Tayvan hükümeti, ülkenin yarı iletken sektöründeki 'silikon kalkanı'nı güçlendirmek amacıyla, en gelişmiş çip üretim teknolojilerinin ihracatına ve yurtdışı yatırımlarına yönelik kısıtlamaları artırmayı planlıyor. Bu yeni yasal düzenlemeler, özellikle dünyanın en büyük çip üreticisi TSMC'nin gelecekteki operasyonlarını doğrudan etkileyebilir.
Alınan bilgilere göre, yeni düzenlemelerle birlikte 'N-1' adı verilen teknoloji kısıtlaması devreye girecek. Bu kural temel olarak, TSMC'nin en son üretim teknolojisini yurtdışına ihraç etmesini engelleyerek, yalnızca bu teknolojiden bir önceki neslin kullanılmasına izin verecek. Tayvan Başbakanı tarafından da onaylanan bu politika, TSMC'nin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki planlanan üretim tesislerini doğrudan etkileyecek. Daha önceki düzenlemelerde yarı iletken üretim süreçleri için bu denli açık bir kontrol şartı bulunmuyordu. Yeni kurallar, Endüstriyel Yenilik Yasası'nın revize edilen 22. Maddesi'ne dayanıyor ve 2025 yılının sonuna doğru yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Ancak bu yeni kuralların TSMC için önemli bir soru işareti barındırdığı görülüyor. Şu anda TSMC'nin en ileri teknoloji düğümü N3P olarak biliniyor. Ancak yıl sonuna doğru N2 üretim sürecine geçilmesiyle bu teknoloji şirketin amiral gemisi haline gelecek. 2026 sonu ve sonrasında ise TSMC'nin N2P ve A16 gibi iki farklı amiral gemisi teknoloji düğümüne sahip olması bekleniyor. Tayvanlı yetkililerin bu teknolojilerden hangisini 'en ileri' kabul edeceği ve dolayısıyla ihracatını kısıtlayacağı, ya da TSMC daha yeni nesilleri (A14 ve A16P gibi) tanıttığında bir yıl süreyle her iki düğümün ihracatını da mı yasaklayacağı henüz netlik kazanmadı.
Tayvan parlamentosundan geçen yasa değişikliği, aynı zamanda yetkililere, yurtdışı yatırımların ulusal güvenliği tehlikeye atması, ülkenin ekonomik gelişimine zarar vermesi, anlaşma yükümlülüklerini ihlal etmesi veya çözülemeyen büyük işçi anlaşmazlıklarına yol açması durumunda bu yatırımları reddetme veya iptal etme hakkı tanıyor. Daha önce alt düzenlemelerde yer alan bu koşullar, artık daha üst düzey bir yasal dayanağa sahip. Revize edilen 22. Madde ayrıca, yatırımları kısmen veya tamamen reddetme ya da onay için şartlar belirleme imkanını da içeriyor. Bir şirket onay almasına rağmen daha sonra bu risklerden herhangi birini tetiklerse, merkezi yetkililer düzeltici eylem talep etme veya durum ciddiyse yatırımı tamamen iptal etme yetkisine sahip.
Ekonomi Bakanlığı, yasanın uygulama tarihinin alt düzenlemelerin revizyonu tamamlandıktan sonra, yani altı ay içinde duyurulacağını belirtti. Bu, yasanın en erken 2025 sonu gibi yürürlüğe girebileceği anlamına geliyor. Bu düzenlemelerin, artan jeopolitik risklerin ortasında ve TSMC'nin ABD'deki üretim kapasitesine yaptığı yatırımı dört yıl içinde 65 milyar dolardan açıklanmayan bir süre içinde 165 milyar dolara çıkarma planlarını duyurmasının ardından gelmesi dikkat çekici.
Yasa değişikliği, daha önce olmayan para cezalarını da beraberinde getiriyor. Önceden onay almadan yurtdışına yatırım yapan şirketler 50.000 ila 1 milyon Tayvan doları (yaklaşık 1.500 - 30.000 ABD doları) arasında para cezasıyla karşılaşabilir. Bir yatırım onaylanmasına rağmen şirket daha sonra tespit edilen ihlalleri (ulusal güvenliği tehlikeye atma veya ekonomik gelişime zarar verme gibi) düzeltemezse, yetkililer 500.000 ila 10 milyon Tayvan doları (yaklaşık 15.000 - 300.000 ABD doları) arasında tekrar eden para cezaları uygulayabilir. Ancak TSMC'nin ABD'deki tesislerine 165 milyar dolar yatırım yapmayı planladığı düşünüldüğünde, bu miktarlardaki cezaların şirketin finansal sonuçları üzerinde belirgin bir etki yaratması beklenmiyor.