Ara

Dev Depolama Kapasitesi Gerçek Oluyor: 100 Kat Daha Yoğun Depolama Teknolojisi Geliyor

Bilim insanları tarafından geliştirilen çığır açıcı yeni bir molekül türü, mevcut veri depolama teknolojilerinin kapasitesini tam 100 kat artırma potansiyeli taşıyor. Bu büyük atılım, tekil molekül mıknatıs teknolojisindeki en büyük zorluklardan biri olan soğutma ihtiyacını, kolayca temin edilebilen soğutucularla karşılanabilecek seviyelere indirmeyi başardı.

Doğa Bilimleri alanında saygın bir dergide yayımlanan bulgulara göre, modern sabit diskler veriyi birçok atomun birlikte çalıştığı küçük manyetik bölgeleri kullanarak depolar. Tekil molekül mıknatıslar ise komşu moleküllerin yardımına ihtiyaç duymadan veriyi bireysel olarak depolayabilir. Bu özellik, son derece yüksek yoğunluklu veri depolamanın kapılarını aralıyor.

Tekil molekül mıknatısların önündeki en büyük teknik engel, çalışmaları için gereken aşırı düşük sıcaklıklardı. Bu gereksinim, onları endüstriyel veri merkezlerinde bile pratik olarak uygulanamaz hale getiriyordu. Ancak geliştirilen yeni molekül, belleğini 100 Kelvin (-173 Santigrat derece) gibi bir sıcaklıkta koruyabiliyor. Bu sıcaklık hala oldukça düşük olsa da, önceki rekor olan 80 Kelvin'den (-193 Santigrat derece) önemli bir iyileşme anlamına geliyor.

En önemlisi, 100 Kelvin sıcaklığı, sıvı nitrojenin sıcaklığının (77 Kelvin / -196 Santigrat derece) üzerinde yer alıyor. Sıvı nitrojen, veri merkezlerinde kolayca bulunabilen ve uygulanabilen bir soğutucu. Bu gelişme, yeni molekülü büyük veri merkezleri için potansiyel olarak uygulanabilir hale getiriyor.

Her ne kadar bu teknoloji şimdilik kişisel bilgisayarlarımızdaki SSD'lerin yerini hemen alamayacak olsa da, veri merkezlerinde depolama yoğunluğunu ve toplam kapasiteyi dramatik şekilde artırabilir. Uzmanlar, bu yeni molekülün santimetre kare başına yaklaşık üç terabayt veri depolayabileceğini belirtiyor. Bu, posta pulu büyüklüğünde bir sabit diskte yaklaşık 40.000 CD albüm kopyası veya yarım milyon TikTok videosu depolamak anlamına geliyor.

Yeni mıknatıslar benzersiz bir yapıya sahip. Nadir toprak elementi disprosiyumu, iki azot atomu arasında neredeyse düz bir çizgide tutuyorlar. Daha önce bu yapı düzensiz bir şekil alırken, bir alken molekülü 'moleküler bir iğne' gibi kullanılarak yapının düz kalması sağlandı.

Bu molekülün, alandaki gelecekteki ilerlemeler için bir şablon görevi göreceği ve teorik olarak daha yüksek sıcaklıklarda çalışabilen daha iyi moleküler mıknatıslara olanak tanıyacağı bildiriliyor.

Önceki Haber
Yapay Zeka Çiplerini Lazerle Soğutma Dönemi Başlıyor: ABD Ordusu Yatırım Yaptı
Sıradaki Haber
Şok Gelişme: DDR4 Bellek Fiyatları Uçuşa Geçti, DDR5'i Geride Bıraktı!

Benzer Haberler: