Ara

Burun Spreyi COVID-19’a Karşı Kalkan Olabilir mi? Dikkat Çeken Araştırma Sonuçları!

Kullanımı yaygın bir alerji burun spreyinin, COVID-19 enfeksiyonlarının yayılmasını önlemede %67'ye varan bir etki gösterebileceği belirtildi. Yakın zamanda yayımlanan bir araştırmaya göre, bu basit burun spreyi, enfeksiyonların önlenmesinde umut vadeden sonuçlar ortaya koydu. Ancak bu bulguların daha geniş ölçekli bir araştırmayla doğrulanması gerekiyor.

Almanya'da gerçekleştirilen ve katılımcıların yarısının üç kez burun spreyi kullandığı bu çalışmada, azelastin etken maddesini içeren alerji burun spreyinin güvenli olduğu tespit edildi. Karşılaştırma grubunda ise aynı etken maddeyi içermeyen bir plasebo kullanıldı. Her iki grubun COVID-19 aşılama ve enfeksiyon geçmişleri benzerdi.

Yaklaşık 56 gün süren kullanımın ardından, alerji spreyi kullananların sadece %2.2'sinde (5 kişi) COVID-19 tespit edilirken, plasebo grubunda bu oran %6.7'ye (15 kişi) ulaştı. Bu durum, enfeksiyonlarda %67'lik bir azalma anlamına gelse de, araştırmacılar sayıların küçük olduğunu ve daha büyük denemelerde farklılık gösterebileceğini vurguluyor. Bununla birlikte, alerji spreyi kullanan ve enfekte olan kişilerin hastalığı daha geç sürede atlattığına dair işaretler de mevcut.

İlginç bir şekilde, alerji spreyi kullanan kişilerde genel solunum yolu enfeksiyonlarının da daha az görüldüğü (21'e karşılık 49 enfeksiyon) gözlemlendi. Bu durum, özellikle nezleye neden olan rinovirüs enfeksiyonlarında belirgindi. Elde edilen bu sonuçlar, azelastinin buruna girmeye çalışan çeşitli virüslere karşı etkili olabileceğine dair önceki çalışmaları destekliyor. Bu bulgular, alerji spreyinin genel bir antiviral etki mekanizmasıyla COVID-19'un yanı sıra diğer solunum yolu virüslerine karşı da koruma sağlayabileceğini düşündürüyor. Ancak bu mekanizmanın burun mukozasında nasıl işlediği henüz tam olarak anlaşılamadı.

Her bilimsel çalışmada olduğu gibi, bu araştırmanın da bazı sınırlılıkları bulunuyor. Bahsedilen küçük enfeksiyon sayıları nedeniyle, elde edilen yüksek etkinlik oranlarının daha geniş katılımlı bir çalışmada farklılaşabileceği ihtimali mevcut. Ayrıca, çalışmanın tek bir yerde yapılmış olması ve katılımcıların büyük çoğunluğunun belirli bir yaş aralığındaki sağlıklı kadınlardan oluşması, sonuçların genellenebilirliğini kısıtlıyor. Çalışmaya bir ilaç firmasının destek vermesi de dikkate alınması gereken bir diğer nokta.

Tüm bu sınırlılıklara rağmen, daha önceki çalışmalarla birlikte bu araştırma, erişilebilir bir burun spreyinin gelecekte solunum yolu mevsimlerinde viral bir koruyucu olarak kullanılabileceğine dair umut veriyor. Özellikle bazı ülkelerde COVID-19 aşılarına erişimin kısıtlandığı bir dönemde, bu tür basit çözümler daha da önem kazanıyor.

Mevcut durumda, burun spreylerinin bilinen yan etkileri arasında ağızda acı tat, burun kanaması ve yorgunluk gibi nispeten hafif etkiler yer alıyor.

Önceki Haber
Dolby Vision 2 Geliyor: Görüntü Kalitesini Yeniden Tanımlayacak Devrim mi, Tartışma mı?
Sıradaki Haber
Google'dan Şaşırtan Karar: Chrome Satılmayacak!

Benzer Haberler: