Çin'de 20 yaşındaki bir genç, boynuna yaptırdığı haç dövmesinin beş ay sonra esrarengiz bir şekilde kaybolması ve yerini agresif bir nekrotik ülser ile ciddi iltihaplanmaya bırakmasıyla şaşkına döndü. Tıp uzmanları, bu vakanın 'dövme ilişkili patolojinin spektrumunu genişlettiğini' belirtiyor.
Perşembe günü JAMA Otolaryngology–Head & Neck Surgery'de yayınlanan oldukça tuhaf bir vaka raporuna göre, genç adamın doktorları lezyonun birden fazla yönden dikkat çekici olduğunu kaydetti. İlk olarak, herhangi bir enfeksiyon izi bulamadılar. Dövmede kullanılan kırmızı pigmentin deriden kaybolduğu, sadece ülserin henüz kaplamadığı yerlerde yara izlerinin kaldığı görüldü. Bu durum tamamen olağandışı değil; dövmelere kötü tepki veren insanlarda pigmentin lezyonlara veya lenf düğümlerine göç ettiği bilinmektedir. Ancak bu vakada, daha derinlemesine incelemelerde bile kırmızı mürekkebin hiçbir izi bulunamadı.
İnsanların vücutları dövmeleri reddettiğinde, anormal bağışıklık tepkileri genellikle dokunun üst katmanlarında kalır ve doku ölümüne neredeyse hiç neden olmaz. Ancak gencin lezyonu derinlere inmişti ve açıkça invaziv, kabuklu, kanamalı nekrotik bir ülserdi. Dahası, doktorlar boynunun lezyonun her iki yanında şişmiş olduğunu da gözlemlediler. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI), ülserin her iki yanında ve altında büyük kitlelerin oluştuğunu gösterdi. Kitlelerin her biri yaklaşık 4 cm'ye 3 cm boyutlarındaydı ve juguler damarlarını kapatıyordu. Gelişmiş bilgisayarlı tomografi ile yapılan sonraki taramalar, boynunun her iki tarafındaki iç juguler damarların pıhtılaştığını ortaya koydu.
Doktorlar, neler olup bittiğini anlamak için kitlelerdeki maddeleri çekmek üzere ince bir iğne kullandılar. Ancak elde ettikleri tek şey ölü doku kalıntıları ve bağışıklık hücreleriydi, bu da pek yardımcı olmadı. Kitleler, kan pıhtıları ve yayılan nekrotik ülser göz önüne alındığında, genç adam ameliyata alındı. Doktorlar, ülseri ve kitleleri cerrahi olarak çıkardılar ve pıhtılaşmış damarları kapattılar. Daha sonra boynunu yeniden yapılandırmak için gencin uyluğundan alınan dokuyu kullandılar.
Lanetli Mürekkep
Nihai teşhis, iltihaplanma amid bağışıklık hücrelerinin kümelendiği, lenf düğümlerinin iltihaplandığı ve şiştiği, ayrıca ölü dokunun bulunduğu nekrozize granülomatöz lenfadenit olarak belirlendi. Bunun tam olarak nasıl gerçekleştiği belirsizliğini koruyor, ancak doktorların birkaç hipotezi vardı.
Merkezi bir teori, dövmeye karşı anormal bir bağışıklık tepkisi gösterdiği yönünde; bazı dövme mürekkeplerinde bulunan kırmızı organik boyalar ve ağır metaller daha önce bu durumla ilişkilendirilmişti. Olası bir senaryoda, anormal bağışıklık tepkisi, bağışıklık hücrelerinin kümelenmesine yol açarak lenf düğümlerinin şişmesine ve damarlarına baskı yapmasına neden olmuştu. Bu durum da boyundaki kan akışını yavaşlatarak hücrelerin ölümüne yol açmış olabilirdi.
Başka bir olasılık ise, dövmeden kaynaklanan kronik iltihaplanmanın damar duvarlarının erozyona uğramasına neden olduğu ve bu durumun da hücre ölümüne yol açtığıdır. Biyopsi, juguler damarlarındaki nekrozun bu hipotezi desteklediğini gösterdi. Ayrıca, iltihaplanma tepkisinin, daha kolay pıhtılaşan bir duruma neden olan çeşitli anormal bağışıklık tepkilerini içerdiği de mümkündür. Boyundaki kan pıhtıları da nekrotik bir lezyona yol açmış olabilirdi.
Doktorlar ne olduğundan veya bunun herhangi bir ilahi müdahale içerip içermediğinden emin olamasalar da, bu vakanın dövmelerden kaynaklanabilecek kötü sonuçların olasılıklarını artırdığını ve klinisyenlerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini belirtiyorlar.
Bu arada, genç adam kapsamlı destek sonrası bu durumdan kurtuldu. Muhtemelen dövmelerden ve muhtemelen kutsal sudan uzak durması tavsiye edildi.