Küresel ölçekte karbon muhasebesi alanında yetkin bir kuruluşun önerdiği daha sıkı şeffaflık kuralları, Amazon ve Meta gibi büyük enerji tüketicilerinin iklim hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilir. Avrupa Birliği, Kaliforniya ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları gibi önemli kurumlar, şirketlerin karbon ayak izlerini nasıl raporlamaları gerektiği konusunda gönüllü Yeşil Gaz Protokolü'nün rehberliğinden faydalanıyor.
Protokol, on yıl aradan sonra enerji sektöründeki emisyonların ölçülme şeklini güncellemeyi önerdi. Bu gelişme, birçok teknoloji, sanayi ve enerji grubu için temiz enerji yatırımlarını muhasebeleştirme yöntemlerini kökten değiştirebilir.
Mevcut kurallar çerçevesinde, yapay zeka veri merkezlerinin büyümesiyle birlikte Büyük Teknoloji şirketleri her yıl daha fazla emisyon üretebilirken, aynı zamanda “yüzde 100” yenilenebilir enerji hedeflerine ulaştıklarını veya bu hedeflere doğru ilerlediklerini iddia edebiliyorlar. Bu başarı, rüzgar, güneş ve hidroelektrik enerjisine yapılan yatırımlara, genellikle fiyatı ve kalitesi değişkenlik gösteren “yenilenebilir enerji kredileri” aracılığıyla dayanıyor.
Örneğin, Teksas'ta gece boyunca çalışan ve tamamen gaz yakılarak enerji sağlanan bir veri merkezi, Kaliforniya'da gündüz satın alınan güneş enerjisi sayesinde elde edilen sertifikalarla sera gazı emisyonlarını dengeleyebilir. Oysa bu iki eyalet arasında fiziksel elektrik ticareti yaygın değildir.
Protokol, gelecek dönemde her iki tür enerjinin de yaklaşık olarak aynı zamanda ve aynı elektrik piyasasında üretilmesi gerektiğini belirtti. Bu durum, şirketler ve yatırım yaptıkları güç arasında “güvenilir bir bağ” oluştururken, enerji kaynaklı sera gazı emisyonlarına ilişkin raporlanan verilerin “doğru, karşılaştırılabilir ve karar verme açısından faydalı” olmasını sağlayacak.
Enerji analitik şirketi Veyt'ten Daniel Arnesson, bu değişikliğin sertifikaların maliyetinde bir eğilim yaratacağını ve özellikle düşük üretim zamanlarında ve mevsimlerde maliyetlerin artacağını belirtti. Küresel bir portföyde, bu durum kredi almayı “temel olarak daha pahalı” hale getirebilir.
Amazon, Meta, Salesforce, Microsoft ve Google gibi şirketler daha önce Protokol'ün mali destekçileri arasında yer almıştı. Protokol'ün tüm muhasebe standartlarındaki bu devam eden reformu, yoğun şirket lobi faaliyetlerine konu olmuştu.
Google ve AstraZeneca gibi sadece birkaç şirket, istişareye sunulan ve önerilen “24/7” saatlik eşleşme ve yerel temiz enerji yatırımı yaklaşımını desteklemişti.
Meta, Amazon ve General Motors gibi şirketleri içeren bir koalisyon ise, temiz enerji alımlarında daha fazla esneklik savunmuştu. Bu esnekliğin, yatırıma daha çok ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkelere fon yönlendirebileceği belirtilmişti. Ayrıca Protokol'ün ayrı olarak değerlendirdiği temiz enerji tarafından “önlenen” emisyonları muhasebeleştirmek için bir teknik de önerilmişti.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı başsavcılar, geçen ay Microsoft, Meta, Google ve Amazon'u, “aldatıcı görünen” iddialarda bulunmak için “çevresel muhasebe hileleri” kullanmakla suçlamıştı. Ayrıca bu şirketlerin, “giderek artan” güç talebiyle yerel şebekeleri istikrarsızlaştırdıkları iddia edilmişti.
Amazon konu hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, Microsoft, Meta ve Google açıklama taleplerine yanıt vermedi.
Sera gazı emisyonlarının sayılma şekli, geleneksel finansal muhasebe kadar yoğun incelemeye tabi tutulmamıştı. Ancak bu durum, dünyanın en büyük şirketlerinin AB, Çin ve diğer yerlerde ne kadar karbon vergisi ödediğini, yatırımcılara sundukları iklim hedeflerine ne kadar kolay ulaşabildiklerini ve kendilerini nasıl pazarladıklarını temelden etkiliyor.
BlackRock'ın Global Altyapı Ortakları ve enerji grupları ExxonMobil ve Adnoc'u içeren bir şirket koalisyonu ise bu hafta, geliştirilmiş bir karbon muhasebesi çerçevesi üzerinde çalışmak istediklerini belirtmişti.