Ara

Çocuklarda Astım Salgınları Korkutuyor: Detroit’te Durum Daha Ciddi

Yapılan güncel bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde çocuklarda astım kaynaklı hastaneye yatışlar ve ölümler endişe verici boyutlara ulaştı. Özellikle Detroit'te yaşayan 17 yaş altı çocukların astım nedeniyle hastaneye kaldırılma olasılığı, Michigan eyalet ortalamasının neredeyse üç katı olarak belirlendi. Astım nedeniyle ölüm oranı ise eyalet ortalamasının dört katından fazla. Bilimsel veriler, astımın büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık olduğunu gösteriyor.

Astım ve Alerji Vakfı Amerika tarafından yayınlanan yıllık raporda, Detroit, astım ile yaşaması en zor şehirlerden biri olarak gösterildi. Bu sıralamada, şehrin kalabalık ve düşük gelirli nüfusu ile hava kirliliğinin astım belirtilerini şiddetlendiren risk faktörleri arasında yer alması dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl üçüncü sırada yer alan şehir, bu yıl daha da kötü bir tablo çizdi.

Astım atakları, çocukların ve ailelerinin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebiliyor. Çocukların rahatsızlanması, ebeveynlerin işlerinden geri kalmasına ve öğrencilerin derslerinde geri kalmasına neden olarak tüm aile için ek bir stres kaynağı oluşturuyor.

Eylül ayı, çocuklarda astım ataklarının en sık görüldüğü dönem olarak biliniyor. Bu dönemde çocuklar, okullarda veya evlerde küf, polen ve solunum yolu virüsleri gibi çeşitli tetikleyicilere maruz kalabiliyor.

Uzmanlar, astımın çocukların akciğerlerini etkilediğini ve hava yollarının şişip daralmasına neden olduğunu belirtiyor. Bu durum, nefes almayı zorlaştırarak öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açabiliyor. Astım, her zaman alerjik bir hastalık olarak sınıflandırılmasa da, pek çok vakada alerjilerle ilişkili ve bu tür vakaların dünya genelinde artış gösterdiği gözlemleniyor. İklim ve çevresel değişiklikler, kentleşme, kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması, obezite ve astımı tetikleyebilecek temizlik ürünlerinin kullanımı bu artışı körüklüyor.

Astım tedavisinde acil durum inhalerleri, günlük uzun etkili inhalerler, iki veya daha fazla ilacı içeren kombinasyon inhalerleri ve nebülizatör cihazları gibi çeşitli ilaçlar kullanılıyor. Hangi ilacın ne zaman ve nasıl kullanılacağını bilmek büyük önem taşıyor.

Çocuklara verilen astım ilaçlarının içindeki steroidler hakkında endişe duyan pek çok ebeveyn bulunuyor. Ancak uzmanlar, inhaler yoluyla alınan steroidlerin doğrudan akciğerlere etki ettiğini ve ağızdan alınan steroidler gibi tüm vücudu etkilemediğini belirtiyor. Bu ilaçlar, günlük iltihabı kontrol altına almaya ve atakları önlemeye yardımcı oluyor. Ağızdan alınan kortikosteroidler ise, astım atakları sırasında şiddetli hava yolu iltihabını hızla azaltmak için genellikle beş ila yedi gün süren kısa süreli tedavilerde kullanılıyor.

Pek çok kişi, çocukların astımdan zamanla iyileşeceğine inanıyor. Hafif semptomları olan bazı kişilerde zamanla düzelme görülebilse de, özellikle yüksek polenli günlerde dışarıda oyun oynamak gibi yaygın tetikleyicilere maruz kalanlar risk altında olmaya devam ediyor. Basit aktiviteler bile ciddi astım ataklarına yol açabiliyor.

Çocuğunuzu astım ataklarından korumak için atılabilecek pratik adımlar arasında, sağlık uzmanıyla astım eylem planı oluşturmak, inhalerleri açıkça etiketlemek, aşılarını güncel tutmak ve dış mekan alerjenlerine maruziyeti sınırlamak yer alıyor.

Okullarda da her öğretmen, bir öğrencinin astım krizi durumunda hazırlıklı olmalı, tetikleyicileri bilmeli ve ilaç protokollerine hakim olmalıdır. Çocuklar, bireyselleştirilmiş astım eylem planlarıyla okula gönderilmeli. Bu planlar, öksürük, hırıltı, yorgunluk veya karın ağrısı gibi belirtiler ortaya çıktığında ne yapılması gerektiğini detaylandırıyor.

Virüsler ciddi astım ataklarını tetikleyerek bronşit veya zatürre gibi komplikasyonlara yol açabilir. Yıllık grip ve COVID-19 aşıları gibi aşıları güncel tutmak bu riskleri azaltabilir.

Çocuğunuz dışarıdan eve getirdiği her şey, kıyafetlerinden ayakkabılarına ve saçlarına kadar alerjileri veya astım belirtilerini tetikleyebilir. Ev ortamını sağlıklı tutmak için aşağıdaki adımlar öneriliyor:

  1. Halıları ve zeminleri düzenli olarak elektrik süpürgesiyle temizlemek ve HEPA filtreli süpürgeler ile havalandırma sistemleri kullanmak.
  2. Ev içinde alerjenlerin yayılmasını önlemek için ayakkabıları kapıda çıkarmak.
  3. Dışarıda giyilen kıyafetlerle yatak odalarına girmeden önce kıyafet değiştirmek.
  4. Akşamları yatmadan önce saçları yıkamak, alerjenlerin yastığa bulaşmasını önlemek.
  5. Günlük hijyene özen göstermek, nefes almayı kolaylaştırmak için ıslak mendil ve burun temizliği yapmak.
  6. Çocuğu bol su ile besleyerek mukusun incelmesine ve solunum rahatsızlığının azalmasına yardımcı olmak.

Önceki Haber
Bolivya'dan Çıkan 350 Yıllık Mumya: Bir Yanıltmaca mı?
Sıradaki Haber
Küresel Elektrikli Araç Satışları Uçuşa Geçti: Türkiye'de Durum Ne?

Benzer Haberler: