Gökbilimciler, birbirine doğru hızla dönen ve kaçınılmaz bir sona doğru ilerleyen iki yıldız sistemini gözlemledi. Bu 'kader dansı', kütleçekiminin nasıl çalıştığına dair önemli bilgiler sunuyor.
ZTF J2130 olarak adlandırılan bu sistem, yaklaşık 4.000 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Gökbilimciler bu sistemi bir süredir bilseler de, ilk kez bu kadar net bir şekilde gözlemleme fırsatı buldular.
Sistemi oluşturan iki yıldız yakında birleşecek. Dönen hareketleri teorik tahminlerle örtüşüyor, bu da gelecekteki hassas gözlemlerin araştırmacıların bu sistemi kütleçekim anlayışımızı test etmek için kullanabileceği anlamına geliyor. Ekip, bu bulguları Ekim ayında bir bilimsel dergiye sunulan bir çalışmada paylaştı.
Bu oldukça yaşlı bir sistem. Yıldızlardan biri, Güneş benzeri bir yıldızın geride kalan sıcak çekirdeği olan beyaz bir cücedir. Diğeri ise yaşam döngüsünün sonuna yaklaşan küçük bir yıldız olan alt cüce olarak biliniyor. İki yıldız birbirine o kadar yakın ki, 40 dakikadan kısa sürede bir tur atıyorlar. Aslında birbirlerine 'dokunmaya' başladılar bile. Karşılıklı kütleçekimleri o kadar güçlü ki, yıldızlar uzayıp bükülmüş durumda ve alt cücenin maddesi beyaz cüce yoldaşına akıyor.
Yıldızlar oldukça ağır ve çok hızlı hareket ettikleri için, ilk kez Albert Einstein tarafından tahmin edilen ve 2015'te varlığı doğrulanan uzay-zaman dokusundaki dalgalanmalar olan kütleçekimsel dalgalar yayıyorlar. Bu kütleçekimsel dalga emisyonu, sistemden enerji çekerek iki yıldızı her yıl birbirine biraz daha yaklaştırıyor.
Almanya'daki Hamburg Gözlemevi'nde bulunan Oskar Luhning teleskobu ile İspanya'daki CAHA Gözlemevi'nden elde edilen verilerin bir kombinasyonunu kullanan gökbilimciler, yörünge periyodunu mümkün olan en hassas şekilde ölçmek için titiz bir çalışma yürüttüler. Yörüngenin yavaş yavaş azaldığını, her geçen saniye yörünge periyodunun yaklaşık saniyenin iki trilyonda biri kadar küçüldüğünü buldular.
Bu sonuç, mevcut teorik kütleçekim anlayışımıza dayanan hesaplamalarla uyumludur. Ancak bilim insanları, bir asırdan uzun süredir Einstein'ın genel görelilik teorisinin ötesine geçmenin yollarını arıyorlar, bu nedenle onu test etme fırsatı hemen ilgi çekiyor.
Gökbilimciler, Lazer İnterferometre Uzay Anteni (LISA) olarak bilinen gelişmekte olan bir kütleçekimsel dalga gözlemevinin, bu sistemden yayılan kütleçekimsel dalgaları doğrudan ölçebileceğini keşfettiler. Avrupa Uzay Ajansı, LISA'yı 2030'larda fırlatmayı planlıyor ve bu yıldız çifti gelecek on yıl boyunca varlığını sürdürecek.
Yıldızlar nihayet birleştiğinde, çıplak gözle görülebilecek kadar parlak olabilecek süpernova düzeyinde bir patlama salacaklar. Bu muhteşem görsel şöleni izlemeden önce, kütleçekimini sınamaya devam edeceğiz.