Malezya Doğal Kaynaklar ve Çevre Sürdürülebilirlik Bakanı Johari Ambud Ghani, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in ülkesine nadir toprak işleme kabiliyetlerini geliştirmeleri için teknik yardım teklif ettiğini açıkladı. Teknoloji dünyasının yakından takip ettiği bir gelişmeyle, Çin lideri bu teklifi 2024 yılındaki ziyaretinde sunmuş, ancak teknoloji korunması endişeleri nedeniyle işbirliğinin sadece devlet destekli şirketlerle sınırlı kalması şartını koşmuş.
Nadir toprak elementleri, özellikle yarı iletken ve çip üretiminde olmak üzere birçok modern teknoloji için kritik öneme sahip. Çin, bu malzemelerin en büyük ihracatçılarından biri olarak, küresel pazardaki hakimiyetini ABD ile yaptığı müzakerelerde bir koz olarak kullanıyor. Bu bağlamda, Pekin'in kendi endüstrisi için bir rakip geliştirmeye yönelik teklifi, özellikle Malezya'nın Washington ile olan yakın ilişkileri göz önüne alındığında stratejik soruları da beraberinde getiriyor.
Güneydoğu Asya ülkesi, özellikle kendi sınırları içinde devasa bir rezerv keşfetmesiyle nadir toprak hammaddeleri konusunda avantajlı bir konumda. Malezya Maden ve Jeoloji Departmanı'nın 2025 yılı ön çalışmalarına göre, bu elementlerden en az 16.2 milyon metrik ton bulunuyor ve numune alma ve taramalarla daha fazlasının bulunabileceği belirtiliyor. Mevcut durumda rezervlerin yaklaşık 175 milyar ABD doları değerinde olduğu tahmin ediliyor ve bu kaynakların ekonomiye kazandırılmasıyla yaklaşık 4.000 yeni iş alanı yaratılması bekleniyor.
Ancak Malezya'nın bu minerallerin tamamını işlemek için gereken uzmanlık ve teknolojiye henüz sahip olmadığı biliniyor. Bu nedenle, Çin gibi bir uzmanla ortaklık kurmak mantıklı görünüyor. Ancak Doğu ve Batı arasındaki jeopolitik iklim göz önüne alındığında, Pekin'in teknolojisinin Batılı şirketler tarafından erişilebilir hale gelmesinden çekinmesi de anlaşılabilir bir durum.
Şu anda Avustralyalı madencilik ve malzeme şirketi Lynas, Malezya'da iki nadir toprak işleme tesisi işletiyor. Bu tesisler, Avustralya'dan nadir toprak konsantreleri ithal ediyor ve bu konsantreler daha sonra ileri düzey üretimde kullanıma hazır ara malzemelere dönüştürülüyor. Çin'in, anlaşma için yalnızca devlet destekli şirketlerle ortaklık talebinde bulunurken muhtemelen bu durumu hedef aldığı düşünülüyor.
Bununla birlikte, Malezya'nın değerlendirmesi için masaya bir şeyler koyan tek ülkenin Çin olmadığı anlaşılıyor. Malezya Yatırım, Ticaret ve Sanayi Bakanı Zafrul Aziz, ülkenin ABD ile de nadir topraklar konusunda görüşmelerde bulunduğunu ve iki rakibe de ilgili politikalara "eşit ve ayrımcı olmayan bir uygulama" sözü verdiğini belirtti.
Malezya'nın yeni keşfettiği kaynakları, ABD ile daha iyi anlaşmalar güvence altına almak için bir araç olarak kullanması muhtemel. Ülkenin şu anda ABD'ye yaptığı mal ithalatında %19'luk bir gümrük vergisi bulunuyor; bununla da kalmayıp, Malezyalı firmaların Amerikan şirketlerinden yaklaşık 150 milyar ABD doları değerinde teknoloji satın alması gerekiyor. Çin uzmanlığını, nadir toprak kaynaklarını işlemek için ülkeye getirmek, muhtemelen birçok ABD'li yetkilinin endişelenmesine neden olacaktır ve bu durum Kuala Lumpur'a mevcut ve gelecekteki Washington görüşmeleri için Çin etkisinin tehdidini bir koz olarak kullanma imkanı tanıyacaktır.