Çin, yenilenebilir enerji kurulum hızında tüm dünyayı geride bırakarak devasa bir kapasiteye ulaştı. Ülkenin toplam yenilenebilir enerji kapasitesi, kendisinden sonra gelen pek çok ülkenin toplamından daha fazla durumda. Ancak, bu büyük atılıma rağmen bugüne kadar fosil yakıt kullanımındaki artışı tamamen dengelemeye yetmemişti. Son yapılan analizler ise bu durumun değişmeye başladığını gösteriyor.
Yayımlanan verilere göre, Çin'in karbon salımları geçtiğimiz yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 1 oranında düşüş gösterdi. Bu düşüşte başı çeken en önemli faktör ise enerji sektörü oldu. Yenilenebilir enerjinin büyümesi, enerji talebindeki artışın üzerine çıkarak bu alandaki salımlarda yüzde 2'lik bir gerileme sağladı.
Çin'in yıllık karbon salımlarının daha önce de düştüğü dönemler olmuştu. Ancak bu düşüşler genellikle COVID-19 pandemisi veya 2008 küresel krizi gibi ekonomik nedenlere bağlıydı. Son yaşanan bu düşüşün enerji sektörü liderliğinde gerçekleşmesi, structural bir değişim potansiyeline işaret ediyor.
Resmi devlet kaynaklarından derlenen verilerle hazırlanan analiz, 2024 Mart ayının emisyonlarda son aylık zirve olduğunu ve o tarihten bu yana toplam emisyonların yüzde 1 azaldığını belirtiyor. Ancak bu oranın küçük olduğu ve koşullar değişirse kolayca tersine dönebileceği vurgulanıyor. Yine de yenilenebilir enerjinin etkisinin hızlandığı görülüyor. 2025'in ilk çeyreğinde temiz enerjideki büyüme, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,6'lık bir düşüşe neden olarak genel ortalama düşüşü (%1) geride bıraktı.
Enerji sektörünün kendisi, geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 5,8'lik bir emisyon düşüşü yaşadı. Bu düşüş, enerji talebinin yüzde 2,5 artmasına rağmen gerçekleşti. Yapılan analizler, temiz enerji üretimindeki artışın son 15 yıllık ortalama talep artışından bile daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu da, gelecekte yenilenebilir enerjinin sadece artan talebi karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda fosil yakıtlara dayalı üretimin yerini almaya başlayabileceğini düşündürüyor.
Ancak Çin'in toplam emisyonlarını düşürme yolunda bazı önemli zorlukları da bulunuyor. Kimya endüstrisinde kömür kullanımının hammadde olarak önemli ölçüde arttığı görülüyor. Doğalgazın elektrik üretimi dışındaki kullanım alanlarında da son yıllarda artış yaşanıyor. Öte yandan, inşaat sektöründeki yavaşlama, çimento üretiminden kaynaklanan emisyonların ciddi oranda düşmesine (2021'den bu yana dörtte bir oranında) neden oldu.
Geleceğe yönelik projeksiyonlar, önümüzdeki birkaç yıl içinde yenilenebilir enerji büyümesinin istikrarlı bir şekilde devam edeceğini ve enerji sektörü emisyonlarının düşüş eğilimini sürdüreceğini öngörüyor.
