Ara

Bu Hafta Bilim Dünyasından Sıra Dışı Gelişmeler: Renk Değiştiren Kuyrukluyıldızlar ve Düşünen Şempanzeler

Bilim dünyasının bu haftaki en dikkat çekici başlıklarından biri, Güneş'in etrafında dönen 3I/ATLAS kuyrukluyıldızının yolculuğu oldu. Bu gök cismi etrafında çeşitli komplo teorileri dolaşsa da, gerçek şu ki yıldızımızın diğer tarafından döndüğünde belirgin bir mavi renge büründüğü gözlemlendi. Bu, keşfedildiğinden beri üçüncü renk değişimi ve muhtemelen bir gaz sızıntısından kaynaklanıyor, ancak henüz kesinleşmedi.

3I/ATLAS yalnız değil; Güneş Sistemi'mizde renk değiştiren başka kuyrukluyıldızlar da var. Yine aynı teleskopla keşfedilen ve "diğer ATLAS" olarak da bilinen C/2025 K1 (ATLAS) kuyrukluyıldızı, 8 Ekim'de Güneş'e tehlikeli bir yakın geçiş yaptı ve hayatta kalması beklenmiyordu. Ancak hayatta kaldı ve bu zorlu geçiş onu ısıtarak nadir görülen altın renginde parlamasına neden oldu.

Şempanzeler "Düşünme Üzerine Düşünüyor"

Yeni Araştırmalar Gösteriyor: Şempanzeler Kanıt Tartmak ve Eylemlerini Planlamak İçin "Düşünme Üzerine Düşünüyor"

Karar verme süreçlerinde "bilimsel yöntemi" uygulayabilen tek canlı bizler değiliz; şempanzeler (Pan troglodytes) de, bir dereceye kadar, daha ikna edici bir kanıt geldiğinde önceki inançlarını terk edebiliyorlar. Yeni araştırmalar, şempanzelerin kanıtları tartmak ve buna göre plan yapmak için metabilişsel düşünme (düşünme üzerine düşünme) kullandığını gösteriyor. Bunu test etmek için bilim insanları, şempanzelere içinde lezzetli ödüller olan bir dizi kutu ve ödülün hangi kutuda olduğuna dair farklı ipuçları verdiler. Önemli olan, şempanzeler çelişkili bilgilerle karşılaştıklarında, önceki gördüklerini yeniden değerlendirip nerede yiyecek olabileceği konusundaki fikirlerini değiştirebildiler. Bu tür bir akıl yürütme, şempanzelerin rasyonelliğin "yüksek barajını" geçtiği anlamına geliyor.

Yaşamın Küçük Gizemleri

Bering Kara Köprüsü Hiç İncelenecek mi, Yoksa Deniz Altında mı Kalacak?

İnsanlar son buzul çağında Asya'dan Alaska'ya Bering Kara Köprüsü'nden geçerken, muhtemelen yolda bol miktarda arkeolojik kanıt bıraktılar. Ancak bizler bu kanıtları dalıp inceleyebilecek miyiz?

Uzayda Mahsur Kalan Astronotlar

Çinli Astronotlar, Geri Dönüş Kapsülüne Enkaz Çarpması Sonucu Uzayda Mahsur Kaldı

Dünya'nın artan uzay enkazı sorunu, bu hafta üç Çinli astronotu (Wang Jie, Chen Zhongrui ve Chen Dong) taşıyan bir geri dönüş kapsülüne bir parça enkazın çarpmasıyla aşırı derecede belirgin hale geldi. Olay, üçlüyü Tiangong uzay istasyonuna dönmek zorunda bıraktı. Çin Ulusal Uzay İdaresi'nden yetkililer, tam olarak ne olduğunu ve enkazın ne kadar hasara yol açtığını araştırıyor. Uzay aracı uçmak için çok tehlikeli görülürse, uzaya atılacak ve mürettebat bunun yerine bir sonraki dönüş modülüyle geri dönecek. En azından yazının yazıldığı sırada net olan şu ki, 24 Nisan'dan beri istasyonda bulunan üç astronot, evlerine dönüş yolculuklarını biraz daha ertelemek zorunda kalacak.

Bu Hafta Bilim Haberlerinde Diğerleri

— Birleşmiş Milletler'in bildirdiğine göre dünya önümüzdeki on yıl içinde 1.5 C iklim eşiğini aşacak.
— Kırım'daki Taş Devri "boya kalemlerinin" sembolik çizimler için Neandertaller tarafından kullanıldığı iddia ediliyor.
— Bilim insanları, Dünya'daki en güçlü kuantum bilgisayarı olduğunu söyledikleri Helios'u tanıttı.
— Yaşlanma ve inflamasyonun el ele gitmeyebileceği öne sürülüyor.

Manşetlerin Ötesi

Küresel Isınma, Dünya Sistemlerini "Kıyamet Döngüsü" Tipping Point'lerine Zorluyor. Bunlardan Kaçınabilir miyiz?

İklim bilimcileri, küresel ısınmanın bir dizi "tipping point'i" tetikleyebileceği ve gezegenimizi kaosa sürükleme tehdidi oluşturduğu konusunda uyarıyor. Peki, tipping point'ler tam olarak nedir, onlardan geçersek ne olur ve bunlardan nasıl kaçınabiliriz? Uzman bir isim bu soruları araştırdı.

Hafta Sonu İçin Bir Şeyler

Hafta sonu için daha uzun soluklu bir okuma arayanlar için, bu hafta yayınlanan en iyi anketler, röportajlar ve görüş yazılarından bazıları şunlar:

— Başlangıç seviyesindeki makro fotoğrafçılarının yaptığı beş yaygın hata ve bunlardan nasıl kaçınılacağı.
— "Karanlık tarafından parçalanmak": Bir insan bir kara deliğe düşerse ne olur?
— Bir toksikolog, yiyeceklerdeki küflü kısmı ne zaman güvenle kesebileceğinizi ve ne zaman atmamanın en iyisi olduğunu açıklıyor.
— #18: Uzaydaki ilk insan yapımı uydu.

Video'da Bilim

Arnavutluk-Yunanistan sınırındaki zifiri karanlık "Sülfür Mağarası"na derin bir yolculuk zaten yeterince ürkütücü değilmiş gibi, orada neyin gizlendiğini görünce daha da ilginçleşiyor: bir örümcek metropolü. Yakın tarihli bir araştırmaya göre, mağara bilim insanlarının dünyanın en büyük örümcek ağlarından biri olduğuna inandığı bir yerleşim alanına ev sahipliği yapıyor. Mağaranın geçidinde bulunan ve 106 metrekarelik alana yayılan ağ, kalıcı karanlık bir bölgede yaşayan iki farklı türden 111.000 örümceğe ev sahipliği yapıyor. Bu, iki yaygın örümcek türü olan Tegenaria domestica (kara kalkan örümceği) ve Prinerigone vagans (yaprak örümceği) arasında kolonyal davranışın ilk kanıtı. Daha da alışılmadık olan şey ise, dış dünyada kara kalkan örümceklerinin genellikle P. vagans ile beslenmelerine rağmen, iki türün de burada yan yana yaşayıp, mağaranın karanlık derinliklerinde yaşayan ve kükürt oksitleyen bakterileri koruyan salgılarla beslenen böcekleri yemeleridir. Ortalama bir insan için pek cazip gelmese de, bir araştırmacının devasa ağı dürtüklediği bu video oldukça ilgi çekici.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

Daha fazla bilim haberi mi istiyorsunuz? En son keşifleri anında öğrenmek için Teknoscope WhatsApp Kanalımızı takip edin. Ancak WhatsApp kullanmıyorsanız, bizi Facebook, X (eski adıyla Twitter), Flipboard, Instagram, TikTok, Bluesky ve LinkedIn'de de bulabilirsiniz.

Önceki Haber
Evren Soğuyor ve Sönüyor: Euclid Teleskobundan Şaşırtan Bilimsel Veriler
Sıradaki Haber
Micron'dan Büyük Hamle: New York Fabrikaları 5 Yıl Ertelendi, Idaho'ya Odaklanıldı

Benzer Haberler: