Ara

Dev Kanguruların Sonu: Bilim İnsanları Yok Olmalarının Nedeni Buldu

Günümüzün modern kanguruları, zorlu kuraklık dönemlerinde bile besin bulmak için sürüler halinde kilometrelerce yol kat edebilir. Ancak ataları için durum böyle değildi.

Yeni bir araştırmaya göre, Avustralya'nın doğusunda yaşamış dev boyutlu kangurular, günümüzdeki akrabalarına kıyasla çok daha az hareketliydi. Bu hareketsizlik, çevresel koşullar değiştiğinde onların sonunu getiren en önemli faktörlerden biri oldu.

Araştırmacılar, Queensland'deki Mount Etna Mağaraları'nda, soyu tükenmiş dev kanguru cinsi Protemnodon'a ait fosilleşmiş dişler keşfetti. Bu dişlerin analizi, yüz binlerce yıl önce yaşamış bu devlerin hareket alışkanlıklarına ışık tuttu.

Sonuçlar, Protemnodon'ların geniş alanlara yayılarak avlanmak yerine, yemyeşil ve stabil bir yağmur ormanı ortamında yaşadığını gösteriyor. Ancak iklimin kuruması ve mevsimsel değişikliklerin belirginleşmesiyle bu 'ütopya' bozulmaya başladı. Bu değişim, Mount Etna bölgesindeki dev kangurular için felaketin başlangıcı oldu.

Mount Etna Mağaraları'nın Önemi

Mount Etna Mağaraları ve çevresindeki diğer mağaralar, yüz binlerce yıllık yaşam kayıtlarını barındırıyor. Mağaralar, doğal tuzaklar görevi görerek veya yırtıcıların (Tasmanya canavarı, keseli aslan gibi) yuvası olarak fosillerin birikmesine neden olmuş.

Araştırmacılar, fosilleri ve çevrelerindeki tortulları farklı tarihlendirme yöntemleri kullanarak inceledi. Bu yöntemler, dev kanguruların mağaraların çevresinde en az 500.000 yıl öncesinden yaklaşık 280.000 yıl öncesine kadar yaşadığını gösteriyor. Bu tarihten sonra bölgedeki fosil kayıtlarından kayboluyorlar.

O dönemde Mount Etna, günümüz Yeni Gine'sine benzeyen zengin bir yağmur ormanı habitatına sahipti. Ancak yaklaşık 280.000 ila 205.000 yıl öncesi arasında iklim kuraklaştıkça, yağmur ormanlarında yaşayan Protemnodon gibi türler bölgeden yok oldu ve yerini kuru, kurak ortama uyum sağlayan türler aldı.

Yediğin Şeysin

Araştırma, Protemnodon'ların yiyecek bulmak için ne kadar uzağa seyahat ettiğine odaklandı. Memelilerde genel eğilim, daha büyük canlıların daha geniş alanlarda hareket etmesidir. Bu eğilim modern kangurular için de geçerlidir, bu yüzden dev soyu tükenmiş kanguruların da geniş alanlara yayılması bekleniyordu.

Dişler, hayvanın yediği yiyeceğin kimyasal izini taşır. Diş minesindeki stronsiyum elementinin farklı izotoplarına bakarak, soyu tükenmiş hayvanların beslenme alanlarını incelemek mümkün oluyor.

Stronsiyum izotoplarının farklı oranları, hayvanın yediği bitkilerin kimyasal parmak izini, ayrıca bitkinin büyüdüğü jeolojik yapıyı ve toprağı yansıtır. Dişlerdeki kimyasal izleri çevredeki yerel izlerle eşleştirerek, bu antik hayvanların yiyecek elde etmek için nereye seyahat ettiklerini tahmin edebildiler.

Yerel Beslen, Yerel Yok Ol

Sonuçlar, Mount Etna'daki Protemnodon'ların, mağaraların ve fosillerin bulunduğu yerel kalkerli alanın dışına pek fazla seyahat etmediğini gösterdi. Bu, vücut kütlelerine dayanarak tahmin edilen menzilden çok daha küçük bir alandı.

Araştırmacılar, Mount Etna'daki Protemnodon'ların küçük beslenme alanının, milyonlarca yıl süren stabil yağmur ormanı ortamındaki sürekli yiyecek kaynağına bir uyum olduğunu düşünüyor. Muhtemelen yiyecek bulmak için seyahat etmeye çok az ihtiyaçları vardı.

Fosil kanıtları ayrıca bazı Protemnodon türlerinin hoplamak yerine dört ayak üzerinde yürüdüğünü gösteriyor. Bu, uzun mesafeler kat etme yeteneklerini sınırlamış olabilir, ancak yağmur ormanlarında yaşamak için etkili bir stratejidir.

Yanıtlanması gereken bir soru var: Yiyecek bulmak için uzağa gitmeleri gerekmiyorsa, neden bu kadar büyüdüler?

Yerel Uyum mu, Türün Özelliği mi?

Avustralya'nın megafaunasının (keseli aslan Thylacoleo ve üç tonluk Diprotodon gibi uzun zaman önce yok olmuş devasa hayvanlar) soyunun tükenmesi uzun süredir tartışılmaktadır. Genellikle megafauna türlerinin, yaşadıkları her yerde çevresel değişikliklere aynı şekilde tepki verdiği varsayılmıştır.

Ancak, yerel uyumların rolü hafife alınmış olabilir. Özellikle Protemnodon için bu geçerlidir; yeni bir araştırma, farklı ortamlarda beslenme ve hareketlilik açısından önemli varyasyonlar olduğunu öne sürüyor.

Bingara ve Wellington Mağaraları, New South Wales yakınlarında yaşamış Protemnodon popülasyonları için de benzer küçük beslenme alanları önerilmiştir. Belki de Avustralya'nın doğusundaki stabil habitatlardaki Protemnodon popülasyonlarının 'evcil' olması yaygın bir durumdu ve çevresel koşullar değiştiğinde bu durum onların 'Aşil Topuğu'nu oluşturdu.

Tek Tek Yok Oluş

Kural olarak, küçük bir yaşam alanına sahip canlıların başka bir yere taşınma yeteneği sınırlıdır. Bu nedenle, yerel habitatlarına bir şey olursa, başları büyük belada olabilir.

Mount Etna'da Protemnodon, yüz binlerce yıl boyunca stabil yağmur ormanı ortamında gelişti. Ancak ortam kuraklaştıkça ve kaynaklar giderek düzensiz hale geldikçe, orman parçaları arasındaki artan boşlukları geçememiş veya başka bir yere çekilememiş olabilirler.

Araştırmanın temel sonuçlarından biri, Protemnodon'un Mount Etna'da insanların ortaya çıkmasından çok önce yerel olarak soyunun tükenmiş olmasıdır. Bu da insan etkisini dışlamaktadır.

Bu çalışmada kullanılan teknikler, Avustralya megafaunasının değişen ortamlara nasıl tepki verdiğini daha ayrıntılı öğrenmemize yardımcı olacaktır. Bu yaklaşım, Avustralya megafauna yok oluşu tartışmasını geleneksel kıta çapındaki hipotezlerden uzaklaştırıyor – bunun yerine belirli alanlardaki yerel popülasyonlara bakabilir ve yerel yok oluş olaylarını tetikleyen benzersiz faktörleri anlayabiliriz.

Önceki Haber
Mars'taki Robotumuz Curiosity Uzaydan Böyle Göründü: NASA'dan Eşsiz Kare
Sıradaki Haber
Apple'ın Akıllı Gözlükleri Yapay Zeka İle Güçlenecek: 2027'de Ortaya Çıkabilir!

Benzer Haberler: