Günlük hayatta ortalama bir insan nefesini 30 saniye ile 1,5 dakika arasında tutabilir. Kısa bir süre oksijensiz kalmak bile hayati tehlike yaratır ve bu nedenle istemsizce nefes alma refleksi devreye girer.
Ancak, Hırvat serbest dalgıç Vitomir Maričić, 29 dakika 3 saniye ile nefes tutma dünya rekorunu kırarak bu süreyi neredeyse 60 katına çıkardı. Maričić, bu inanılmaz performansı Hırvatistan'da 3 metre derinliğinde bir havuzun dibinde gerçekleştirdi.
Bu başarı, 2021'de yine bir Hırvat serbest dalgıç tarafından kırılan önceki dünya rekorundan yaklaşık beş dakika daha uzun. İlginç bir şekilde, nefes tutma dünya rekorlarının tamamı, profesyonel olarak nefes tutma konusunda uzmanlaşmış serbest dalgıçlara ait. Bu sporcular, uzun süreler boyunca su altında nefeslerini tutabilmek için kapsamlı fiziksel ve zihinsel antrenmanlar yapıyorlar.
Peki, serbest dalgıçlar insan vücudunun temel bir hayatta kalma tepkisini nasıl erteliyor ve Maričić gibi sporcular nefeslerini çoğumuzdan 60 kat daha uzun süre nasıl tutabiliyor?
Artırılmış Akciğer Kapasitesi ve Oksijen Depolama
Serbest dalgıçlar, kalp atış hızını, solunumu ve genel kan akışını artıran kardiyovasküler egzersizler ve nefes teknikleri sayesinde akciğerlerinde depolayabilecekleri hava (ve dolayısıyla oksijen) miktarını artırırlar. Bu tür egzersizler arasında yüzme, koşma veya bisiklete binme gibi aktiviteler yer alır. Ayrıca, solunumun ana kası olan diyaframı güçlendiren özel çalışmalar yaparlar.
Diyafram nefesi ve kardiyovasküler egzersizler, akciğerlerin daha fazla genişlemesini ve daha fazla hava tutmasını sağlar. Bu, akciğerlerin daha fazla oksijen depolamasına ve daha uzun süre nefes tutulmasına olanak tanır. Serbest dalgıçlar ayrıca diyafram ve boğaz kaslarını kontrol ederek depoladıkları oksijeni akciğerlerinden hava yollarına taşıyabilirler. Bu, oksijenin kana daha etkin bir şekilde emilmesini ve vücudun diğer bölgelerine taşınmasını sağlar.
Maričić, dünya rekoru denemesinden önce akciğerlerindeki oksijen miktarını daha da artırmak için on dakika boyunca saf (yüzde 100) oksijen soludu. Bu, yaklaşık yüzde 21 oksijen içeren normal havayla nefes almaya kıyasla daha büyük bir oksijen depolaması sağladı. Saf oksijen desteğiyle yapılan bu tür nefes tutmalar, Guinness Rekorlar Kitabı'nda 'oksijen destekli nefes tutma' olarak sınıflandırılır. Saf oksijen kullanmadan bile Maričić'in 10 dakika 8 saniye nefes tutabildiği biliniyor.
Nefes Alma Refleksini Geciktirme Sanatı
Oksijen tüm hücrelerimizin işlev görmesi ve hayatta kalması için temeldir. Ancak, istemsiz nefes alma refleksini tetikleyen şey, düşük oksijen seviyesi değil, kandaki yüksek karbondioksit seviyesidir. Hücreler oksijeni kullanırken, zararlı bir atık ürün olan karbondioksit üretirler. Karbondioksit vücuttan yalnızca nefes vererek atılabilir. Nefes tutulduğunda, beyin kandaki karbondioksit artışını algılar ve tekrar nefes alma dürtüsünü tetikler.
Serbest dalgıçlar, beyinlerini yüksek karbondioksit seviyelerine karşı duyarsızlaştırmak ve nihayetinde düşük oksijen durumuna karşı tolerans geliştirmek için nefes tutma pratiği yaparlar. Bu, nefes alma refleksinin gecikmesini sağlar. Bu noktayı aştıklarında ise diyaframın istemsizce kasılmasıyla bir 'fizyolojik durma noktasına' ulaşılır ve zorunlu bir nefes alma isteği ortaya çıkar. Bu fiziksel olarak zorlayıcıdır ve yalnızca diyaframlarını kontrol etmeyi öğrenmiş elit serbest dalgıçlar bu noktadan sonra nefes tutmaya devam edebilir.
Zihinsel Odaklanma ve Kontrolün Önemi
Serbest dalgıçlar, bu sporun yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda güçlü bir zihinsel disiplin gerektirdiğine inanırlar. Korku ve endişeyi yönetmek, sakin bir zihinsel durumu sürdürmek için antrenman yaparlar. Meditasyon, nefes farkındalığı ve bilinçli farkındalık gibi rahatlama tekniklerini uygularlar.
Zihinsel ve fiziksel aktivitenin azalması, çok düşük kalp atış hızıyla kendini gösterir. Bu da ihtiyaç duyulan oksijen miktarını azaltır ve depolanan oksijenin daha uzun süre dayanmasını sağlar. Bu nedenle Maričić, rekorunu havuzun dibinde hareketsiz yatarak gerçekleştirdi.
Evde Denemeyin!
Rekabetçi nefes tutma sporlarının yanı sıra, pek çok insan avlanma ve toplama gibi amaçlarla da nefes tutma becerilerini geliştirir. Örneğin, Japonya'da inci toplayan ama kadın dalgıçlar veya Güney Kore'de deniz ürünleri toplayan haenyeo dalgıçları bunlardan bazılarıdır.
Ancak nefes tutmanın riskleri de vardır. Yüksek karbondioksit ve oksijen eksikliği hızla bilinç kaybına yol açabilir. Saf oksijen solumak ise serbest radikaller nedeniyle akut oksijen zehirlenmesine neden olabilir. Bu da hücrelere zarar verebilen son derece reaktif kimyasallardır.
Bu nedenle, profesyonel bir eğitiminiz yoksa, bu tür rekor denemelerini yalnızca uzmanlarına bırakmak en iyisidir.