Geçtiğimiz hafta, yapay zeka devi OpenAI, mahkeme kararıyla tüm ChatGPT konuşma kayıtlarını (silinenler ve geçiciler dahil) 'süresiz' olarak saklama zorunluluğuna itiraz etmişti. Ancak, davaya bakan federal mahkeme yargıcı, OpenAI'nin itirazlarını anında reddetti. OpenAI, bu kararın 'köklü gizlilik normlarını' ihlal ettiğini ve kullanıcıların hizmet şartlarına göre beklediği gizlilik korumalarını zayıflattığını iddia etse de, yargıç bu iddialara ikna olmadı. Aksine, yargıç, OpenAI'nin kullanıcı sözleşmesinde verilerin hukuki süreçlerin bir parçası olarak saklanabileceği maddesinin yer aldığını ve şu an tam da böyle bir durumun yaşandığını belirtti.
Bu kritik karar, önde gelen bir haber kuruluşu tarafından yapılan talep üzerine birkaç gün önce verilmişti. Haber kuruluşu, telif hakkı davasında potansiyel kanıtların korunması için bu kararın acilen gerektiğini savunuyordu. İddiaya göre, ChatGPT kullanıcıları haber içeriklerine erişmek için yapay zekayı kullanarak haber sitelerinin ücretli duvarlarını aşmaya çalıştıkları konuşmaları silme eğilimindeydi.
OpenAI sözcüsü, bu karara karşı 'mücadele etmeye devam edeceklerini' belirtse de, şirketin seçenekleri oldukça kısıtlı görünüyor. Nadiren verilen bir acil durum kararı için üst mahkemeye başvurma ihtimalleri olsa da, bu yolun başarı şansı düşük. Bu süreçte, OpenAI, haber kuruluşlarının saklanan veriler arasında arama yapmasına olanak tanıyacak bir süreci müzakere ediyor. Belki de bu süreç ne kadar erken başlarsa, verilerin silinmesi de o kadar erken gerçekleşebilir. Bu ihtimal, OpenAI'yi zor bir ikilemde bırakıyor: Ya verilerin bir an önce silinmesi için bazı veri toplamalarına razı olmak ya da dava sürecini uzatıp daha fazla kullanıcının özel konuşmalarını ifşa riskiyle karşı karşıya bırakmak (veya daha kötüsü, bir veri ihlali yaşamak).
ChatGPT Konuşma Kayıtları Yakında İncelenmeye Başlanacak
Süre daralırken, OpenAI, hangi ChatGPT kullanıcılarının etkileneceğine dair resmi bir güncelleme yayımlamadı. OpenAI'nin devasa miktarda veri sakladığı aşikar olsa da, ilgili haber kuruluşunun bu verilerin tamamını incelemesi imkansız. Bunun yerine, OpenAI ve haber kuruluşlarının üzerinde anlaştığı anahtar kelimelere dayalı olarak verilerin yalnızca küçük bir örneğine erişilecek. Bu veriler OpenAI sunucularında kalacak, anonimleştirilecek ve muhtemelen hiçbir zaman doğrudan davacılara sunulmayacak.
Taraflar, sohbet kayıtlarının incelenme sürecinin detaylarını müzakere ediyor ve her iki taraf da kayıtların saklanma süresini en aza indirmeyi umuyor. OpenAI için kayıtların paylaşılması, telif hakkı ihlali içeren çıktıları ortaya çıkararak dava tazminatlarını artırma riskini taşıyor. Kayıtlar ayrıca, yapay zekanın haber kuruluşlarına yanlış bilgi atfettiği durumları da gözler önüne serebilir. Ancak haber kuruluşları için bu kayıtlara erişim, davalarının anahtarı olarak görülmese de (belki ek kopyalama örnekleri sunabilir), ChatGPT'nin kendi içeriklerinin piyasasını nasıl sulandırdığını savunmalarına yardımcı olabilir. Zira, mahkeme kararlarında piyasa sulanması kanıtının, yapay zeka telif hakkı davalarında davacılar lehine sonuç verebileceği belirtilmişti.
Tüketici gizliliği konusunda önde gelen bir hukukçu, mahkemelerin ChatGPT kayıtlarındaki herhangi bir kanıtın, haber kuruluşlarının davasını 'hiç ilerletmeyeceğini', ancak 'insanların günlük olarak kullandığı bir ürünü' değiştireceğini göz önünde bulundurmadığından endişe duyduğunu belirtti. Hukukçu, OpenAI'nin kendisinin çoğu firmadan daha iyi güvenliğe sahip olduğunu, ancak 'avukatların veri güvenliği konusunda kötü şöhretli olduğunu' vurgulayarak, 'gezegenin en hassas verilerinden bazılarıyla uğraşan bir grup avukatın onları korsanlara karşı koruyacağı fikrinin herkesi tedirgin etmesi gerektiğini' söyledi. Bu nedenle, çoğu kullanıcının sohbetlerinin örneklemeye dahil edilme olasılığı düşük olsa da, bu tehdidin bile bazı kullanıcıları yapay zekayı kullanma şekillerini yeniden düşünmeye itebileceğini ifade etti. Ayrıca, ChatGPT kullanıcılarının rakiplerin yapay zeka hizmetlerine yönelmesinin, mahkeme kararının piyasa güçlerini uygunsuz bir şekilde etkilediğini gösterebileceği ve bunun 'çılgınca' olduğu uyarısında bulundu. En 'sinir bozucu' ihtimalin ise, haber kuruluşlarının, bu kararın OpenAI'nin işini tehdit ederek şirketi bir anlaşmaya zorlamayı umuyor olabileceği olduğunu öne sürdü. Haber kuruluşlarının motivasyonları ne olursa olsun, bu kararın endişe verici bir emsal teşkil ettiğini belirten hukukçu, bu kapsamlı kararın davada ayakta kalması halinde gelecekte daha fazla yapay zeka verisinin dondurulabileceği ve bunun daha fazla kullanıcıyı etkileyebileceği eleştirilerine katıldı. Bir gün Google'ın yapay zeka arama özetlerinin de hedef alınabileceğini hayal edin, diye ekledi.
Yargıçlar Kullanıcılara Söz Hakkı Tanımadığı İçin Eleştiriliyor
Hukukçuya göre, bu karar OpenAI'nin iş modelini o kadar tehdit ediyor ki, şirketin buna karşı mücadele etmek için mevcut her yolu denemekten başka seçeneği kalmayabilir. 'Bunu durdurmak için kesinlikle bir şeyler yapacaklar' diye tahmin eden hukukçu, kararı 'saçma' olarak nitelendirdi. Milyonlarca kullanıcının gizlilik endişelerini göz ardı ederken, 'garip bir şekilde' kurumsal müşterilerin dışında tutulmasını eleştirdi. Dosyalardan, kurumsal kullanıcıların OpenAI'nin rekabet gücünü korumak için hariç tutulduğu anlaşılsa da, hukukçu bu hariç tutmanın 'mantıksız' olduğunu savundu. Bu dışlama, karara karşı mücadele edebilecek en donanımlı kullanıcıları (büyük işletmeleri) denklemden çıkarmış oldu.
Hukukçu, 'Bu, gücü olan büyük işletmelerin tüm verilerinin gizli kalacağı ve kimsenin dokunamayacağı anlamına geliyor' dedi. Bunun yerine, kararın 'sadece sıradan insanların gizliliğini ihlal edeceğini' söyleyen hukukçu, iki ChatGPT kullanıcısının panik içindeki müdahale taleplerinin reddedilmesi göz önüne alındığında bunun 'gerçekten saldırgan' olduğunu belirtti.
'Daha önce saklanmayacak olan milyarlarca sohbetin şimdi korunmasından bahsediyoruz' diyen hukukçu, kendi kişisel sağlık geçmişi bilgilerini bile ChatGPT'ye girdiğini belirtti. 'İnsanlar evlilikleri hakkında tavsiye alıyor, işlerini kaybetme endişelerini dile getiriyor. Gerçekten kişisel şeyler söylüyorlar. Ve OpenAI ile anlaşmanın şartlarından biri de sohbetlerinizi silmenize ve geçici sohbetler yapmanıza izin verilmesidir' diye ekledi.
Hukukçu, kullanıcılar için en büyük riskin bir veri ihlali olduğunu, ancak tek potansiyel gizlilik endişesinin bu olmadığını söyledi. Başka bir dijital haklar grubu avukatı da daha önce, kullanıcı verileri saklandığı sürece, gelecekteki kolluk kuvvetleri ve özel dava talepleri aracılığıyla da ifşa edilebileceğini belirtmişti. Hukukçu, OpenAI CEO'su Sam Altman'ın son zamanlarda ilgili haber kuruluşunu 'kullanıcı gizliliğini sevmediği' için OpenAI'ye dava açtığını iddia etmesine rağmen, çoğu gizlilik avukatının Altman'ı bir 'gizlilik uzmanı' olarak görmediğine dikkat çekti.
Hukukçu, 'O OpenAI'yi korumaya çalışıyor ve tüketicilerin gizlilik haklarını zerre umursamıyor' diyerek, bir ChatGPT kullanıcısının, OpenAI'nin davayı finansal olarak çözmekle motive olması halinde kullanıcıların gizlilik endişelerine öncelik vermeyebileceği yönündeki reddedilen endişesini yineledi. 'Onun ve avukatlarının burada gerçekten güvence olacağı fikri pek ikna edici değil' diyen hukukçu, yargıçları kullanıcı endişelerini göz ardı etmekle ve OpenAI'nin kullanıcıların tanıklık etme talebini reddetmekle eleştirdi. 'Beni gerçekten en çok dehşete düşüren şey, etkilenen insanların bu konuda hiçbir söz hakkının olmaması' şeklinde sözlerini tamamladı.