Ara

Bolivya’dan Çıkan 350 Yıllık Mumya: Bir Yanıltmaca mı?

Bolivya'da yüzyılı aşkın süredir bulunan ve ilk başta İnka dönemine ait bir erkeğe ait olduğu düşünülen mumyalanmış bir baş, yapılan yeni bir çalışma ile aslında göründüğü gibi olmadığı ortaya çıktı.

Araştırma, mumyalanmış başın aslında farklı bir kültüre mensup birine ait olduğunu ve kafatasında muhtemelen bir ritüelin parçası olarak kesikler yapıldığını gösteriyor.

Araştırmacılara göre, bu yeni analiz, bireyi arkeolojik bağlamına oturtma ve ona kendi yerel tarihini geri verme amacı taşıyor.

İsviçre'deki Lozan Kantonal Arkeoloji ve Tarih Müzesi'nden müzeci ve sanat tarihçisi Claire Brizon, bu kalıntıların sadece bir antropoloji koleksiyonundaki kemikler olmadığını, aynı zamanda kendi hakları olan bireylerin kalıntıları olduğunu belirtti.

Brizon, mumyalanmış başı inceleyen yeni çalışmanın kıdemli yazarıdır. Baş, mumyalanmış deri, yüz, kafatası, çene ve boynun bir kısmından oluşuyor. Dikkat çekici bir şekilde, başın üst kısmı neredeyse konik bir şekle sahip ve kafatası kemiğine delik açma işlemi olan trepanasyonun yapıldığını gösteren belirgin bir lezyon taşıyor.

Ancak araştırmacılar, trepanasyonun bir travmaya yanıt olarak yapıldığına dair herhangi bir işaret bulunmadığını ve bu durumun işlemin ritüel veya sosyal bir amaca hizmet etmiş olabileceğini düşündürdüğünü belirtti.

Yapılan yeni analiz, başın en az 350 yıl önce ölmüş yetişkin bir erkeğe ait olduğunu belirledi. Bu kişinin çocukken "kraniyal deformasyon" geçirdiği tespit edildi. Kraniyal deformasyon, bebeklik döneminde bebeğin kafasının yıllarca sıkıca bağlanmasıyla elde edilen ve Kolomb öncesi Güney Amerika'da nispeten yaygın bir uygulamaydı.

Ayrıca, kafatasının sağ üst kısmındaki trepanasyon girişiminin bir nedenden dolayı tamamlanmadığı, kemiğin dış katmanlarında derin kesikler yapıldığı ancak iç katmanlara nüfuz edilmediği araştırmacılar tarafından bildirildi.

Çalışma ayrıca, mumyalanmış başın müzeye nasıl ulaştığına ve nereden geldiğine dair araştırmaları da içeriyor. Araştırmacılar, kafatasının 1914 yılında Lozan'daki müzeye, 1870'lerde Bolivya'da elde eden bir İsviçreli koleksiyoner tarafından bağışlandığını buldu.

Başın üzerindeki bir notta, sahibinin bir İnka kişisi olduğu belirtiliyordu. Ancak araştırmacılar, kraniyal deformasyonun türünün, Bolivya Yaylaları'nda yaşayan yerli bir grup olan Aymara'lara ait olduğunu gösterdiğini belirledi.

Notta ayrıca, başın Bolivya'nın belirli bir bölgesinden alındığı belirtiliyordu ve bu bölgenin günümüzde Aymara'ların yaşadığı yer olarak bilindiği anlaşıldı. Yeni çalışmaya göre, baş muhtemelen o bölgede yaygın olan "chullpa" adı verilen taş mezar kulelerinden alınmış ve oradaki soğuk ve kuru iklim tarafından doğal olarak mumyalanmış olması muhtemeldir.

Araştırmacılar, görevlerine uygun olarak, örneğin bir nesneden örnek almak için küçük bir delik açmayı gerektirebilen radyokarbon tarihleme gibi yöntemler yerine yalnızca invaziv olmayan analiz yöntemlerini kullandılar.

Çalışmanın baş yazarı, Cenevre Üniversitesi'nden antropolog Claudine Abegg, ölen kişinin rızasını veremeyeceği için, analiz yöntemlerinin onun isteyebileceği yöntemlerle uyumlu olmasının önemli olduğunu belirtti.

Ayrıca, izotopik veya DNA analizi gibi yıkıcı testler, çalışmada kullanılan yöntemlerden daha kesin sonuçlar verebilse de, bu kararın kendisine bağlı topluluklara ait olması gerektiğini ekledi.

Şu anda mumyalanmış baş müze koleksiyonunda bulunuyor, ancak halka açık sergilenmiyor. Brizon, müzenin henüz iadesi için herhangi bir talep almadığını ancak sorulara açık olduğunu belirtti.

Son çalışmaya dahil olmayan ancak trepanasyonlar ve kraniyal deformasyonlar üzerine araştırmalar yapmış olan Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden paleopatolog Julia Gresky, daha önce hem kraniyal deformasyona hem de trepanasyon girişimine maruz kalmış bir baş görmediğini söyledi.

Bu durumda, trepanasyon girişiminin nedeni olabilecek belirgin bir travma bulunmadığını (beyin rahatsızlıkları kafatasında herhangi bir kanıt bırakmasa da), bu nedenle işlemin ritüel veya sosyal amaçlar için yapılmış olabileceğini belirtti.

Ancak Gresky, trepanasyonun neden tamamlanmadığına dair bir açıklama getiremedi ve "Belki kişi, 'Üzgünüm ama daha fazla istemiyorum' demiştir," şeklinde espri yaptı.

Önceki Haber
Nintendo Switch 2'ye Bomba Geliyor: Mario Tennis Fever Şubat 2026'da Sahne Alıyor!
Sıradaki Haber
Çocuklarda Astım Salgınları Korkutuyor: Detroit'te Durum Daha Ciddi

Benzer Haberler: