Otomotiv devi BMW, merakla beklenen tamamen elektrikli yeni SUV modeli iX3'ü görücüye çıkardı. 2026 ortasında yollara çıkacak olan yeni iX3, üretim sürecinde gösterilen titiz sürdürülebilirlik yaklaşımı sayesinde BMW'nin bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli olacak. Bu yenilikçi araç, BMW'nin elektrikli mobilite alanındaki yeni dönemini başlatan 'Neue Klasse' platformunun seri üretime geçen ilk modeli olma özelliğini taşıyor.
BMW Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Zipse, yaptığı açıklamada, "Neue Klasse, en büyük geleceğe yönelik projemiz ve teknoloji, sürüş deneyimi ve tasarım açısından büyük bir sıçrama anlamına geliyor. Bu yeni model, BMW ruhunu her zamankinden daha fazla taşıyor. Neue Klasse'nin getirdiği yenilikler, hangi tahrik sistemi teknolojisi kullanılırsa kullanılsın, tüm ürün yelpazemizden faydalanacak. Cesur bir vizyonla başlayan bu proje artık gerçeğe dönüştü: BMW iX3, Neue Klasse serisinin ilk seri üretim modeli olarak BMW için yeni bir dönemi başlatıyor." dedi.
Yeni Tasarım Dili
Yeni iX3, BMW'nin SUV modelleri için yepyeni bir tasarım dilini de beraberinde getiriyor. Artık bu modeller, daha önce gördüğümüz kısa ve geniş böbrek ızgaraların aksine, yeni iX3'te olduğu gibi yüksek ve dar böbrek ızgaralara sahip olacak. Krom yerine LED'lerin kullanıldığı yeni tasarımda, BMW'nin klasik dört far düzenlemesi de yenilikçi bir yorumla karşımıza çıkıyor. Opsiyonel olarak sunulan aydınlatmalı böbrek ızgara, araca fütüristik bir görünüm katıyor. İki kutulu bir tasarıma sahip olmasına rağmen, iX3 sadece 0.24'lük bir rüzgar direncine sahip.
Altıncı Nesil Güç Aktarma Organları
Bavyera Motor Fabrikaları'ndan (Bayerische Motoren Werke) gelen BMW, bazı rakiplerinin aksine, elektrikli güç aktarma organlarını tedarikçilerden satın almak yerine kendi bünyesinde tasarlıyor ve üretiyor. Üstün üretim verimliliğinin yanı sıra, altıncı nesil elektrikli güç aktarma organları son derece verimli çalışıyor. SUV formunda yaklaşık olarak 100 kilometrede 15.5 kWh enerji tüketimiyle, mevcut SUV elektrikli araçlara göre yüzde 20-25 daha iyi bir performans sunuyor.
İlk olarak iX3 50 xDrive versiyonuyla piyasaya sürülecek olan araç, çift motoruyla toplamda 463 beygir gücü (345 kW) ve 645 Nm tork üretiyor. Ön aksta asenkron bir motor görev alırken, arka aksta bulunan elektriksel olarak uyartılmış senkron motor gücün büyük kısmını sağlıyor.
Mevcut BMW güç aktarma organlarına göre yüzde 40 daha fazla rejeneratif frenleme sunuluyor. Sürtünme frenlerinin devreye girdiği eşik tam olarak belirtilmese de, yaklaşık 0.5-0.6 G civarında olması bekleniyor. Bu, iX3'ün frenleme işlemlerinin büyük çoğunluğunu rejeneratif olarak gerçekleştireceği anlamına geliyor. Frenleme olaylarının sadece yüzde 5-10'luk kısmının sürtünme frenlerini gerektireceği tahmin ediliyor. Rejeneratif frenleme, daha öncekinden daha yumuşak, daha hassas ve daha sessiz olacak. Hatta ABS devreye girdiğinde bile bir miktar rejeneratif frenleme sağlanacak.
Neue Klasse platformu için BMW, prizmatik hücreler yerine silindirik hücreler kullanan yeni bir 800 V bataryaya geçiş yaptı. Enerji yoğunluğu mevcut hücrelere göre yüzde 20 daha fazla ve bataryanın kullanılabilir kapasitesi 108 kWh. Bu sayede, resmi EPA değerleri gelecek yıl açıklanacak olsa da, yaklaşık 640 kilometreye kadar menzil bekleniyor.
Yeni batarya paketi çok daha hızlı şarj oluyor. Uygun şarj istasyonlarında 400 kW'a kadar güç alabiliyor. Bu hızda, yüzde 10'dan yüzde 80'e şarj işlemi sadece 21 dakika sürecek. (BMW ayrıca 10 dakikada 370 kilometre menzil kazandıracağını belirtiyor.) iX3, mobil bir güç bankası (V2L) olarak kullanılabileceği gibi, bir evi veya hatta elektrik şebekesini besleyebilir (bu V2H uyumlu bir duvar kutusu gerektirir). Kuzey Amerika modelleri NACS şarj portlarına sahip olacak.
Yazılım Odaklı Mimari
Neue Klasse, sıfırdan tasarlanmış bir platform ve BMW bu fırsatı yıllar içinde biriken eski kod yığınlarını temizlemek için kullandı. Tek bir işi yapan tek bir elektronik kontrol ünitesine (ECU) sahip yüzlerce ayrı kutu yerine, iX3'te farklı alanlardan sorumlu dört adet yüksek performanslı bilgisayar bulunuyor. Bu yaklaşımın faydaları arasında, geleneksel bir kablo demetine ve tüm ECU'larına kıyasla yaklaşık 600 metre daha az kablo ve yaklaşık yüzde 30 ağırlık tasarrufu yer alıyor. Tek fonksiyonlu kontrolcüler yerine alan bilgisayarlarının kullanılması gecikmeyi de azaltıyor.
'Heart of Joy' adı verilen alan denetleyicisi, sürüş dinamikleri ve güç aktarma organlarından sorumlu ve gelecekte elektrikli M modellerinde görebileceğimiz dört adede kadar elektrik motorunu destekleyebiliyor. Ancak iyi sürüş dinamikleri sadece gelişmiş bir bilgisayar beyninden daha fazlasını gerektirir. iX3 son derece rijit bir yapıya sahip ve ön ile arka akslar batarya paketine monte edilmiş. Ağırlık dağılımı ise neredeyse mükemmel bir 49:51 oranında.
Farklı bir alan denetleyicisi, gelişmiş sürücü destek sistemlerinden (ADAS) sorumlu. Bu su soğutmalı bilgisayar, mevcut BMW'lerde ADAS'ı kontrol eden işlemcilerden 20 kat daha hızlı ve BMW tarafından şirket içinde geliştirildi. Otomobil üreticisi, odak noktasının her zaman sürücünün akıllı, simbiyotik ve güvenli ihtiyaçları olduğunu belirtiyor. Algılama ve planlama için yapay zeka/makine öğrenimi algoritmaları bulunuyor, ancak güvenlikle kanıtlanmış kural tabanlı algoritmalar her zaman karar verme sürecinde son sözü söylüyor.
85 mil/saat (136 km/sa) hıza kadar önceden haritalanmış bölünmüş şeritli otoyollarda çalışan eller serbest, yarı otomatik bir sürüş sistemi mevcut. İlginç bir yeni özellik ise aktif destek sırasında kooperatif frenleme ve direksiyon. Günümüzdeki neredeyse tüm araçların aksine, fren pedalına basmak hız sabitleyiciyi hemen kapatmıyor ve eğer kasıtlı olarak orta şeridi veya şerit çizgisini geçiyorsanız ve gözleriniz yoldaysa, göz takip sürücü izleme sistemi sizi algılıyor ve düzeltme yapmıyor. (Ancak şeridi geçerseniz ve yola bakmıyorsanız, araç sizi geri yönlendirecektir.)
Gizli Teknoloji
iX3'ün iç mekanı, geçtiğimiz Mart ayında gördüğümüz konseptle neredeyse aynı. BMW bu yaklaşıma 'shy tech' (gizli teknoloji) adını veriyor; burada kontroller veya ekranlar aktif olmadığında görünmez hale geliyor. Yeni çok fonksiyonlu direksiyon simidi, ADAS kontrollerini sol tarafına, medya kontrollerini ise sağ tarafına yerleştiriyor. iDrive döner kumandası artık bulunmuyor, ancak camlar ve aynalar gibi özellikler için bol miktarda fiziksel düğme (kapasitif olmayan) mevcut.
BMW, döner kumandanın yeni iDrive kullanıcı arayüzü ile yamuk şeklindeki dokunmatik ekranla iyi çalışmayacağını belirtiyor. (Ek olarak, bazı bölgelerde sürücülerin döner kumandayı hiç kullanmadığını da dile getirdi.) Ekran, mevcut BMW'lere göre sürücüye daha yakın konumlandırılmış ve yamuk şekli, sol tarafı (kalıcı, yaygın işlevlere sahip) her zaman sağ elinize yakın olmasını sağlıyor. Sistemi biraz kullandıktan sonra, kullanıcı arayüzünün mevcut BMW bilgi-eğlence sisteminden (her ne kadar iyi olsa da) çok daha kolay gezilebilir olduğunu düşünüyorum.
BMW'lerdeki ses tanıma sistemini genellikle övgüyle bahsederim ve iX3'te burada bir yükseltme var. Doğal dil işleme artık Cerence teknolojisi yerine Alexa tabanlı ve kişisel asistan için ninja veya belki de bir uzaylıya benzeyen çizgi film animasyonu bulunuyor. Bu, sesli komut veren kişiyle göz teması kuracak, böylece sürücü ile yolcu arasındaki ayrımı yapabilecek.
Ön camın tabanında yeni panoramik ekran bulunuyor. Bu ekran bilgileri bölgelere göre sunuyor; orta ve sağ bölgelerde nelerin gösterileceğini kişiselleştirebilirsiniz, ancak sürücünün önündeki bölge her zaman hızınız ve herhangi bir uyarı veya bildirim gibi kritik bilgileri gösterecek. Opsiyonel bir baş üstü göstergesi de mevcut.
BMW, iX3 50 eDrive modelinin gelecek yaz ABD'de yaklaşık 60.000 dolardan başlayan fiyatlarla piyasaya sürüleceğini belirtiyor.
