ların evi olan dijital dünya olmak üzere iki ikiz dünya etrafında dönüyor ve bu iki dünya arasında sekiz yıllık bir zaman farkı bulunuyor. İlk deneyimimiz yalnızca dijital dünyaya odaklanmış olsa da, Bandai Namco hikaye ilerledikçe iki dünya arasında gidip gelmenin mümkün olacağını ima etti. Geçmişte yaşanan olayların geleceği etkileyip etkilemeyeceği veya tam tersi olup olmayacağı, çıkış tarihine kadar saklamak istedikleri bir sır. Oyunun yakın zamanda yayınlanan hikaye fragmanlarından biri, hikayenin başlangıcında şehir çapında bir patlamaya ve oyuncunun dijital dünyaya nakledilmesine odaklanıyordu, bu da kesinlikle geri dönmeye değer bir şeyler olacağını gösteriyor.
Her Digimon oyunu farklı bir oynanış stili sunar. En son çıkan Digimon Survive'ı oynayanlar, o oyunun görsel roman anlatımını ve stratejik kare tabanlı savaşlarını hatırlayacaktır. Burada Digimon Story: Time Stranger, klasik sıra tabanlı ve parti tabanlı savaşlarla serinin daha önceki oyunlarının izinden gidiyor. Oyuncuların aynı anda dört Digimon ve ek olarak misafir karakterler getirebildiği savaşlarda yönetilecek çok şey var, ancak neyse ki Digimon'ların kendileri en azından bir açıdan daha sadeleştirilmiş. Oyunun ilk saatlerinde Digimon'ların seçebileceği birkaç kullanılabilir yeteneği var. Çoğu, o canavarın elementine uygun saldırılar yaparken, diğerleri savaşın gidişatını değiştirebilecek güçlendirme ve zayıflatma yetenekleriyle geliyor. Digimon'lar harekete geçmeden önce bir eşya da kullanabiliyor, bu da güçlü bir boss saldırısından sonra can yenileme gibi başka bir komuta harcanabilecek bir hakkı serbest bırakıyor.
Neredeyse bir düzine farklı element ve yedi özellik (Bandai Namco sadece Data, Vaccine ve Virus'u gösterdi, ancak Free ve belki Variable'ın geri dönmesi sürpriz olmaz) ile, bir saldırının etkinliğini test ederken dikkate alınması gereken birçok değişken var. Düşman zayıflıkları belirli bir elementle saldırılana kadar gizli kalıyor. Saldırı yapıldığında ise, düşmanın hem en zayıf elementi hem de özelliğini hedef alıp almadığınıza bağlı olarak, saldırının sadece kısmen mi etkili olduğunu yoksa %250-300 gibi çok daha yüksek bir hasar mı verdiğini gösteriyor.
450'den fazla dijital canavarın yer aldığı kadro ile, yeni ve geri dönen oyuncuların ilk kez keşfedebileceği pek çok şey olacak. Digimon'un cazibesinin bir parçası da doğrusal olmayan evrim zincirleridir, bu nedenle iki oyuncu Digimon Story: Time Stranger'ı oynayabilir ve tamamen farklı parti kompozisyonlarıyla bitirebilir.
Digimon Story: Time Stranger; PlayStation 5, Xbox Series S|X ve PC için 3 Ekim 2025 tarihinde çıkış yapacak.