Yaklaşık üç yıl önce uzay keşiflerinde bir dönüm noktası yaşanmıştı. Bir uzay aracı, Dünya'ya tehdit oluşturabilecek potansiyel olarak tehlikeli kayaçlara karşı gezegenimizi koruma yeteneğimizi kanıtlarcasına, büyük bir asteroide kontrollü bir şekilde çarptırıldı ve yörüngesi değiştirildi.
Ancak, bu tarihi çarpışmadan geriye kalan enkazın beklenmedik bir şekilde davrandığına dair yeni analizler, gelecekteki asteroit saptırma görevlerinin başarısı hakkında soru işaretleri uyandırıyor.
26 Eylül 2022'de, bir uzay aracı, saatte yaklaşık 24.000 kilometre hızla asteroit Dimorphos'un tam ortasına çarparak kendini yok etti. Görev büyük bir başarıyla sonuçlandı: Sadece Dimorphos'un yörüngesi değiştirilerek, asteroitin diğer asteroit Didymos etrafındaki dönüş süresi yaklaşık 30 dakika kısaltılmakla kalmadı, aynı zamanda asteroitin şekli de tamamen değişti.
Dünya'dan 11 milyon kilometreden fazla uzaklıkta gerçekleşen bu çarpışma, "kinetik çarpıcı" yöntemi olarak bilinen bu tür bir eylemin, potansiyel olarak tehlikeli asteroitlerden gezegenimizi korumak için uygulanabilir bir seçenek olduğunu gösterdi.
Bununla birlikte, 4 Temmuz'da The Planetary Science Journal'da yayımlanan yeni bir çalışma, gizli bir karmaşıklığı ortaya çıkardı: Uzay aracının çarpmasıyla asteroitten kopan onlarca büyük kayaç, tahmin edilenden daha fazla momentumla hareket ediyor ve şaşırtıcı derecede rastgele olmayan desenler oluşturuyor.
Araştırmacılar, çarpışmayı izlemek için uzay aracıyla birlikte uçan bir uydu tarafından çekilen görüntüleri analiz ettiler. Bu sayede, her biri 0,2 ila 3,6 metre çapında olan 104 kayaç, asteroitten fırladıktan sonra takip edildi.
Bu kayaçların, muhtemelen asteroitin yüzeyinden uzaklaşırken aldıkları ek bir itme kuvveti sayesinde, tahmin edilenden üç kat daha fazla momentuma sahip olduğu belirtiliyor. Bu ek faktörün, bu tür görevler planlanırken dikkate alınması gereken fiziksel süreçleri değiştirdiği vurgulanıyor.
Ekip ayrıca, kayaçların beklenmedik desenler halinde düzenlendiğini de gözlemledi. Kayaçların uzayda rastgele dağılmadığı, bunun yerine iki belirgin küme halinde toplandığı ve başka yerlerde malzeme bulunmadığı belirtiliyor. Bu durum, bilinmeyen bir etkenin iş başında olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar, gelecekte gezegenimizi bir uzay kayasından korumak için bir kinetik çarpıcı kullanma kararları almamız gerektiğinde tüm gerekli bilgilere sahip olmak için bu olayı daha yakından incelemek istiyor.
Gezegen bilimcileri, "Gezegeni yok edebilecek bir asteroid yaklaşırken, onu Dünya'ya çarpmaktan kurtarmak için belirli bir miktar hareket ettirmemiz gerektiğini biliyorsak, tüm bu incelikler çok ama çok önemli hale gelir. Bunu, tüm değişkenleri hesaba katmazsak hedefi ıskalayabileceğimiz kozmik bir bilardo oyunu gibi düşünebilirsiniz." ifadeleriyle bu durumu açıklıyor.
Bu, bilim insanlarının DART görevinin sonuçlarıyla ilgili ilk beklenmedik gözlemi değil. Nisan 2024'te, bazı büyük kayaçların Mars ile çarpışma rotasında olabileceği ve yaklaşık 6.000 yıl sonra Kızıl Gezegen'e çarpabileceği öngörülmüştü. Geçen yılın ağustos ayında ise bazı küçük parçacıkların yaklaşık 30 yıl içinde Dünya'ya çarpabileceği ve gerçek bir tehdit oluşturmadan muhteşem bir meteor yağmuruna neden olabileceği simulations edildi.
Ancak tüm bu belirsizliklere rağmen, kinetik çarpıcı yöntemi, bir asteroidin çarpma tehdidine karşı kendimizi korumak için hala en uygulanabilir seçenek olmaya devam ediyor.
Bu konu, yılın başlarında "şehir yok edici" olarak adlandırılan 2024 YR4 asteroidinin Dünya'ya çarpma olasılığının bir süre %3 civarında olduğu düşünüldüğünde de tartışılmıştı. Çarpışma olasılıkları artık sıfır olsa da, uzmanlar bu konudaki tartışmaları sürdürmeye istekli. Özellikle bazı bütçe kesintilerinin, tehlikeli uzay kayalarını tespit etme yeteneğimizi sınırlayabileceği endişesi dile getiriliyor.
Araştırmacılar, Avrupa Uzay Ajansı'nın yeni bir görevi, asteroide ulaştığında DART çarpışmasının etkilerini daha ayrıntılı bir şekilde inceleyerek, Dimorphos enkazıyla ilgili neler olduğunu daha iyi anlayacaklar.